Çalışanlar sırada bekleyen müşteriler için hızla falafel sandviçleri ve tabakları hazırlıyor.
Müşterilerin bazıları, bu küçük restoranın elde ettiği karın bir kısmını mültecilere gönderdiğini yeni öğrenmiş.
Restoranın sahibi Ahmet Ashkar, mültecilere yardım etmek için neden falafeli seçtiklerini şöyle anlatıyor:
"Biz falafeli iki nedenden dolayı seçtik. Birincisi dünya genelindeki mülteci kampları çevresinde falafel tezgahları çok yaygın, daha doğrusu falafel, mülteci kamplarının ana yemeği çünkü çok ucuz ve hesaplı ve de besleyici değeri çok yüksek. İkincisi de benim falafele karşı kişisel sevgim ve tutkum.’’
Bakladan yapılan kızartılmış falafel dahil tüm tarifler Ashkar’ın Filistinli annesine ait. Ashkar annesinin falafel ve humus sanatını doğup büyüdüğü Gazze'de öğrendiğini söylüyor.
Çok tutulan sandviç 3 dolar. Menüdeki en pahalı yiyecekse 4 dolar.
Müşteriler sandviçlerin çevrede bulunabilecek herhangi bir öğle yemeğinin yarı fiyatına olmasından memnun.
Açılalı henüz iki ay olsa da Ashkar, firmasının Dünya Gıda Programı’na yaklaşık 10 bin mülteciyi doyuracak kadar bağış yapmış.
Restorandan her gün 600 ile 800 kişi falafel alıyor.
Ashkar ayrıca farkındalığı arttırmak üzere duvarları mülteci resimleriyle donatmış. Firmasının yılda bir milyon mülteciyi doyurabilmesi için de 100 bayii açmak istiyor.
Amacı da dünya çapında mültecilere istihdam sağlamak.
Ashkar, her bir dükkan için küçük bir alana ihtiyacı olduğunu, bu işin basit doğasının da, bunu mümkün kıldığını söylüyor.
