Gazze’deki çatışmaları dizginlemek için bölge ziyaretlerini sürdüren ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bugün İsrailli liderlere, yaşatılabilir bir Filistin devletine giden yolu açmaları halinde Arap komşularının kabulünü kazanma şanslarının hala olduğunu söyledi.
Ekim ayından bu yana bölgeye dördüncü ziyaretini yapan ve şu ana kadar şiddeti azaltma çabaları sonuçsuz kalan Blinken, iki gün boyunca Ürdün, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan ile yaptığı görüşmelerde topladığı tepkileri İsrail ile paylaştı.
Blinken, Tel Aviv'deki Kirya askeri üssünde Netanyahu ile birebir görüştükten sonra 7 Ekim'de Filistinli Hamas militanları tarafından düzenlenen ve İsrail'in 1200 kişinin ölümüne yol açtığını söylediği saldırıların ardından oluşturulan savaş kabinesi ile biraraya geldi.
Blinken, Netanyahu ve savaş kabinesi ile yaptığı görüşmelerde, İsrail liderlerini Gazze'deki savaşta sivillerin zarar görmesini engellemeye ve Filistin devletinin kurulmasına giden yolu korumaya çağırdı.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller yaptığı açıklamada, Biden yönetiminin İsrail'in saldırıların yeniden yaşanmasını önleme hakkına verdiği desteği yineleyerek, Blinken'i-ın "sivillerin daha fazla zarar görmesini önlemenin ve Gazze'deki sivil altyapıyı korumanın önemini vurguladığını" söyledi.
Blinken, bölgesel gerilimleri azaltmaya çalışmanın yanısıra, İsrail'in Müslüman çoğunluğa sahip komşularının da dahil olabileceği Gazze'nin gelecekteki yönetimine ilişkin planları görüşüyor.
Blinken Pazartesi günü Suudi Arabistan'da yaptığı açıklamada bölge ülkelerinin İsrail ile entegrasyon istediğini ancak bunun için ilişkileri normalleştirme planlarının gelecekte kurulacak bir Filistin devletine giden "pratik bir yol" içermesi gerektiğini söyledi.
Blinken daha önce İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Dışişleri Bakanı Israel Katz ile biraraya geldi.
Katz'a "Bence ortada gerçek fırsatlar mevcut" diyen Blinken, "Ancak bu çetin süreci atlatmalı ve 7 Ekim'in bir daha asla yaşanmamasını sağlamalı ve çok daha farklı, çok daha iyi bir gelecek inşa etmek için çalışmalıyız" ifadelerini kullandı.
Miller, Netanyahu ile görüşmelerinde Blinken'ın "bir Filistin devletinin hayata geçirilmesi dahil, İsrail ve bölge için kalıcı ve sürdürülebilir barışın sağlanması ihtiyacını yinelediğini" kaydetti.
Blinken ayrıca Hamas tarafından kaçırılan rehinelerin aileleriyle de biraraya gelecek ve onları geri getirmeye yönelik "aralıksız çabaları" görüşecek.
Blinken'in görüşmelerde bulunduğu otelin önünde toplanan onlarca protestocu ise rehinelerin serbest bırakılması için ateşkes çağrısında bulundu.
İsrail’in saldırısı 23 binden fazla Filistinli’nin ölümüne, Gazze'nin büyük bölümünün tahrip olmasına ve 2,3 milyonluk nüfusun çoğunun yerlerinden edilmesine neden oldu ve insani kriz yarattı.
Blinken, Netanyahu hükümetine, Gazze'deki sivilleri korumak ve insani yardımın ulaştırılmasına izin vermek için daha fazlasını yapması konusunda baskı yapacağını söylemişti. Başkan Joe Biden da yönetiminin gece boyunca bölgede, İsrail'in bazı güçlerini geri çekmeye başlaması için çalıştığını söyledi.
Gazze’nin güneyinde ağır çatışmalar yaşanıyor
Haftalardır ABD'nin saldırılarını azaltması baskısı altında olan İsrail, kuvvetlerinin Gazze'nin kuzey yarısında tam kapsamlı savaştan daha hedefe yönelik bir harekata geçtiğini, ancak güney bölgelerinde yoğun çatışmaları sürdürdüğünü açıkladı.
Pazartesi gününden bu yana güneydeki Han Yunus'ta genişletilen operasyonlarda askerlerin yaklaşık 40 Filistinli savaşçıyı öldürdüğü ve bir militan yerleşkesi ile tünel şaftlarına baskın düzenlediği belirtildi.
