Darbe girişimi sırasında Diyarbakır’da görev yapan 2 general ve 2 albayla ilgili soruşturma yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmaya ilişkin bir iddianame hazırladı. İddianamede adları geçen Diyarbakır’daki 2'nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi Komutanı Tümgeneral Atilla Darendeli, 8'inci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Deniz Kartepe, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Kurmay Albay Ali Durmuş ve 2'nci Birleştirilmiş Hava Hareket Merkezi Amiri Kurmay Albay Bülent Gürdoğan'a isnat edilen eylemlere yer verildi.
İddianamede yer alan, Eskişehir'de görevli Pilot Yüzbaşı Yavuz İstek'in darbe teşebbüsünden sonra verdiği bir ifadedeki ayrıntılar dikkat çekti. İstek, 12 Temmuz günü Hava Kuvvetleri Komutanlığı Genel Sekreterliği’nde görevli Albay Ali Durmuş'un askeri telefonla kendisini aradığını vurgulayarak, "PKK terör örgütü liderine yönelik bir operasyon yapılacağını, benim de birikimimden yararlanmak istediklerini söyledi“ şeklinde ifade verdi.
Savcı ise Şüpheli Albay Ali Durmuş'un darbe planlaması doğrultusunda Eskişehir'de görevli Pilot Yüzbaşı Yavuz İstek'i arayarak özel görev olduğunu söyleyip, Diyarbakır'a çağırdığını belirterek, 15 Temmuz günü F-16'ları kaldırarak Ankara’ya götüren pilotlardan Yavuz İstek'in de bu talep doğrultusunda kendi birliğinden izin alarak Diyarbakır'a geldiğini kaydetti.
İddianameye göre, darbeciler İmralı'da bulunan PKK lideri Abdullah Öcalan'ı öldürerek Türkiye'de bir iç savaş çıkarmayı planladı. Planlamayı yapan kişi olarak iddianamede adı geçen Kurmay Albay Ali Durmuş ise iddialara "Yavuz İstek'le görüşmemde geri hizmet uçuşuna gideceğimi, kendisinin de katılıp katılmayacağımı, kendisiyle uzun zamandır görüşmediğimi, bu suretle görüşeceğimizi söyledim. Yavuz İstek'i geri hizmet uçuşuna davet etmedim. Sadece Diyarbakır'da olup olmadığını sordum. PKK elebaşına yönelik bir operasyonla ilgili Yavuz İstek'e bir beyanım olmadı. Böyle bir şey zihnimden dahi geçmedi” yanıtını verdi.
Darbenin Hava Kuvvetleri planlayıcısı olduğu ileri sürülen Ali Durmuş iddianameye yansıyan ifadesinde, "Geri hizmet uçuşu için Diyarbakır'a gittim. Darbeden önceki gün saat 03:00'da Hava Kuvvetleri Genel Sekreteri Albay Veysel Kavak beni aradı. Geri hizmet uçuşunu iptal etmemi ve sabah ilk uçakla Ankara'ya gelmemi söyledi. 15 Temmuz günü akşam uçağına bilet aldım. Ankara'ya indikten sonra Veysel Kavak'ı aradım. Bana ihtiyacı olduğunu ve karargaha gelmemi emretti. Hava Kuvvetleri Komutanlığı karargahına vardığımda saat 21:00 sıralarıydı. Albay Veysel Kavak sıkıntılı bir durum olduğunu, Genelkurmay Başkanı, 2'nci Başkan ve MİT Müsteşarı'nın toplantı halinde olduğunu, Akıncılar Üssü'nde hareketlilik olduğunu, buradaki komuta kademesinden kimseye ulaşamadığını, Akıncılar Üssü’ne giderek oradaki durum hakkında kendisine malumat vermemi istedi. Akıncılar Üssü’nü aradığımda Tümgeneral Kubilay Selçuk bana "Bir görev var onun için Diyarbakır'a kalk vereceğiz" dedi. Filoya gittiğimde Üs Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim, "Diyarbakır'daki uçaklar kalktı mı?" diye sordu. Diyarbakır'ı aradığımda kalkacaklarını söylediler. Diyarbakır'da kalkışa izin verilmediğine ilişkin bir bilgi verilmedi. General Hakan Evrim durumun kontrol altında olduğunu, komuta kademesinin de buraya geleceğini söyledi. Daha sonra bana üste CASA uçağı olup olmadığını sordu. Dahili numaradan Üs Komutan Vekili Albay Edip'e ulaşmaya çalıştım. Özel Kuvvetler mensubu bir generalin oraya geleceğini ve yanındaki personel ile Ankara'ya gelmesi gerektiğini sordum.
Kendisi de uçak olduğunu, ancak bu konuda talimat gelmesi gerektiğini söyledi. Darbeye teşebbüs eyleminde herhangi bir rolüm ve görevim yoktur” dedi.
