Erişilebilirlik

12 Aralık Amerikan Basınından Özetler


12 Aralık Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:48 0:00

Amerikan basını, Başkan Trump’ın dün Beyaz Saray’da kameralar önünde Demokrat Parti liderleri Nancy Pelosi ve Chuck Schumer’la sınır duvarı meselesi üzerine başlattığı tartışmanın ayrıntılarını ve yarattığı yankıları aktarıyor.

Washington Post, Beyaz Saray’da basın mensupları önünde yaşanan eşine nadir rastlanacak türden tartışmada Başkan Trump’ın Kongre’nin sınır duvarını finanse etmemesi durumunda hükümeti kısmi olarak kapatmaktan gurur duyacağını söylediğini bildiriyor. Habere göre Trump bu tehdidini hayata geçirdiği takdirde 21 Aralık’tan itibaren federal hükümetin yaklaşık yüzde 25’inin ödenek süresi dolduğu için binlerce kamu görevlisi, tam da Noel öncesinde zorunlu izne çıkacak. Başkan Trump Meksika sınırına duvar örmek için Kongre’den 5 milyar dolar talep ediyor. Demokratlar ise sadece tel örgü için olmak kaydıyla 1,3 milyar dolardan daha fazlasına onay vermeyecekleri konusunda ısrarlı. Öte yandan gazete, Nancy Pelosi ve Chuck Schumer’ın Trump’ya yaptıkları görüşmenin televizyonlarda canlı yayınlanmasını beklemediklerini ve tartışmaları kapalı kapılar ardına taşımak istediklerini bildiriyor. Beyaz Saray’daki toplantı, üç liderin bir yıl aradan sonra yaptıkları ilk görüşme oldu. Görüşme, ara seçimlerden Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu elde ederek zaferle çıkan Demokrat Parti’nin Trump’ın taleplerine boyun eğmeyeceğinin açık bir göstergesi niteliğindeydi. Gazete, iki yıldır başkanlık koltuğunda oturan, şimdiye kadar partisinin Kongre’nin her iki kanadında da çoğunlukta olmasının avantajlarını kullanan Trump’ın bundan böyle daha farklı bir gerçeklikle yüzleşeceğini kaydediyor. Habere göre Trump, bu yeni gerçekliğin, yani bölünmüş bir hükümeti yönetmenin dinamiklerinin tadına ilk kez dün Pelosi ve Schumer’la yaptığı görüşmede bakmış görünüyor. Pelosi ve Schumer, dünkü görüşme sırasında Trump’ın hatalarını yüzüne vurdu, yasama süreci hakkında Trump’a ders verdi ve duvar inşaatı için istediği 5 milyar doları garantiye alacak oya sahip olmadığı gerçeğiyle yüzleştirdi. Pelosi, görüşmeyi neden basına kapalı olarak devam ettirmek istediğine ilişkin soruya ise, “Çünkü herkesin önünde Başkan’a ağzından çıkanlar hakkında en ufak bir fikri olmadığını söylemek istemedim,” şeklinde yanıt verdi.

Washington Post bugün ayrıca Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi NOAA’nın yıllık Kuzey Kutbu raporuyla ilgili ayrıntıları aktarıyor. Rapor, 30 yıldır süren küresel ısınma süreci içinde Kuzey Kutbu’ndaki en eski ve en kalın buz tabakasının yüzde 95’inin eridiğini bildiriyor. Rapordan çıkan bu şaşırtıcı sonuç, dünyanın kuzeyindeki denizlerin yeni bir döneme girdiğini, bunun sadece deniz aslanları ve kutup ayıları gibi bölgeye ait canlıların yaşam mücadelesi açısından değil, aynı zamanda küresel ısınmanın hızı açısından da ciddi etkileri olacağını gösteriyor. Uzmanlar, en eski buz tabakalarının Kuzey Kutbu’nu bir arada tutan bir yapıştırıcı niteliği taşıdığını, genç buz tabakalarınınsa daha ince olduğunu ve dolayısıyla çok daha hızlı eridiğini söylüyor. Kuzey Kutbu’nda yaz mevsimlerinin buzulsuz geçmeye başlaması, tüm gezegenin çok daha hızlı ısınacağı anlamına geliyor. Bunun nedeni, bir zamanlar buz tabakalarının yansıttığı güneş ışınlarının bundan böyle karanlık okyanus suları tarafından soğurulacak olması. Kuzey Kutbu’nda dört ya da daha fazla yaz dönemi geçiren buzullar, “eski” olarak tanımlanıyor. Uzmanlara göre dünya yüzeyindeki toplam ısınmanın iki Santigrad dereceyi bulması, her on yılda bir yaz aylarında Kuzey Kutbu’nun sadece deniz sularıyla kaplı olmasına yol açacak. Isınmanın bir buçuk Santigrad derecede kalmasıysa her yüz yılda bir Kuzey Kutbu’nda yaz mevsiminin buzulsuz geçmesi anlamına gelecek. Uzmanlar, küresel ısınma seviyesinin şu anda bir Santigrad derece olduğu uyarısında bulunuyor.

New York Times ise Avrupa Birliği’nin şu anda içinde bulunduğu çalkantılı dönemle ilgili bir değerlendirmeye yer veriyor. Gazete, Avrupa’nın 2018’in popülizmin kontrol altına alındığı, Emmanuel Macron’un Avrupa Birliği’nin fiili lideri olarak Angela Merkel’in yerine geçtiği, İngiltere’nin birlikten ayrılma planını onayladığı yıl olmasını umduğunu, ancak bunların tam tersinin gerçekleştiğini yazıyor. Habere göre şimdiye kadar Avrupa Birliği’nin lideri konumunda olan Angela Merkel’in sesi, Avrupa’yla ilgili konularda artık çok yükselmiyor. Macron ise gazeteye göre kendi elleriyle hazırladığı iç kriz nedeniyle cumhurbaşkanlığının en tehlikedeki günlerini yaşıyor. Tüm bunların üzerine Theresa May’in Brexit müzakereleri için Londra ve Brüksel arasında mekik dokuması, adeta tuz biber ekiyor. Gazete, bir zamanlar Batı Avrupa’nın üç geleneksel gücü olarak kabul edilen Almanya, Fransa ve İngiltere’nin içinde bulunduğu mevcut durumun, 2008 mali krizinden ve 2015 göçmen krizinden bu yana Avrupa’nın hiçbir köşesinin siyasi çatlaklardan muaf olmadığı gerçeğini bir kez daha hatırlattığını kaydediyor.

XS
SM
MD
LG