İSTANBUL —
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ayasofya hakkında yaptığı açıklamalarla bu tarihi yapıyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bizans döneminde kilise olarak inşa edilen ve Osmanlı İmparatorluğu zamanında camiye dönüştürülen Ayasofya, halen müze olarak yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyor.
Ayasofya’nın hangi amaçla kullanılacağı her zaman bir tartışma konusu oldu. 1000 yıl boyunca Ayasofya, Bizans İmparatorluğu’nun en önemli kiliselerinden bir oldu. 1453 yılında İstanbul’un fethinden hemen sonra ise camiye dönüştürüldü. 1931’de ise Ayasofya ibadete kapatılarak, müze yapıldı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir açıklama, Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülme ihtimalini tartışmaya açtı.
Bülent Arınç, Ayasofya’nın avlusunda yaptığı açıklamada, “Camilerin müze olarak kullanıldığı zamanlar vardı, ancak şimdi yeni bir Türkiye var,” dedi.
Doğuş Üniversitesi profesörlerinden İştar Gözaydın, Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülme konusunun gündeme gelmesinde seçimlerin ve siyasi hesapların etkili olduğu görüşünde.
İslami kökenli hükümet açısından bu yapının camiye dönüştürülmesi önemli olduğu fikrini savunan Gözaydın, “Neden şimdi camiye dönüştürmek istiyorlar. Bunun şimdiki siyasi havayla yakından ilgisi var, yerel seçimler yaklaşıyor ve bu konu oy getirebilir,” diyor.
Konuştuğu mitinglerde dine ve milliyetçi söylemlere ağırlık veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim kampanyasına şimdiden başlamış gibi görünüyor. Siyasi gözlemciler, Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesinin, yapıyı Osmanlı İmparatorluğu’nun güç sembollerinden bir olarak gören milliyetçi kesimden de oy toplamaya yarayacağı görüşünde.
Ayasofya, halen sadece yabancı değil yerli turistlerin de ziyaret ettiği bir müze. Bazı Türk ziyaretçiler, yapının yeniden camiye dönüştürülmesine destek veriyor. Amerika’nın Sesi’nin mikrofonlarına konuşan bir Türk ziyaretçi, “Kültür değerlerimizi kaybetmek istemiyoruz. Buraya Cuma namazı kılmak için gelmek istiyoruz. Başbakan ve Başbakan Yardımcısı’nın desteğiyle buranın tekrar camiye dönüştürüleceğine inanıyorum” diyor.
Fener Rum Patrikhanesi ise Ayasofya adını taşıyan iki tarihi kilisenin kısa süre önce camiye dönüştürülmesinden bu yana tedirgin.
Rum Fener Patrikhanesi’nden Genadios, Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinin sınırı aşan bir adım olacağını söylüyor: “Tüm dünyanın ve uluslararası toplumun ciddi bir tepki vereceğini anlamaları gerekiyor. Bu tarihi yapı Hıristiyan olsun olmasın her yıl milyonlarca insan tarafından, dini bir sembol; Hıristiyanlık dininin bir sembolü olarak ziyaret ediliyor.”
Yunanistan hükümeti, konunun gündeme getirilmesini bile kınadı. Ancak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Gümrükçü, dini özgürlükler konusunda Ankara’nın öğüt almaya ihtiyacı olmadığı görüşünü savundu. Gümrükçü, Türkiye’nin kutsal mekânlara gösterdiği saygının tüm dünyada bilindiğinin altını çizdi ve bunun tekrar ispat edilmesine gerek olmadığını söyledi.
Ayasofya’nın hangi amaçla kullanılacağı her zaman bir tartışma konusu oldu. 1000 yıl boyunca Ayasofya, Bizans İmparatorluğu’nun en önemli kiliselerinden bir oldu. 1453 yılında İstanbul’un fethinden hemen sonra ise camiye dönüştürüldü. 1931’de ise Ayasofya ibadete kapatılarak, müze yapıldı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın geçtiğimiz haftalarda yaptığı bir açıklama, Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülme ihtimalini tartışmaya açtı.
Bülent Arınç, Ayasofya’nın avlusunda yaptığı açıklamada, “Camilerin müze olarak kullanıldığı zamanlar vardı, ancak şimdi yeni bir Türkiye var,” dedi.
Doğuş Üniversitesi profesörlerinden İştar Gözaydın, Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülme konusunun gündeme gelmesinde seçimlerin ve siyasi hesapların etkili olduğu görüşünde.
İslami kökenli hükümet açısından bu yapının camiye dönüştürülmesi önemli olduğu fikrini savunan Gözaydın, “Neden şimdi camiye dönüştürmek istiyorlar. Bunun şimdiki siyasi havayla yakından ilgisi var, yerel seçimler yaklaşıyor ve bu konu oy getirebilir,” diyor.
Konuştuğu mitinglerde dine ve milliyetçi söylemlere ağırlık veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim kampanyasına şimdiden başlamış gibi görünüyor. Siyasi gözlemciler, Ayasofya’nın yeniden camiye dönüştürülmesinin, yapıyı Osmanlı İmparatorluğu’nun güç sembollerinden bir olarak gören milliyetçi kesimden de oy toplamaya yarayacağı görüşünde.
Ayasofya, halen sadece yabancı değil yerli turistlerin de ziyaret ettiği bir müze. Bazı Türk ziyaretçiler, yapının yeniden camiye dönüştürülmesine destek veriyor. Amerika’nın Sesi’nin mikrofonlarına konuşan bir Türk ziyaretçi, “Kültür değerlerimizi kaybetmek istemiyoruz. Buraya Cuma namazı kılmak için gelmek istiyoruz. Başbakan ve Başbakan Yardımcısı’nın desteğiyle buranın tekrar camiye dönüştürüleceğine inanıyorum” diyor.
Fener Rum Patrikhanesi ise Ayasofya adını taşıyan iki tarihi kilisenin kısa süre önce camiye dönüştürülmesinden bu yana tedirgin.
Rum Fener Patrikhanesi’nden Genadios, Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesinin sınırı aşan bir adım olacağını söylüyor: “Tüm dünyanın ve uluslararası toplumun ciddi bir tepki vereceğini anlamaları gerekiyor. Bu tarihi yapı Hıristiyan olsun olmasın her yıl milyonlarca insan tarafından, dini bir sembol; Hıristiyanlık dininin bir sembolü olarak ziyaret ediliyor.”
Yunanistan hükümeti, konunun gündeme getirilmesini bile kınadı. Ancak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Gümrükçü, dini özgürlükler konusunda Ankara’nın öğüt almaya ihtiyacı olmadığı görüşünü savundu. Gümrükçü, Türkiye’nin kutsal mekânlara gösterdiği saygının tüm dünyada bilindiğinin altını çizdi ve bunun tekrar ispat edilmesine gerek olmadığını söyledi.
