Erişilebilirlik

Dışişleri Bakanı Clinton Suyun Dünya İçin Önemini Vurguladı


Su sorununun ABD dahil tüm dünyayı ilgilendirdiğini söyleyen Clinton, Amerika’nın güneybatısındaki çöl bölgelerinin su ihtiyacını karşılama ya da doğudaki sellerle mücadele çabalarını örnek gösterdi

Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, su kaynaklarının bir toplumun sağlığı ve ekonomik büyümesi için büyük önem taşıdığını belirtirken yeni yayınlanan bir ABD istihbarat raporu önümüzdeki 10 yıllık dönemde su sorunları nedeniyle küresel istikrarsızlık riskinin arttığı uyarısında bulundu.

Clinton, Dünya Su Günü nedeniyle dün Washington’da yaptığı konuşmada su kaynaklarından yararlanmanın önemini vurguladı.

Clinton, “Güvenilir su kaynakları ailenin beslenmesi, iş yaratan sanayilerin işletilmesi, ulusal büyümeyi sağlayan enerji üretimi açısından esastır. Ve elbette iklim değişiminin gelecek kuşakları nasıl etkileyeceğini düşündüğümüzde büyük önem kazanmaktadır,”dedi.

Clinton, temiz su kullanımının aynı zamanda sağlık açısından getireceği büyük etkilere işaret etti.

Dışişleri Bakanı Clinton “Her yıl yaklaşık iki milyon kişi kirli sudan kaynaklanan önlenebilir hastalıklardan ölürken temiz su küresel sağlık hedeflerine ulaşmada hayati önem taşıyor. Sadece temiz su kullanımı ve halk sağlığı önlemleri yaşam kalitesini arttırır ve milyarlarca kişinin hastalıklara yakalanma riskini azaltır,” diye konuştu.

Su sorununun ABD dahil tüm dünyayı ilgilendirdiğini söyleyen Clinton, Amerika’nın güneybatısındaki çöl bölgelerinin su ihtiyacını karşılama ya da doğudaki sellerle mücadele çabalarını örnek gösterdi.

Öteyandan ABD Ulusal İstihbarat Konseyi tarafından hazırlanan bir rapor önümüzdeki 10 yıl içinde dünyanın birçok bölgesinde istikrarsızlık ve siyasi kriz riski yaratan su sorunları yaşanacağını bildiriyor.

Rapora göre su sorunları bölgesel gerginlikleri arttıracak ve ülkelerin Amerika ile önemli konularda işbirliği yapmasını önleyecek. Rapor önümüzdeki 30 yıl içinde küresel su sorunlarının ABD’nin güvenlik çıkarlarına etkisini değerlendirmek amacıyla hazırlandı.

Raporda su sorunundan en çok Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Güney Asya’nın etkileneceği öne sürülüyor.

Ancak adını açıklamayan bir üst düzey istihbarat yetkilisi Amerika’nın Sesi’ne devletlerin çökmesinde su sorununun tek başına etken olmayacağını açıkladı. Orta Doğu’yu örnek gösteren yetkili, mevcut durumun sonuçta bölgenin su güvenliğini nasıl etkileyeceğinin henüz bilinmediğini söyledi.

Ancak rapora göre su sorunları yoksulluk, sosyal gerginlikler, çevresel bozulma ve zayıf hükümetlerle birleştiğinde devletlerin çökmesiyle sonuçlanan siyasi krizlere yolaçabiliyor.

Rapor, önümüzdeki 10 yıl içinde suyla ile ilişkili devletler arası bir uyuşmazlık çıkacağını tahmin etmiyor. Ancak yeterli su bulma zorlaşırken ortak havzalardaki suyun baskı aracı olarak kullanılması hatta terör eylemlerinin hedefi haline gelmesi mümkün.

Rapor tarım gibi suyla ilişkili sektörlere yatırım yapılması ve su işletme kurumlarının güçlendirilmesi tavsiyesinde bulunuyor. Rapora göre küresel taze su arzının yaklaşık yüzde 70’i tarımda kullanıldığı için tahıl ekiminde su miktarını azaltan teknolojiler, su darlığını büyük ölçüde hafifletecek.

XS
SM
MD
LG