Erişilebilirlik

21 Ocak Amerikan Basınından Özetler


Washington Post, İran’la ilgili nükleer görüşmelerde Türkiye’nin rolünün ev sahipliğiyle sınırlı olduğunu belirtiyor. Ancak haberde, görüşmelerin İstanbul’da yapılmasıyla Türkiye’nin Ortadoğu’da izlediği politikaların birbirinden bağımsız olmadığı da vurgulanıyor:

“Türkiye’nin İran’ın nükleer programıyla ilgili görüşmelere dahil olması, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun Ortadoğu’daki çabalarının önemli bir parçasını oluşturuyor. Ankara, Davutoğlu’nun ‘komşularla sıfır sorun’ ve ‘stratejik derinlik’ politikalarıyla, bölgede daha büyük bir nüfuz sahibi olmaya çalışıyor. Bu politikalar, bölgesel istikrar ve refahı artırmak için, komşu ülkelerdeki çatışma noktalarını çözme çabasına odaklanmayı öngörüyor. Türkiye’nin sadece İran’la değil bütün Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerini artırması, Ankara’nın daha aktif bir dış politika izlemesinde dönüm noktasını oluşturdu.”


New York Times,
Tunus’ta Bin Ali yönetiminin devrilmesinden sonra, geleceğin belirsizliklerle dolu olduğunu yazıyor. Gazete, geçici hükümetin en önemli görevinin adil bir seçim düzenlemek olduğunu belirtiyor:

“Yasadışı ilan edilip sürgüne gönderilen solcular ve İslamcılar da dahil olmak üzere bütün meşru siyasi güçler seçime katılabilmelidir. Sürgündeki politikacılara Tunus’a dönüp, örgütlenmek ve politikalarını halka anlatmak için yeterli zaman tanınmalıdır. Tunus anayasası 60 gün içinde seçime gidilmesini öngörüyor. Ancak seçimin altı ay sonra yapılması yönde genel bir uzlaşma sağlanıyor gibi görünüyor. Sürenin çok kısa olması, uysal muhalefet partilerine çok fazla avantaj sağlar. Sürenin çok fazla uzaması ise, Tunus halkının umutlarının kırılmasına ve yeni bir güçlü adamın iktidarda kalma isteğinin artmasına yol açabilir.”


Los Angeles Times, Başkan Obama’nın Çin devlet başkanı Hu Jintao ile görüşmesinde insan hakları konusunu gündeme getirmediği yönündeki eleştirileri hasız buluyor. Gazete bu konunun özel görüşmelerde ele alındığını öne sürüyor:

“Amerikan dış politika tarihi, stratejik ve ekonomik gerekçelerle insan haklarının göz ardı edilmesinin örnekleriyle doludur. Günümüzde Çin ve Amerika arasındaki ilişkilerde de pragmatizm tartışması önemli bir yet tutmaktadır. İki ülke ekonomik açıdan karşılıklı olarak birbirine bağımlıdır. İran ve Kuzey Kore’nin nükleer programlarının önlenmesinde Çin’in işbirliği çok önemlidir. Bütün bunlara rağmen Obama, Çin’in insan hakları ihlalleri konusunda Hu’nun dikkatini çekti. Obama bunu yaparken hem makul hem de eleştirel bir tutum sergilemeyi de başardı.”

Boston Globe, Amerika'da federal hükümetin iki yıl önce General Motors ve Chrysler’i kurtarma kararıyla doğru bir adım attığını savunuyor. Gazete, her iki firmanın da şu anda kara geçtiğini kaydediyor:

“Otomotiv firmaları, vergi mükelleflerinin parasıyla kurtarıldı. Geçen hafta bir denetim organının açıkladığı rakamlara göre, hükümet elindeki bütün hisseleri sattıktan sonra bile, bu kurtarma operasyonunun federal bütçeye maliyeti 19 milyar dolar olacak. Ancak tam da ekonomik durgunluk döneminde iki büyük Amerikan otomotiv firmasının yok olması, tam bir felaket olurdu. Ayrıca orta düzeyde gelir elde eden yüz binlerce işçinin işsiz kalmasının önüne geçilmesi, etkin bir teşvik uygulamasının örneğini oluşturdu. Bütçe açığı konusunda artan kaygılar, otomotiv sektörünün kurtarılması operasyonunu bir daha tekrarlanmayacağını gösteriyor. Zaten kurtarma operasyonunun amacı da yeniden bir kurtarma operasyonuna ihtiyaç duyulmamasını sağlamaktı.”

XS
SM
MD
LG