Kayıplarının nispeten düşük olduğu bir haftanın ardından İsrail, Gazze'de çoğu Hamas tünellerine operasyon düzenleyen istihkam birliklerinden olmak üzere dokuz askerinin öldürüldüğünü ve bu ölümlerin İsrail güçleri için kara saldırısının en ölümcül günlerinden biri olduğunu açıkladı. Bu ölümlerle birlikte İsrail’in toplam savaş kaybı 187'ye yükseldi.
İsrail, 7 Ekim'de kaçırılan yaklaşık 240 kişiden 132'sinin halen Gazze'de tutulduğunu ve 25'inin esaret altında öldüğünü açıkladı.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı, El Aksa hastanesine son 24 saat içinde İsrail hava saldırılarında ölen 57 Filistinli ve 65 yaralının geldiğini söyledi.
Yaşanan büyük insani kriz, özellikle İsrail'in en yakın müttefiki olan ABD üzerinde saldırının azaltılması için baskı oluşturdu.
BM ve WHO’dan uyarı
BM insani yardım ofisi OCHA, "hasar arttıkça, yaralıları tedavi etme kabiliyetinin tehlikede olmayı sürdürdüğünü" söyledi.
OCHA, Gazze'nin merkezinde ve Han Yunus'ta bulunan, aralarında El Aksa'nın da bulunduğu üç hastanenin "çevre bölgelerde tahliye emirlerinin çıkarılması ve yakınlarda devam eden çatışmalar nedeniyle kapanma riski altında" olduğunu bildirdi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün Gazze'deki Acil Tıbbi Ekipler Koordinatörü Sean Casey, "Sağlık sisteminin çok hızlı bir şekilde çöktüğünü görüyoruz" dedi.
Tamamı güney ve orta Gazze'de bulunan hastanelerin sadece üçte biri kısmen çalışır durumda.
Casey, Han Yunus'taki Nasır Hastanesi'ndeki birçok personelin, şeridin en güney ucundaki sığınaklarda toplanan yüz binlerce Gazzeli'ye katıldığını ve 100'den fazla yanık hastasına sadece bir doktor düştüğünü söyledi.
Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), bir top mermisinin Han Yunus'ta 100'den fazla personel ve ailelerinin kaldığı barınaklardan birinin duvarını deldiğini ve bir MSF çalışanının beş yaşındaki kızının ağır yaralandığını açıkladı.
Biden, “acil ateşkes” çağrılarını duydu
Pazartesi günü Güney Carolina'da bir kiliseyi ziyaret ederken "Ateşkes hemen şimdi!" diye bağıran protestocularla karşılaşan Biden, İsrail'i saldırılarını azaltmaya ve "Gazze'den önemli ölçüde çıkmaya" teşvik etmek için arka planda "sessizce" çalıştığını söyledi.
İsrail'in aralıksız bombardımanı ve Gazze'ye insani yardım erişimine getirdiği kısıtlamalar nedeniyle Güney Afrika, Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail'i Filistinliler’e karşı soykırım uygulamakla suçlayan bir dava açtı. Duruşmaların Perşembe günü başlaması bekleniyor.
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Blinken’la konuşmasında, Gazze'yi yöneten Hamas'ın İsrail'i yok etmeye yemin ettiğini belirterek, bu davadan daha "iğrenç ve saçma" bir şey olmadığını söyledi.
Çatışma, Hizbullah milislerinin Hamas'ı desteklemek üzere İsrail sınırına roketler fırlattığı Lübnan'a da sıçradı. Her iki grup da İsrail'in ezeli düşmanı kabul edilen İran tarafından destekleniyor.
Grubun operasyonları hakkında bilgi sahibi iki kaynağın Reuters haber ajansına verdiği bilgiye göre, Pazartesi günü bölgede üst düzey bir Hizbullah komutanının öldürülmesinin ardından Salı günü Lübnan'ın güneyinde araçlarına düzenlenen saldırıda üç Hizbullah üyesi öldürüldü.
Hizbullah da üst düzey yöneticilerinden Visam El Tavil ve Salih Aruri’nin öldürülmesine tepki olarak İsrail'in kuzeyindeki bir ordu üssüne patlayıcı dronlar fırlattığını açıkladı.
Hizbullah liderinin yardımcısı Naim Kasım yaptığı konuşmada, savaşı Lübnan'dan genişletmek istemediklerini söyledi; "Ancak İsrail (savaşı) genişletirse, caydırmak için gereken azami ölçüde yanıt kaçınılmaz" dedi.
İsrail suikastların sorumluluğunu ne doğruladı ne de reddetti. Ordu, kuzeydeki adı belirtilmeyen bir üsse hava saldırısı düzenlendiğini, saldırıda hasar ya da can kaybı olmadığını açıkladı.
Forum