Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk, işgal altındaki Filistin topraklarındaki İsrail yerleşiminin rekor düzeyde genişlediğini ve bir Filistin devleti ihtimalini ortadan kaldırma riski taşıdığını söyledi.
Yüksek Komiser Turk, İsrail yerleşimlerinin genişlemesinin İsrail'in kendi nüfusunu transfer etmesi anlamına geldiğini belirtti ve bunun bir savaş suçu olduğunu yineledi.
Biden yönetimi, geçen ay İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da yeni konut planlarını açıklamasının ardından yerleşimlerin uluslararası hukukla "tutarsız" olduğunu söyledi.
Ay sonunda Cenevre'de İnsan Hakları Konseyi'ne sunulacak olan rapora eşlik eden bir açıklamada Turk, “Yerleşimci şiddeti ve yerleşimle ilgili ihlaller şok edici yeni seviyelere ulaştı ve yaşayabilir bir Filistin Devleti'nin kurulmasına yönelik her türlü olasılığı ortadan kaldırma riski taşıyor” dedi.
Cenevre'deki İsrail diplomatik misyonundan, raporla ilgili henüz bir yorum gelmedi.
BM'nin kendi gözlemlerine ve diğer kaynaklara dayanan 16 sayfalık rapor, işgal altındaki Batı Şeria'da Ekim 2023 sonuna kadar bir yıllık dönemde, 24 bin 300 yeni İsrail konutu yapıldığını belgeledi ve bunun 2017'de gözlemlerin başlamasından bu yana kaydedilen en yüksek sayı olduğunu söyledi.
Turk, özellikle 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e saldırısından bu yana, işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinliler’e yönelik, hem İsrailli yerleşimci hem de devlet şiddetinin yoğunluğu, şiddeti ve düzenliliğinde dramatik bir artış olduğunu söyledi.
O tarihten bu yana 400'den fazla Filistinli’nin, İsrail güvenlik güçleri ya da yerleşimciler tarafından öldürüldüğü belirtildi.
Batı Şeria'yı 1967 Ortadoğu savaşında ele geçiren İsrail, yerleştiği bu topraklar üzerinde doğuştan gelen hakkı olduğunu iddia ediyor. İsrail ordusu, Batı Şeria'da terörle mücadele operasyonları yürüttüğünü ve şüpheli militanları hedef aldığını söylüyor.
Raporda, ülke tarihinin en sağcı ve yerleşimcilerle yakın bağları olan dini milliyetçileri kapsayan İsrail hükümetinin politikalarının, İsrailli yerleşimci hareketinin hedefleriyle "benzeri görülmemiş ölçüde" uyumlu göründüğünü kaydediliyor.
İsrail ordusu üniforması giyen ve ordu tüfekleri taşıyan yerleşimcilerin, Filistinliler’i taciz ettiği ya da onlara saldırdığı vakalar belgelenerek aradaki çizgiler bulanıklaştırıldı. Filistinler’in kimi zaman yakın mesafeden vuruldukları belirtildi.
Beş aydır devam eden Gazze savaşı, 1990'ların başındaki Oslo anlaşmalarında öngörüldüğü üzere, İsrail-Filistin çatışmasına iki devletli bir çözüm bulunması konusuna yeniden odaklanılmasına neden oldu.
Ancak o zamandan bu yana Filistin devletinin kurulması konusunda çok az ilerleme kaydedildi ve yerleşim yerlerinin genişletilmesi bunun önündeki engellerden biri oldu.
Forum