Pakistan’daki el-Kaide grubu, Amerika ve Batıyı hedef alan en güçlü terörist örgüt. Amerika ve dıştaki Amerikan çıkarlarına saldırı arzusu zayıflamadan devam eden, dayanıklı ve şartlara ayak uydurabilen bir terörist grup olduğunu kanıtlamış bulunuyor. Ancak örgüt , lider kadrosunun ağır kayıplara uğraması nedeniyle zayıflamış bulunuyor ve operasyonlarını sürdürmede giderek güçlük çekiyor. Amerika Dışişleri Bakanlığının 2009 Terörizm Üzerine Ülkeler Raporunda bu sonuca varıldı.
El-Kaide’nin çekirdek kadrosu Pakistan’da barınıyor ama Pakistan ordusunun militanları üslerinden çıkartma çabaları nedeniyle giderek artan büyük bir baskı altında bulunuyor. Pakistan’da her yerden fazla el-Kaide militanı öldürüldü ya da yakalandı.
Amerika’nın Terörle Mücadele Bürosu Koordinatörü Büyükelçi Daniel Benjamin, el-Kaide’nin acımasız operasyon yöntemlerinin örgüte zarar vermeye başladığını belirtti. Benjamin” Örgüt, kendisine bağlı militanların Cezayir, Irak, Suudi Arabistan, Pakistan, Endonezya ve diğer yerlerde Müslümanları ayrım gözetmeksizin hedef almasının Müslümanlar arasında yolaçtığı geniş çapta hoşnutsuzluğun zararlarını çekmeye devam etti. Örgüte karşı seslerini yükselten muhafazakar dinadamları ve eski militanların sayısı giderek arttı”dedi.
Ulusal Terörle Mücadele Merkezine göre 2009’da 58 bin kişi terörist saldırılar sonucu ya öldürüldü ya da yaralandı. İlgili ülkeler üzerinde yapılan demografik analizler ve haberlere dayanarak kurbanların yarısının Müslüman ve çoğunun aşırı eğilimli Sünnilerin saldırılarında öldükleri belirlendi.
Rapora göre bunun sonucu el-Kaide para toplama, militan eğitme ve barındığı bölge dışında saldırı planlamada daha çok güçlük çekmeye başladı.
Ancak lider kadrosunun uğradığı gerilemelere rağmen el-Kaide örgüte yeni elemanlar alarak taze kan sağlamaya devam ediyor ve bunu Amerika ve diğer batı ülkelerinde başarıyla gerçekleştirdiğini gösterdi. Ayrıca, el-Kaide tehditi dünyaya daha çok dağılırken ve coğrafi olarak daha çeşitlilik kazandı. Örgütün en aktif kolları Afrika ve Arap Yarımadasında faaliyet gösteriyor.
Daniel Benjamin “ Güvenliğimize yönelik en büyük sorunlardan birinin, terör ve istikrarsızlığın gelişmesi için zemin hazırlayan zayıf devletler olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz. Bu devletlerin teröristlerin serbestçe hareket etmesine izin veren eksikliklerini gidermede kararlıyız. Bunu etkili sivil güvenlik güçlerini geliştirme, iyi yönetim, kanun düzeni ve halka kamu hizmeti götürme yoluyla gerçekleştireceğiz. Kapasite-inşası arasında mali açıdan terörle mücadele eğitimi de var. Bu, soruna tüm hükümet kuruluşlarının birlikte eğilmesini öngören bir yaklaşımı yansıtıyor.”dedi