Erişilebilirlik

Atlanta Senfoni Orkestrası'nın Sırrı Başarılı Şef Robert Spano


Atlanta Senfoni Orkestrası'nın Sırrı Başarılı Şef Robert Spano
Atlanta Senfoni Orkestrası'nın Sırrı Başarılı Şef Robert Spano

Robert Spano 10 yıl önce Atlanta Senfoni Orkestrası’nın başına geçtiğinde müzisyenlerin grevi ve eski orkestra şefiyle olan sürtüşmelerin yarattığı tatsızlıklar hala hissediliyordu. Ancak Spano sadece Atlanta Senfoni Orkestrası’nı dünya çapında bir müzik kurumu haline getirmekle kalmadı, aynı zamanda yeni Amerikan müziğinin oluşturulduğu ortamı da hazırladı.

Spano bestecilik yapılan, flüt, keman ve piyano çalınan, kısacası müzikle içiçe olan bir aileden geliyor. Orkestra şefi olarak Spano’nun görevi, Atlanta’da yeni müziği sergilerken bir yandan da Atlanta Ekolü olarak bilinen besteciler grubunun yaptığı müziği tanıtmak.

Spano, orkestranın düzenli olarak birkaç besteciyle işbirliği içine girip sadece tek bir çalışmalarını değil, farklı bestelerini çalma fikrini geliştirdiklerini söylüyor. Orkestra şefi ayrıca bu bestecilerin eserlerinin gala gecelerini gerçekleştirmek, eserleri kaydetmek ve onlara orkestranın repertuarında sık sık yer vermek istediklerini belirtiyor.

Atlanta Senfoni Orkestrası’nın üyelerinden biri, Pulitzer ödüllü besteci Jennifer Higdon. Sanatçının Atlanta’nın müzikal portresi niteliğindeki ‘City Scape‘ başlıklı eseri de dahil olmak üzere altı çalışması, Atlanta Senfoni Orkestrası tarafından çalınıp kaydedilmiş.

Bu deneyimin bir bestecinin en büyük hayali olduğunu dile getiren Higdon, kendini müziğe adamış bir orkestra şefinin başkanlığındaki olağanüstü bir orkestranın eserlerini seslendirmenin inanılmaz bir duygu olduğunu söylüyor. Higdon ayrıca eserlerine inanan bir orkestra şefiyle çalışmaktan ve çalışmalarının büyük bir plak şirketi tarafından tüm dünyaya duyurulmasından daha büyük bir mutluluk olmadığını da ekliyor. Higdon, bazı çevrelerin Robert Spano’nun Atlanta Senfoni Orkestrası’nın başına gelmesini kuşkuyla karşıladığını söylüyor.

Higdon, ”Bazıları Atlanta’nın güneyli, dolayısıyla muhafazakar bir kent olduğunu, konserlere sosyalleşme amacıyla gidildiğini ve yeni müziğin ilgi görmeyeceğini söylüyordu. Spano’ya bu konuda ne düşündüğünü sormuştum. Kendisi bunun bir sorun yaratmayacağını, ne yapması gerektiğini bildiğini söylemişti. Spano’ya göre bu, hep birlikte çıkacağımız bir serüvendi ve kendisi uzun vadeli planlar yapmaya başlamıştı bile.”

Dinleyicisini çok iyi tanıyan Spano dinleyicilerin sadece bu bestecilerin müziğinden hoşlanmasını değil, bu yeni eserleri çok sevmesini istiyor. Spano, orkestra yeni eserleri icra etmeye başlamadan önce video tanıtımını yapıyor, eserler ve besteciler hakkında bilgi veriyor. Yeni bestecilerin eserlerinin icra edildiği konserlerde salonlar dolup taşıyor. Bestecilerin her biri kendine has tarza sahip olsa da hepsi eserlerini dinleyiciye hitap edecek, onların kulağına hoş gelecek bir müzik dilinde yazıyor. Spano, bestecilerin ortak bir paydada buluştuğunu söylüyor:

”Bestecilerin ilgi alanı ezgiler ve birbiriyle ahenkli tınılar. Hepsi de popüler müzik ve dünya müziğiyle yakından ilgileniyor. Bu tür müzikler bestecilerin kullandığı müzik dilinin bir parçası.”

Uluslararası alanda üne sahip bir sanatçı olan orkestra şefi Robert Spano, 20 yıllık müzik yaşamı boyunca gerek Amerika gerekse yabancı ülkelerde çok sayıda orkestra yönetti. Konuk orkestra şefi olarak da çok popular olan sanatçı, Tanglewood Müzik Festivali’nin orkestra şefliği eğitim programına da beş yazdır katkıda bulunuyor. Spano burada Arjantinli besteci Osvaldo Golijov’la tanışmış. İkili sık sık birlikte çalışıyor. Spano ayrıca Golijov’un çok sayıda eserine Atlanta Senfoni Orkestrası’nın repertuarında da yer veriyor.

Spano’yla çalışmanın kendisini bir besteci olarak geliştirmesinde büyük katkısı olduğunu söyleyen Golijov, ”Robert benim müziğimi yönetmekle kalmıyor, aynı zamanda editörlüğünü de yapıyor. Beni bazen son derece kışkırtıcı şekilde zorluyor, bestelerimi sorguluyor, geliştiriyor” diyor.

Spano, son 10 yıldır en çok gurur duyduğu başarının yeni müzikal eserlerin yeşermesini sağlamak ve bu eserlerin kaydını yapmak olduğunu söylüyor.

”Bestecilerin kendi müzik yaşamlarında bir keşif serüvenine çıktığında bu süreçte yer almaktan ben de heyecan duyuyorum. Nasıl beste yaptıklarını görmek, müzik yazarken hangi güçlerden etkilendiklerini izlemek ve bunun bir parçası olmak beni coşturuyor.”

Atlanta Senfoni Orkestrası’yla birlikte ASO Media adlı yeni bir plak şirketi kurduklarını açıklayan Spano, aynı coşkunun devam etmesini bekliyor.

XS
SM
MD
LG