Venezuela’nın tahmin edilenden daha fazla petrol rezervi olduğu ortaya çıksa da son 10 yılda ülkedeki petrol üretiminin azaldığı görülüyor. Venezuela, şu anda dünyanın en büyük petrol rezervine sahip. Bu durum, yıllardır Venezuela’nın çok büyük petrol geliri elde edebileceğinin de garantisi. Ancak Devlet Başkanı Hugo Chavez’in, ülkesinin sahip olduğu potansiyeli iyi değerlendirip değerlendiremeyeceği, tartışma konusu.
Devlet Başkanı Hugo Chavez, ülkesinin petrol zenginliğini ulusal özgürlüğün sembolü olarak tanımlıyor. Venezuela’nın petrol sanayii 1970’li yıllarda kamulaştırıldı, ancak Chavez sanki bu dün olmuş gibi yabancı petrol şirketlerini topa tutmaya devam ediyor. Chavez, ”Petrole dayalı sömürgecilik Venezuela politikasını, kültürünü ve ekonomisini hakimiyeti altına almıştı. 20‘inci yüzyılda olan budur. Asalak burjuvalar ülkemizi satarak zengin oldular,” şeklinde konuşuyor.
Venezuela’da petrol sanayii Chavez’in sorumluluğunda. İlk bakışta veriler çok iç açıcı değil. Uzmanlar, Chavez göreve geldiğinden bu yana petrol üretiminin üçte bir azaldığını, böylelikle Chavez’in, dünyada petrol fiyatlarının varil başına 140 dolara çıktığı 2008’de ülkesini büyük bir gelir kaynağından mahrum bıraktığını söylüyor. Venezuelalı petrol sanayii uzmanı Juan Corlos Sosa, hükümetin, petrol gelirini, sürdürülmesi son derece pahalı olan sosyalist programlara aktardığını söylüyor. Sosa,”1998 yılındaki üretim seviyesini yakalamak için Venezuela’nın petrol işletmelerini geliştirmek amacıyla önümüzdeki 10 yıl boyunca her yıl 10 ila 12 milyar dolar harcaması gerekiyor. Bu yapılmadığı için durum kritik,” diyor. Sosa’ya göre daha da kötüsü, hükümetin, devlet petrol şirketi PDVSA’dan binlerce teknisyeni işten çıkarması ve yerlerini, tek niteliği Chavez’e sadakati olan işçilerle doldurması. Uzman ayrıca Venezuela’nın ürettiği petrolün çok büyük bir kısmının Küba ve sol eğilimli hükümetlerce yönetilen ülkelere bağışlandığını hatırlatıyor. Sosa, ”Küba Venezuela’dan her gün hiç ücret ödemeden 100 bin varil petrol alıyor. Bunun karşılığında da Venezuela’ya miktarı parayla hesaplanamayacak sağlık hizmetleri, spor eğitimi ve başka yardımlar sağlıyor. Bu ideolojik bir anlaşma. PDVSA zarar görüyor çünkü petrolü Amerika’ya para karşılığı satması mümkün,” diyor.
Eleştirilere kulak asmayan Chavez, Venezuela’nın Çin ve diğer ülkelerle milyarlarca dolarlık petrol yatırım anlaşmaları imzaladığını, petrol üretiminin iki katına çıkacağını söylüyor. Chavez, ”Birkaç yıl içinde günde 5 milyon varil petrol üretiyor olacağız. Sonra bu miktar 6 milyon varile çıkacak. Önümüzdeki 6 yıl içinde petrol yatırımları 80 milyar dolara çıkacak. Anlaşmalar çoktan imzalandı,” diyor.
Venezuela halkı petrol zenginliğinin nasıl işletildiği konusunda farklı görüşlere sahip. Çoğu, benzin fiyatlarının düşük olmasından memnun, ancak aksini de düşünüyor. Bazıları benzin fiyatları daha yüksek olsaydı yol yapımı ve diğer projeler için daha çok para ayrılabilirdi diye düşünüyor. Devlete ait bir tekstil atölyesinde çalışan işçilerden biri,”PDVSA petrolü sadece zenginleri desteklemek için kullanırdı. Şimdiyse petrol geliri sağlık hizmetleri, beslenme, eğitim ve istihdama harcanıyor. Burayı PDVSA açtı. Şirket herşeyi finanse ediyor, herkese yardım eli uzatıyor. Devlet Başkanımızın dediği gibi PDVSA artık halka ait,” şeklinde konuşuyor.
Venezuelalı iktisatçı Orlando Ochoa, milliyetçi sloganlarla sosyalist söylemin Chavez modelinin sürdürülemez olduğu gerçeğini saklamaya yetmediğini savunuyor. Ochoa, ”Bu yılın ilk altı ayında petrol fiyatları aşağı yukarı 2006 yılındaki fiyatlara eşit. 2006 Venezuela için çok parlak bir yıldı. Ancak şimdi petrol geliri, gıdayı sübvanse edip özel girişimleri satın alarak iç harcamaları arttıran hükümete yetmiyor. Hükümet ayrıca yurt dışına da çok yardım gönderiyor. Venezuela’nın yükümlülükleri, gelirini geçmiş durumda. Böylece bütçe açığı artıyor,” diyor.
Ancak iktisatçı Ochoa, artan hükümet harcamalarını karşılamaya yetmese de, petrol gelirinin devamlılığının, Devlet Başkanı Chavez’in olası tepkileri ertelemesini sağlayacağını söylüyor.