Erişilebilirlik

Çin İran İle İlişkilerini Savundu


Çin İran İle İlişkilerini Savundu
Çin İran İle İlişkilerini Savundu

Amerikalı üst düzey bir yetkili, birkaç gün önce, Çin’den Birleşmiş Milletler’in İran’a yaptırım kararlarına uymasını istedi. Başkan Barack Obama’nın nükleer silahlar ve silahsızlanma konularındaki başdanışmanı Robert Einhorn, Çin’in kararları uygulamaya sokmamasının hem İran hem de Kuzey Kore’ye uygulanan yaptırımların etkisini azaltacağı görüşünde.

Yeni yaptırımlar, Çin'in en önemli ticaret ortaklarından biri olan İran’la arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri ne kadar etkileyecek bilinmiyor. Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İran’la ticaretin normal düzeyde seyrettiğini ve Amerika’yı kast ederek, üçüncü ülkeler veya diğer ülkeler için tehdit oluşturmadığını söyledi.

Amerika ve Avrupa Birliği tarafından kabul edilen son yaptırımlar İran’ın enerji ve bankacılık sektörlerini hedef alıyor. Amerika ve AB, Rusya’yla Çin’e bu yaptırımları desteklemeleri için baskı yapıyor.
Hong Kong üniversitesi profesörlerinden Joseph Cheng Pekin hükümetinin yeni yaptırımlara ilgi duymadığını söylüyor.

Profesör Cheng, Çin hükümetinin petrol ihtiyacının önemli bir bölümünü İran’dan sağladığını ve İran petrol sanayine büyük yatırımlar yaptığını hatırlatıyor. Çinli yetkililerin bu nedenle yeni yaptırımlara hiç sıcak bakmadıklarını belirten uzman, bu durumun Amerika için bir ikilem yarattığını söylüyor. Şöyle ki Amerika bir taraftan Çin’in tutumunu anlayışla karşılarken, bir taraftan da Çin’in katılımı olmadan yaptırımların etkisiz olacağını biliyor.
Yaptırımlar nedeniyle Batılı şirketler tek tek İran’dan ayrılmak zorunda kalırken yerlerini Çin şirketleri alıyor. İran’ın en büyük ticaret ortağı olan Çin, İran petrol sanayine, iki petrol rafinerisi dahil olmak üzere milyarlarca dolar tutarında yatırım yapmış durumda. İran’dan ithal edilen petrolün kullanım alanı enerjiyle sınırlı değil. Petrolsüz plastik, hatta tekstil ürünleri yapabilmek bile imkansız.

İran Petrol Bakanı Mesut Mirkazemi, iki ülke arasındaki ticari ilişkileri daha da artırmak amacıyla şu anda Çin'de temaslarda bulunuyor. İki ülke arasında, petrol ve doğal gaz araştırmaları, petro-kimya sanayi ve yeni rafineri yapımı konusunda yeni anlaşmalar imzalanması bekleniyor.
İran’ın nükleer silah programıyla ilgili krizin daha da büyümesi ve bu ülkeye karşı yeni yaptırımlar uygulanması mümkün. Ancak yaptırımlar daha da ağırlaştırılır ve İran petrolü ve doğal gazını da kapsarsa, bundan zarar görecek tek ülke Çin değil.

Böyle bir gelişme tüm dünyada petrol fiyatlarının artmasına yol açabilir.
İran petrolüne bağımlılığı nedeniyle Çin hükümetinin Tahran’la ilişkilerinin kesilmesi beklenmiyor. Ancak Çin bir yerde İran’ın nükleer silah programından ve nükleer silahların başka ülkelere yayılmasından ciddi kaygı duyuyor.
Çin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesinden biri olduğu için veto yetkisine sahip. BM yaptırımlarına uzun süre direnen Pekin hükümeti, hafifletildikten sonra son yaptırımlara evet dedi. Yaptırımlar İran'a silah satışını yasaklıyor, nükleer silah programıyla ilgili malzeme taşıdığından şüphe edilen gemi ve uçakların denetlenmesini öngörüyordu. Ancak Pekin hükümeti, Amerika’yla Avustralya, Kanada, Japonya ve Avrupa Birliği’nin aldığı yeni yaptırım kararlarına katılmayacağını açıkladı.
Tüm bu önlemlere rağmen İran’ın geçen ay yeni bir füze sistemine sahip olduğunu açıklaması yaptırımların etkisi üzerinde kuşku yarattı.

XS
SM
MD
LG