Türkiye’de gözler, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına özellikle ana muhalefet partisi CHP’nin hangi ismi aday olarak çıkaracağına kilitlenmişken, Saadet Partisi’nin görüşme turlarıyla Abdullah Gül ismi gündemdeki yerini koruyor.
Türkiye’nin sandık başına gideceği 24 Haziran Pazar günü öncesinde Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), seçim takvimini ilan etmesine sayılı günler kaldı. YSK Başkanı Sadi Güven, TBMM gündemindeki uyum yasaları çıkar çıkmaz seçim takviminin açıklanacağını söyledi. Ancak Erdoğan’a rakip olarak adaylığını açıklayan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener dışında CHP’nin aday ismi ve izleyeceği yol haritası farklı senaryolarla tartışılıyor.
Ana muhalefet partisi CHP’de, Saadet Partisi’nin önerisi doğrultusunda Abdullah Gül ismi üzerinde çalışma yapıldığı iddiası gündemde. Bugün de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun görüşmesiyle birlikte Gül’ün adı soruldu. Ancak Kılıçdaroğlu bu konuda sessiz kaldı ve “İnşallah 25 Haziran'a gülen bir Türkiye ile uyanacağız hep beraber” diyerek aday ismi paylaşmadı. Karamollaoğlu ise hafta bitiminde ismin açıklanabileceğini işaret etti.
Kılıçdaroğlu ve Karamollaoğlu, bugün sabah saat 10.00’da CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Görüşmede, CHP’den genel başkan yardımcıları Bülent Tezcan, Haluk Koç, Lale Karabıyık, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ve İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu da hazır bulundu. SP’den ise genel başkan yardımcıları Birol Aydın, Atik Ağdağ ve Lütfi Yalman görüşmeye katıldı. Yaklaşık 1 saatlik görüşme sonrasında liderler kısa bir açıklama yapmakla yetindi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Hepimiz heyecanlıyız ama heyecan güzel bir şey. İnşallah 25 Haziran'a gülen bir Türkiye ile uyanacağız hep beraber. İYİ Parti'ye verdiğimiz destekle elbette ki biz demokrasiyi savunuyoruz. Gücü elinde bulunduran bir siyasal iktidarın bir partiyi seçime sokmamak için özel çaba harcaması, devletin kurumlarını etkilemesi bizim içimize sindireceğimiz bir olay değildir. Biz yüzde 10 seçim barajına yıllardır karşı çıktığımızı ifade ettik. Biz demokrasinin bu ülkede olmasını, bütün kurum ve kurallarıyla bu ülkede olmasını savunduk ve hala savunuyoruz, savunmaya da devam edeceğiz. Önümüzdeki seçimler bireysel seçimler değildir. Sorun bir partinin, iki partinin sorunu değildir. Sorun Türkiye sorunudur. Türkiye'de hepimiz birlikte huzur içinde yaşamak istiyoruz. Demokratik standartların oldukça geliştiği bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz. Bu bağlamda Saadet Partisi'nin demokrasiye olan bağlılığı, demokrasinin geliştirilmesi yönünde attığı adımlar bizim açımızdan da, kendileri açısından da, Türkiye açısından da son derece değerli adımlardır” dedi.
SP Genel Başkanı Karamollaoğlu da, 24 Haziran’daki seçim öncesinde kamuoyunda olumlu bir atmosfer yaratılması için uğraştıklarını belirterek, CHP ile verimli bir görüşme yaptıklarını kaydetti. “Bu görüşmelerimiz hafta içi bir takım neticelerin çıkmasına, doğmasına vesile olacak. Bu sıkışık dönemde biz ‘baskın seçim’ dedik, bazıları ‘Buna hem baskın diyorsunuz hem seçime hazırız diyorsunuz ne manaya geliyor diye soruyor?’ İfade ettiğimiz mana iki ayağımızı bir pabuca soktular. Ceketinizi bile alıp evden çıkmaya kalktığınız zaman bunu 2-3 dakika içinde yapmak, bir de 15-20 dakikanın içinde rahat rahat çıkmak var. Bu fırsatı vermeden bir panik havasında iktidar seçime gitme kararı aldı. Kurumları da zorluyorlar” diye konuştu.
CHP’nin önceki gün 15 milletvekilini geçiş yaptırmasıyla İYİ Parti’nin seçime katılmasını garantilemesi hamlesini de değerlendiren Karamollaoğlu, Kılıçdaroğlu ve CHP’yi bu konuda tebrik ettiğini söyleyerek, “Çünkü Türkiye belki bir kazaya uğrayacak. Bir potansiyeli olan İYİ Parti seçime girmeme ihtimaliyle karşı karşıya kalacaktı. Yaptıkları jest aslında demokrasiye katkı sağlama babında önemli oldu. Bunu herkes yapamaz. Bundan dolayı kendilerini tebrik ettim. Çünkü neticede oy verecek olan vatandaş oy verme hakkını kullanacak, başka bir şey yapmayacak ki” değerlendirmesini aktardı.
Ortak aday meselesi ne olacak?
