Kuzey İrlanda’da ‘Hayırlı Cuma’ anlaşması 30 yıl boyunca bölgede devam eden terör ve şiddete son verdi. Terör ve şiddet olaylarının yaşandığı yerler şimdilerde turistlerin uğrak yeri oldu. Turistlere rehberlik yapanlarsa eski militanlar ve askerler. Çatışmaların yaşandığı yerleri görmek için yılda iki milyon turist bölgeye geliyor.
Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ta 40 yıl süren çatışmaların ardından 1998 yılında imzalanan ‘Hayırlı Cuma’ anlaşmasıyla silahlar sustu. Anlaşmanın maddeleri tamamen hayata geçmese de bölgede hayat normale dönüyor. Bunun en önemli belirtisi bölgeye gelen turistler. Turistlerin en çok ziyaret ettiği yerlerin başında çatışmaların yaşandığı yerler geliyor. Bu yerleri en iyi bilenlerse çatışmalara katılmış kişiler. Yani eski askerler ya da militanlar. Bir zamanlar birbirleriyle çatışan bu kişiler, şimdilerde turist rehberliği yapıyor.
Onlardan biri, Mark Tracey. Tracey, Demokratik Gelişim Enstitüsü (DPI) tarafından düzenlenen ve Türkiye’den bir grup gazetecinin katıldığı gezide rehberlik yapıyor. 14 yaşında Demokratik Birlik Partisi’nin gençlik kollarında görev aldığını söyleyen Tracey daha sonra orduya katılmış. 21 yıl orduda görev alan Tracey, IRA’ye karşı düzenlenen birçok operasyona katılmış. Üç kez saldırıya uğrayan ve iki akrabasını IRA’in düzenlediği saldırılarda kaybeden Tracey, “Benim savaşım bitti. Artık kimseden nefret etmiyorum. Küçük adımlarla, barış, birlik ve beraberlik için çabalıyorum” diye konuştu.
"Avrupa'nın iki topluluğu ayıran tek duvarı"
Tracey’in grubu götürdüğü ilk yer Batı Belfast’ta Protestanların yaşadığı bölge oluyor. Bölge 5 kilometrelik bir duvarla diğerlerinden ayrılmış durumda. Protestanları korumak amacıyla yapılan duvarda altı kapı bulunuyor. Kapılar saat 22’de kapatılıyor, sabah 7’de açılıyor. Saldırıların zaman içinde artması nedeniyle, duvar üç kez yükseltilmiş. Şimdiki uzunluğu 7.2 metre. Avrupa’nın, toplulukları ayıran tek duvarı.
Duvarlar ve kapılar arkasında yaşamak zorunda olduklarını anlatan Tracey,” Kapılar gece 10’da kapanıyor. Altı kapı sabah yediye kadar kapalı kalıyor. Bu 48 yıldır böyle. Duvarın içinde yaşayanların tamamı Protestan ve İngiliz. Geride kalanlar Katolik ve İrlandalı. 1998’de barış anlaşması imzalandıktan sonra bütün kötü olaylar geride kaldı. İlerlemek için zamana ihtiyacımız var. Bu mahalleleri birleştirmek istiyoruz. Bu duvarların yıkılmasını istiyoruz. Biz burada yaşamak istiyoruz. Geleceğimiz burada” dedi.
Turun sonunda VOA Türkçe’ye konuşan Tracey, duvarın kalkmasını istediklerini söyledi. Tracey,” Bu duvar toplulukların güvenliğini sağlıyor. Umarım çok yakın bir gelecekte, barış sürecini hayata geçiririz, dostluk kurarız, yakınlık kurarız. Böylelikle toplumu birleştiririz. Herkes eşit bir şekilde yaşar” diye konuştu.
Adı artık Barış Duvarı olan duvarın 2012'de yıkılması gündeme gelmiş. Ancak hatıra olarak bırakılmış. Duvarın üzerinde her yerinden gelen ziyaretçilerin barış mesajlarının da görmek mümkün.
Turun ilk etabından sonra Tracey, yerini Poeder Whelan’a bırakıyor. İkili selamlaştıktan sonra ayrılıyor. Whelan arabaya biniyor. İkili yıllar önce karşılaşsa belki de birbirlerine silah çekerdi. Çünkü Whelan de eski bir IRA üyesi. Rehberlik sırası Whelan’da.
Grup duvarın dışına çıkarak, Katoliklerin yaşadığı tarafa geçiyor. Duvarın dış yüzünde birçok resim var. Duvar, dünyadaki neredeyse bütün sol örgütlerin sembolleriyle süslenmiş. En çok da Filistinlilere ait resim ve sloganlar var. Duvarın bitiminde ise Protestanlara ait duvar grubu karşılıyor. Burada da İsrail’e ait birçok sembol ve resim yer alıyor.
Whelan da kendi gözünden duvarı anlatıyor: “Bu duvar aslında dikenli teldi. Ancak saldırılar artınca duvar inşa edildi. Daha sonra çeşitli sebeplerle yükseltildi. Burada bir okul vardı ama yıkıldı ve duvar yapıldı. Bu alanlar zor alanlardı. Burada çatışmalar yaşanıyordu.”
Belfast’a gelenlerin en çok uğradığı yerlerden biri de çatışmalarda hayatını kaybeden sivillerin anısına yapılmış bir anıt. Whelan anıtla ilgili bilgi verirken,” Bu alanlar çatışma dönemlerinde çok büyük acılar çekti. Burada 100’ü aşkın kişi öldürüldü. Hatıraları bizim için çok önemli. Bu bölgede yaşayanlar ölenleri hatırlamak için zaman zaman gösteri yapar, ailelerine güçlü mesajlar gönderir. Ölseler de toplum hala onları hatırlıyor” şeklinde konuştu.
Turistlerin en çok uğradığı yerlerden biri de, 1981’de açlık grevinde hayatını kaybeden Sinn Fein milletvekili Boby Sands’ın anısına yapılmış duvar.