Fransa ve Almanya, Avrupa Birliği’ni korumak amacıyla 2011 yılında para birimleri Euro’nun güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Euro, bazı üye ülkelerin krize girmesi yüzünden 2010 yılında değer kaybetmişti. Bu yüzden birçok Avrupa ülkesinde gösteriler ve grevler yaşandı. Amerika’nın Sesi Euro’nun geleceği açısından 2011’den beklentileri inceledi.
Euro’nun istikrarını korumak için yapılan hükümet kesintileri, Avrupa’nın birçok yerinde sert gösterilerle sonuçlandı. Kemer sıkma politikalarını eleştiren Yunanlılar Atina’da polisle sert çatışmalara girdi. Ekonomisi kriz yaşayan Yunanistan için Avrupa Birliği ve IMF 145 milyar dolarlık yardım yaptı. Bu kış başında Paris ve Brüksel’de de gösteriler vardı.
Yaşanan gerginliğe rağmen Almanya Başbakanı Angela Merkel, Yeni Yıl konuşmasında Euro’ya destek verdi: “Birleşik Avrupa barış ve özgürlüğümüzün güvencesidir. Euro da zenginliğimizin temelidir. Almanya’nın hem Avrupa’ya hem de ortak para birimine ihtiyacı var.”
2011’le birlikte Estonya, Euro’ya geçen 17’inci Avrupa Birliği üyesi, aynı zamanda da ilk eski Sovyet cumhuriyeti oldu. Ulusal geliri 19 milyar dolar olan bu ülkenin Euro’ya geçmesi çok önemli sayılmıyor.
Aralık’ta yapılan Avrupa Birliği zirvesinde zayıf üyelerin durumu ele alındı. Liderler, birlik anayasasını değiştirerek devlet borçlarıyla ilgili kalıcı bir mekanizma oluşturmayı kararlaştırdı. Ancak yeni önlemler üç yıl yürürlüğe girmeyecek.
Mali piyasa uzmanı Michael Hewson’a göre zirvede alınan karar bir çözüm değil: “Kısa vadede hiçbir şey çözülmüş değil. Borç sorunu 2011 yılında da ağırlığını hissettirecek.”
İngiltere Euro Bölgesi dışında kalsa da kurtarma paketlerine destek veriyor. İngiliz öğrenciler de kendi ülkelerindeki kemer sıkma politikalarından memnun değil. 2011’de Avrupa’da yeni protestolar yaşanacağa benziyor. Ekonomi yazarı Hamish McRae, hükümetlerin dikkatli adım atması gerektiğini söylüyor: “Ekonomik birlik için siyasi güç kullanarak siyasi birliği sağlamak amacıyla ekonomik birliğin kullanılması, birlikte ilerlemesi gereken iki konu.”
Yatırımcılar da Avrupalı liderlerin bu yıl alacağı ekonomik kararları merakla bekliyor. Bir seçenek riski yaymak için Avrupa tahvilleri çıkarmak. Ama birliğin lokomotif ülkeleri Almanya ve Fransa buna karşı.
İki Almanya’nın birleşmesinin bedelini hala ödeyen Almanlar, bu kez Avrupa Birliği’nin zayıf ülkelerini kurtarmak istemiyor. Avrupa’nın en güçlü ekonomisi Almanya, Avrupa Merkez Bankası’na ev sahipliği yapıyor. Euro’nun geleceğinde de en çok Almanya’nın söz sahibi olması bekleniyor.