Wall Street Journal 2011’de Türkiye’de siyasi ve ekonomik risklerin arttığı iddialarının gündeme geldiğini belirtiyor. Ancak haberde, siyasi risk danışmanı Eurasia Group’ın bu iddiaları gerçekçi bulmadığı vurgulanıyor;
“Eurasia Group, Ankara’nın giderek daha da İslamcılaştığına, AB ve Amerika ile ilişkilerde ani bir kırılma yaşanabileceğine ilişkin kaygıların bir dayanağı olduğunu kabul ediyor. Ancak grubun uzmanları Türkiye’nin demokratik yörünge içinde olduğunu ve Haziran’da yapılacak genel seçimleri büyük olasılıkla AKP’nin kazanacak olmasının siyasi istikrarı daha da artırmasının beklendiğini vurguluyorlar. Eurasia Group’un başkanı Ian Bremmer, jeo-stratejik alanda gerginliğin artmasının beklendiğini ancak Batı’dan bir kopuşun söz konusu olmadığını söylüyor. Bremmer, başarılı bir Türkiye’nin, özellikle Irak’ta İran’a karşı denge unsuru olacağını kaydediyor. Ekonomi cephesinde ise Eurasia, kredi derecelendirme kuruluşlarının dile getirdiği riskleri göz ardı etmemekle birlikte, Türkiye’nin 2011’de de büyümeye devam edeceğini ve siyasi istikrarın göreceli huzura katkı sağlayacağını belirtiyor.”
Washington Post Güney Sudan’ın bağımsızlık referandumunu Obama yönetiminin başarısı olarak görüyor. Referandum sonrasında şiddet olayları beklenmediğini belirten gazete, yine de ihtiyatlı olunmasını istiyor;
“Sudan devlet başkanı Beşir’in Salı günü Güney Sudan’ın başkenti Juba’ya giderek, referandum sonucunu kabul edeceği yönündeki sözlerini tekrarlaması ve yeni devlete yardım vaadinde bulunması umut veriyor. Ancak geçmişte birçok kez verdiği sözleri tutmayan Beşir’in bu kez sözüne sadık kalıp kalmayacağını yaşayarak göreceğiz. Sudan’ın barışçıl bir biçimde bölünmesi için Amerika’nın bölgeyle yakından ilgilenmeyi sürdürmesi gerekiyor. Olası bir başarısızlık, Afrika’da yeni bir yıkıcı savaşın başlaması anlamına gelecek. Neyse ki Sudan şimdilik bu sürecin en önemli adımını başarıyla tamamlayacak gibi görünüyor. Sürecin böyle devam etmesi hem Sudanlı yöneticilerin itibarını artıracak hem de Amerika’nın eşgüdümlü bir dış politikayla başarılı olabildiğini gösterecek.”
New York Times Temsilciler Meclisi’nde çoğunluğu ele geçiren Cumhuriyetçileri bir yandan popülizm yaparken diğer yandan büyük şirketlere hizmet etmekle suçluyor. Gazete şu ifadeleri kullanıyor;
“İş dünyası, Obama yönetiminin finans, sağlık ve gıda üretimi gibi alanlarda uygulamaya koyduğu kapsamlı ve gerekli denetimlerden şikâyetçi… Bu yüzden Temsilciler Meclisi’nde kendi isteklerini yerine getirecek bir yönetimin seçilmesine yardımcı oldular. Yeni Cumhuriyetçi çoğunluk, karşı çıktıkları her şeye istihdamı azaltıyor damgasını vurarak, gerçek niyetlerini saklamaya çalışıyor. Boehner’in Temsilciler Meclisi başkanlığını üstlenmesinin üzerinden sadece bir gün geçti. Ancak, Cumhuriyetçilerin her şeyden önce kendilerine bağışta bulunan iş dünyasına hizmet etmeyi planladığı da açık bir şekilde görünüyor.”
USA Today uçak gemisi USS Enterprise’da çekilen skandal görüntülerden geminin görevden alınan kaptanı Owen Honors’ı sorumlu tutuyor. Gazete, özellikle kaptanın eşcinsel karşıtı ifadelerini eleştiriyor;
“Eşcinsel askerlerin orduda açıkça görev yapmalarını engelleyen yasağın Kongre tarafından kaldırılmasından birkaç hafta sonra, parlak bir denizcinin eşcinsel karşıtı söylemler içeren video görüntülerini nasıl bu kadar pervasızca yayınlayabildiği Donanma tarafından mutlaka araştırılmalıdır. ‘Sorma-söyleme’ yasağının gerçekten kalkabilmesi için, ordunun örnek oluşturabilecek subaylara ihtiyacı var. Diğer alanlardaki yetenekleri ne olursa olsun, Kaptan Honors bu sınavı geçemedi.”