Erişilebilirlik

20 Aralık Amerikan Basınından Özetler


20 Aralık Amerikan Basınından Özetler
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:56 0:00

Amerikan basını, Başkan Trump'ın Amerikan askerlerini Suriye'den 30 gün içinde çekme kararıyla ilgili haber ve yorumlara geniş yer ayırıyor.

New York Times bugünkü başyazısında Trump'ın Suriye'deki askerleri geri çekme kararının kaygı uyandırıcı olduğunu yazıyor. Gazete, bundan daha üç ay önce Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un Suriye'deki Amerikan askerlerinin görev kapsamının genişletileceği açıklaması yaptığını hatırlatıyor. Buna göre Bolton, amacın sadece IŞİD'i yenilgiye uğratmak değil, İran güçlerinin Suriye'den çekilmesini sağlamak olduğunu kaydetmişti. Ancak dün açıklanan son karar, bu amaca sadık kalınmayacağını gösterir nitelikte. Gazeteye göre hiçbir stratejik bağlama ya da mantığa paralel olmayan karar, Amerika'nın Ortadoğu'ya yönelik taahhütleri, küresel lider olma arzusu ve Trump'un başkumandan olarak oynadığı rol açısından yepyeni belirsizlikleri de beraberinde getiriyor. Başyazıya göre savaş bölgesindeki askerlere çelişkili mesajlar göndermek moral düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda askerlerin hayatını tehlikeye atıyor ve IŞİD'e karşı savaşan Suriyeli Kürt güçlerin elini zayıflatıyor. Florida Senatörü Marco Rubio ve Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham gibi Trump'ın en sıkı destekçilerinin bile karar karşısında kaygılanması, bu tehlikenin ne kadar ciddi olduğunun göstergesi. Gazete ayrıca Trump'ın IŞİD'in mağlup edildiği şeklindeki iddiasınınsa doğru olmadığını kaydediyor. Bunun nedeni, teröristlerin saldırı düzenleme becerisinin büyük ölçüde azaltılması ve IŞİD'in kontrolundaki bölgelerinin çoğunun geri alınmasına rağmen örgütün hala Suriye-Irak sınırındaki br noktayı elinde tutması ve 20 ila 30 bin militana sahip olması. Öte yandan gazete, Amerika'nın geri çekilmesinin İsrail'i de kaygılandıracağı yorumunda bulunuyor. Bunun nedeni, İran'ın Suriye ve Ürdün'deki güçlü askeri varlığı.

Washington Post ise Trump Yönetimi içindeki yetkilileri, Kongre üyelerini ve Amerika'nın kilit müttefiklerini şaşkınlığa uğratan kararın alınmasında Türkiye'nin oynadığı rolle ilgili bir yoruma yer veriyor. Habere göre Trump Yönetimi'nden üst düzey yetkililer şimdiye kadar yaptıkları açıklamalarda Suriye'nin güneyinde Irak'la ona sınırında bulunan son IŞİD bölgesini temizlemenin aylar alacağını, şu anda gizlenen binlerce militanın ortaya çıkmayı beklediğini söylemişti. Amerika'nın eğittiği ve donattığı Kürt güçlerin değerli müttefikler olduklar vurgulanmış, yalnız bırakılmayacaları kaydedilmişti. Amerika'nın Suriye'deki varlığının Birleşmiş Milletler'in yürüttüğü çabalaraysa destek sağladığının altı çizilmişti. Amerika'nın uyguladığı yaptırımlarla köşeye sıkışacak İran'ın ise eninde sonunda Suriye'de Amerika'nın taleplerine boyun eğeceği düşünülüyordu. Gazeteye göre bu planı bozacak tek gelişme, Trump'la gerek üç hafta önce G-20 zirvesinde gerekse Cuma günü telefonda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye'nin kuzeyindeki Amerika destekli Kürt güçlerin terörist olduklarını ve Türkiye içindeki ayrılıkçı Kürtlerle işbirliği yaptıklarını yineledi. Erdoğan, Trump'a neden bir NATO müttefikiyle işbirliği yerine teröristleri desteklemeyi tercih ettiğini sordu. IŞİD'in mağlup olduğunu kaydeden Erdoğan, Amerika'nın bölgedeki varlığının gerekçesini sorguladı ve Suriye sınırında konuşlandırılan Türk güçlerin her türlü sorunla başa çıkabileceğini kaydetti. Washington Post, Trump'ın birçoklarının alelacele alınmış ve mantıksız olarak nitelediği kararında Erdoğan'la yaptığı telefon konuşmasının etkili olduğunu yazıyor. Üst düzey bir Kongre danışmanı, geri çekilme kararı ve bu telefon görüşmesinin kesinlikle birbirine bağlantılı olduğunu söyledi. Üst düzey bir hükümet yetkilisi ise Amerika'nın tüm müttefikleri içinde sadece Türkiye'ye bu karar konusunda haber verildiğini belirtti.

Washington Post ayrıca Trump'ın Suriye'den acilen çekilme kararının, bir zamanlar ”benim generallerim” olarak takdirle hitap ettiği asker kökenli kabine üyelerinin sonucusu olan Savunma Bakanı Jim Mattis'e indirilmiş bir darbe olduğu yorumunda bulunuyor. Habere göre Mattis, Suriye'deki terörle mücadele misyonunun henüz tamamlanmadığını, Amerika'nın Suriye'de düşük sayıda da olsa varlığını sürdürmesi gerektiğini savunuyordu. Mattis ayrıca Trump'a Amerikan askerlerinin bölgeden çekilmesiyle ortaya çıkacak boşluğun kaosa yol açacağı ve ileride Amerika'nın başına daha büyük bela olacağı şeklinde uyarıda bulunuyordu. Ancak Trump, dünkü açıklamasıyla Savunma Bakanı'nın tavsiyelerini hiçe saydığını kanıtladı. Bir zamanlar gerek devlet idaresi gerekse askeri deneyimleriyle en etkili başkanlık danışmanlarından biri gözüyle bakılan Mattis, son aylarda Trump tarafından arka plana itildi. Habere göre bundan böyle görevden ayrılma sürecine girmesi muhtemel Mattis'in Trump üzerindeki nüfuzunu ilk kez bu kadar yitirdiği gözleniyor. Öte yandan Trump, önümüzdeki sonbaharda görevi bırakacak olan Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford'un yerine Mattis'in önerdiği isim olan Hava Kuvvetleri Komutanı General David Goldfein'i değil, Kara Kuvvetleri Komutanı Mark Milley'i seçti. Trump ayrıca Meksika sınırına asker gönderme konusunda Mattis'in duyduğu kaygıları da arka plana atmış ve bu iki gelişme, Mattis açısından ciddi hayal kırıklıkları olmuştu. Trump'ın son zamanlarda Mattis'le çok az görüştüğü gözleniyor. Mattis'in ise yakın çevresine görevde kalmak istediğini söylediği belirtiliyor. Eski Pentagon Sözcüsü David Lapan, Mattis'in bu doğrultuda Suriye'den çekilme kararına karşı çıkmayacağı, bunun yerine çekilme kararını kabullenip hayata geçirmenin yollarını arayacağı öngörüsünde bulunuyor.

XS
SM
MD
LG