Almanya’da ‘Deniz Feneri Davası’ olarak bilinen dolandırıcılık ve sahtekarlık davasının Eylül 2008’de sonuçlanmasının ardından, olayın Türkiye boyutunu araştıran Cumhuriyet Savcıları, soruşturma yapmak üzere Almanya'ya gitti.
Almanya’da son yılların en önemli adli olaylarından biri olarak tanımlanan 'Deniz Feneri e.V.' adlı dernekle bağlantılı dava 2008 yılında sonuçlandı. Davayı gören ve 'Deniz Feneri e.V.’nin camilerde 41 milyon Euro topladığını, 17 milyon Euro’nun Türkiye’ye gönderildiğini, bunun 8 milyon Euro’luk kısmının Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’ne verildiğini, geri kalan kısmının ise çeşitli yerlere harcandığını saptayan Frankfurt Eyalet Mahkemesi, aralarında dernek yöneticileri Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş’in bulunduğu sanıkları dolandırıcılıktan mahkum etti. Mahkeme o zamanki kararında, olayın Türkiye boyutuna da değinerek derneğin büyük oranda Türkiye’den yönlendirildiğini ve asıl faillerin Türkiye'de olduğunu öne sürdü.
Almanya'nın kararından sonra İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Türkiye'deki derneği incelemeye aldı ve bakanlık denetçilerini görevlendirdi. Ancak dava dosyasının Almanya'dan Türkiye'ye aktarılması konusunda uzun bir süre herhangi bir gelişme yaşanmadı. 2010 sonbaharına kadar durumun sürüncemede kalması muhalefet partilerinin tepkisini çekerken, soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Almanya'dan istenen dosyaların toplam 700 klasörü bulduğunu, fotokopi maliyetinin 100.000 Euro tutabileceğini, bu yüzden dosyaların gönderilmesi yerine savcıların Almanya'ya giderek yerinde inceleme yapmasını kararlaştırdı.
Ankara'nın bu konuda Alman yetkililerden istediği adli yardım talebine olumlu yanıt gelmesinin ardından üç cumhuriyet savcısı Almanya'da inceleme yapıyor. Savcılar Frankfurt Başsavcılığı'nda Deniz Feneri davasıyla ilgili dosyaları inceleyecek, ayrıca davayla ilgili olarak aralarında tutuklu durumdaki Deniz Feneri Derneği'nin Başkanı Mehmet Gülhan'ın da bulunduğu toplam 12 kişinin ifadesini alacak.
İki hafta sürecek soruşturmaya bir Alman hakim de katılacak. Alınacak ifadelerle Türkiye'deki soruşturmalar kapsamında eksik kalan bilgilerin tamamlanması amaçlanıyor. Belgeleri çevirecek bir tercümanla bir de bilgisayar uzmanının eşlik ettiği savcılar gerekli gördükleri evrakların kopyalarını Türkiye'ye götürebilecek.
Savcıların, dernek tarafından Türk vatandaşlarından İslami yardım ve bağış adı altında toplanan paraların Türkiye’de bulunan paravan şirketlere gönderilmesi konusunda bilgi toplamaları bekleniyor. Konuyla ilgili dava ve gelişmeleri başından bu yana çok yoğun bir şekilde izleyen Alman basını, çeşitli cami ve derneklerde toplanan bağışların dolaylı yollardan AKP'ye aktarıldığını öne sürüyor.
