Erişilebilirlik

29 Mart Amerikan Basınından Özetler


New York Times, Başkan Obama’nın Libya’ya askeri müdahaleye ilişkin dün akşam yaptığı konuşmasını değerlendiriyor. Obama’nın geç de olsa müttefiklerinin yanında yer alarak binlerce Libyalıyı katletme girişiminde bulunan Kaddafi güçlerini durdurma kararı almasının doğru olduğunu belirten gazete, Başkan’ın bu kararını ve uzun vadeli Libya stratejisini Kongre’ye ve Amerikan kamuoyuna açıklamakta geciktiğini öne sürüyor. Başkan’ın dün gece yaptığı konuşmada Amerika’nın Libya’ya müdahalede bulunmasının neden gerekli olduğunu güçlü bir şekilde savunduğunu kaydeden gazete şöyle diyor:

“Başkan Obama Libya’daki zorlukları küçümsemeden anlattı. En büyük amacının Kaddafi’nin çekildiğini görmek olduğunu belirten Başkan, hava saldırılarının tek başına bunu başarmaya yetmeyeceğine değindi. En önemlisi de Amerikan kara kuvvetlerinin müdahalede hiçbir şekilde yer almayacağı sözünü yineledi. Irak’taki rejim değişikliğinin sekiz yıl aldığını ve binlerce Amerikalı ve Iraklının hayatına mal olduğunu belirten Obama, aynı durumun Libya’da yinelenmeyeceğini söyledi. Ancak Libyalı asilerin ilerleme sağlaması ve tehlike altındaki sivillerin korunması için hava desteğinin daha uzun süre devam etmesi gerekecek. Başkan Obama havadan müdahaleye aceleci şekilde son vermeyerek doğru bir adım atmış olsa da Amerikan kamuoyunun sabrını taşırmamalı, kaynakları zaten zorlanmakta olan orduyu daha da güç duruma düşürmemelidir. Washington askeri rolünü azaltırken hem NATO içindekilerin hem de dışındakilerin daha fazla sorumluluk üstlenmesi, NATO içinde Almanya ve Türkiye gibi isteksiz ortakların en azından köstek olmalarının engellenmesi gerekecek. Başkan Obama, doğru seçimi yaptı. Ancak bu savaş bir gereklilik değil, bir seçimdir. Başkanlar Kongre’ye danışmadan ve gerekçelerini Amerikan kamuoyuna açıklamadan çatışmaya girme kararı almamalıdır. Koalisyon güçlerinin düzenlediği askeri operasyon neyse ki iyi gitti. Ancak savaşlar, doğaları gereği her zaman istenen sonucu vermeyebilir. Başkan Obama Kongre’yle işbirliği içinde çalışmalı ve halkı sürekli bilgilendirmelidir. Obama dün gece gecikmiş de olsa bu yönde bir adım attı.’

Washington Post’tan David Ignatius ise Başkan Obama’nın dün gece yaptığı konuşmada Libya’ya kısıtlı askeri müdahalenin bir zafer olduğunu ilan ettiğini söylüyor. Obama’nın bir hafta gibi kısa bir süre içinde asilerin katledilmesinin engellendiğini söylediğini yazan Ignatius, ‘peki bu, Başkan Obama’nın Bahreyn, Yemen ya da Suriye’deki protestoculara da benzer askeri yardım yapmaya hazır olduğunun bir işareti midir?’ diye soruyor. Yazar, şöyle devam ediyor:

‘Bu sorunun yanıtı büyük ihtimalle hayır olacak. Obama, Kaddafi’yi durdurmak için savaşı seçmeyi savunsa da bölgedeki diğer ülkelere de Libya gibi müdahale edilmeyeceğinin işaretini verdi. Obama, geçen hafta Savunma Bakanı Robert Gates’in önerdiği formüle benzer bir formül ortaya atıyor. Bu da Amerika’nın tek taraflı askeri güç kullanmaya sadece ülkenin ulusal çıkarları gerektirdiği sürece başvurmasıdır. Libya gibi diğer durumlardaysa Amerika sadece müttefiklerine yardım etme girişiminde bulunmalıdır. Bir başka değişle Amerika dünyanın polisi gibi değil, barış gücü operasyonları düzenlemede polis teşkilatının başı rolünü üstlenmeye hazırdır. Beyaz Saray yetkilileri ‘bundan sonra ne olacak’ sorusuna, Başkan Obama’nın dün geceki konuşmasında sadece ipucu niteliğinde verdiği yanıta açıklık getirmeye çalışıyor. Başlangıçtaki askeri operasyon Kaddafi gittikten sonra Libya’yı yönetecek bir koalisyon hükümeti oluşturmada siyasi ve diplomatik çaba gerektirecek. Başkan Obama, bunun karmakarışık bir durum olduğunun farkında. Ama en azından bu dağınıklıkta yanımızda Birleşmiş Milletler, kilit Avrupa ve Arap ülkeleri yer alacak. Başkan’ın dün geceki konuşması başkanlıkların deneme-yanılma metodlarıyla dolu olduğunun bir kanıtı niteliğindeydi. Irak savaşına karşı çıkmasının başkanlık koltuğuna oturmasında rol oynayan Obama, savaş alanlarına daha fazla Amerikan askeri göndermek zorunda kaldı. Obama Libya konusunda güzel bir konuşma yaptı, ancak kısa süre içinde bölgeye ilişkin tutarlı bir stratejiye açıklık getirecek ‘ikinci bir Kahire konuşması’ daha yapması gerekecek. Obama Afganistan-Pakistan politikasıyla Tunus ve Mısır’ı değiştiren demokrasi dalgası arasında bağ kurabilirse başkanlığının en büyük bilmecesini çözmüş olacak.’

Christian Science Monitor yazarlarından John Hughes ise Libya’ya yapılan askeri müdahaleyi ‘Acaba Hillary Clinton başkan olsaydı Libyalı özgürlük savaşçılarının yardımına koşmak için haftalar boyunca bekler miydi?’ sorusunun ışığı altında değerlendiriyor. Hughes, yazısına şöyle devam ediyor:

‘Başkan Obama’nın güvenlik danışmanı Thomas Donilon Libya’nın Amerika’nın stratejik çıkarları için hayati önem taşımadığı uyarısında bulunmuş, Savunma Bakanlığı’ndan üst düzey yetkililer uçuş yasağı operasyonunun uzun süreli planlama gerektireceğini söylemişti. Başkan Obama’yı artık harekete geçmesinin zamanı geldiği konusunda ikna eden kişi Dışişleri Bakanı Hillary Clinton. Başkanlık seçimleri kampanyası sırasında Clinton, Obama’nın ‘sabaha karşı saat 3’te başgösterecek bir krizle başa çıkamayacağı’ eleştirisini getirmişti. O zamandan beri çok şey değişti ve Clinton, Obama’nın dış ilişkiler konusunda sergilediği tavırların en sadık destekçilerinden biri haline geldi. Ancak Clinton Obama’nın ikinci kez seçilmesi durumunda görevde kalmayacağının sinyallerini veriyor. Bu da Clinton eğer başkan olsaydı Libya konusunu nasıl ele alırdı sorusunu gündeme taşıyor.’

XS
SM
MD
LG