Liderlere, “Ortak aday var mı? Abdullah Gül’ün adı geçiyor” soruları yöneltildi. Ancak Kılıçdaroğlu’nun, sessiz kalmayı tercih ederek, basın mensuplarına teşekkür etmekle yetindiği görüldü. Karamollaoğlu ise, “Sizin o sorulara cevap inşallah bu hafta sonuna doğru ortaya çıkar” yanıtını verdi.
Bu noktada muhalefet partileri arasında bu hafta içinde devam edecek görüşme trafiğinin ardından ortak aday konusu ya masadan tamamen kalkacak ve siyasi partiler 1. tur için kendi adaylarıyla yarışa katılacak, ya da ortak aday ismi kamuoyuna açıklanacak ve bu aday için nasıl kampanya yürütüleceği meselesi gündeme gelecek.
Kılıçdaroğlu PM’den yetki mi talep edecek?
Şimdi özellikle Cumhurbaşkanlığı adayı konusunda, CHP’nin yarın yapacağı Parti Meclisi (PM) toplantısında yaşanacak tartışmalar sonuç üzerinde etkili olacak görünüyor. Kılıçdaroğlu’nun, CHP Parti Meclisi’nden Cumhurbaşkanlığı adayına karar verme konusunda genel başkan olarak yetki isteyebileceği iddiası kulislere yansıdı. Ancak PM’nin içerisinde Selin Sayek Böke, İlhan Cihaner gibi isimlerce örneğin Gül ismine karşı çıkıldığı ve mutlaka CHP’nin 1. tur için kendi adayını ilan etmesi gerektiği görüşünü savunması bekleniyor.
CHP’nin 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde Ekmeleddin İhsanoğlu örneğinde olduğu üzere sağ seçmenlere hitap edecek bir aday çıkarmaması gerektiği görüşü parti içerisinde tartışmaları alevlendiriyor.
İYİ Parti’de durum nedir?
İYİ Parti cephesine bakıldığında ise; Ankara kulislerinde, Meral Akşener’in, ortak aday belirlenmesi konusunda kendi adaylığından vazgeçmediği iddiası da konuşuluyor. Akşener’in, Gül’ün ortak adaylığı konusunda ikna edilemeyen taraf olduğu ancak Kılıçdaroğlu’nun ise Gül’ü düşündüğü gibi iddialar gündemdeki yerini koruyor.
Bu arada İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Aytun Çıray’dan ise TBMM’de yarın grup toplantısı yapma konusunda CHP’li vekillerle grup oluşturdukları için bunun doğru olmayacağı görüşünde olduklarını duyurdu. Çıray “CHP’li milletvekillerinin İYİ Parti’ye katılımı demokrasi hamlesidir. Bu demokrasi hamlesini istismar etmeme kararlılığındayız. Genel Başkan bu kararı aldı. Yarın biz Meclis’te grup toplantısı yapmayacağız” dedi.
Hüda-Par’ın adayı kim olacak?
SP Lideri Temel Karamollaoğlu’nun, bugünkü Ankara temaslarındaki ikinci adresi ise Hüda-Par (Hür Dava Partisi) oldu. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde muhafazakar Kürt seçmenlerden oy potansiyeline sahip olduğu kaydedilen Hüda-Par’ın, 24 Haziran’da önceki seçim (10 Ağustos 2014)olduğu üzere Erdoğan’a destek vereceği görüşü gündemde. Ancak Karamollaoğlu, muhalefet partileri olarak ortak aday çıkarma konusundaki görüşme trafiğinde bugün Hüda-Par Genel Başkanı Zekeriye Yapıcıoğlu ile de biraraya geldi.
Yapıcıoğlu, "Adayınız Erdoğan mı olacak?" sorusuna "Bizim şu anda açıkladığımız herhangi bir adayımız yoktur. Aday çıkarıp-çıkarmayacağımız konusunda bir kararımız yoktur. Bütün adaylar netleşmeden herhangi bir isim vermekten geri duruyoruz” yanıtını Verdi. Yapıcıoğlu, Gül için ne düşündükleri sorusunu ise yanıtsız bıraktı.
Karamollaoğlu ise, kamuoyunda “Sıfır Baraj İttifakı” olarak adlandırılan ve bütün muhalefet partileri olarak seçime birlikte gidilmesi meselesi için “Ben bugün söyledim, görüşlerim aynen devam ediyor. Bu hafta birtakım temaslarımız olacak. Siz soracaksınız bizde biz de isim vermemekte ısrar edeceğiz” diye konuştu.
Erdoğan’a yanıt
Karamollaoğlu, ayrıca SP il başkanları toplantısında ise, Erdoğan’ın SP’ye yönelttiği eleştirilere de yanıt verdi. Neden AKP – MHP ittifakına katılmadıklarını anlatan Karamollaoğlu, “İttifaka kapıları tamamen kapatmadık ki… Sizin bugüne kadar izlediğiniz politikalarla bu iş çözülmez. Ne yazık ki bunu göze alamıyorlar. Şeker fabrikalarının satışından bile vazgeçemiyorlar. Her şeyi özelleştiriyorlar. Türkiye’de ipotek edilmeyen hiçbir şey kalmadı. Devlet dairelerini satacaklar. Müflis tüccar gibi davranıyorlar” ifadelerini kullandı.
