Dünya Finans Merkezleri listesinde Londra yeniden birinci sıraya yerleşti. Z/yen adlı küresel araştırma şirketi tarafından yılda iki kez hazırlanan Dünya Finans Merkezleri listesinin Eylül 2015 sonuçları Londra’da açıklandı. Buna göre Londra geçen dönemde New York'a kaptırdığı liderliği bu dönemde geri alarak birinci sıraya yerleşti.
Anket neleri içeriyor?
84 kentte yapılan ankette, 2 binden fazla finans ve ekonomi uzmanına çalışma koşulları, çalışma altyapıları, kalifiye eleman ihtiyacı, mali sektördeki gelişimin kalitesi konularında sorular yöneltiliyor.
RİA finans profesörü ve Regents Üniversitesi uluslararası araştırmalar bölümü öğretim üyesi Profesör Dr. İbrahim Sirkeci, Dünya Finans Merkezleri raporunda, kentler, kurumlar ve kişileri sıralayan listenin temkinli değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor. Bu raporun kişisel değerlendirmelerin dikkate alınarak hazırlanan raporlar olduğunu belirten Profesör Sirkeci, sonuçların bu sıralamada yer alan kentlerde yaşayanların, işadamları ve iş kadınlarının hayatındaki etkisinin önemli olabileceğini belirtiyor.
Profesör Dr. Sirkeci, dijital verilerin giderek arttığı günümüzde kişilerin analiz ve değerlendirme yapmakta daha da zorlandığını ve bu nedenle hazırlanan raporlardaki listelerin daha daönem kazandığını sözlerine ekliyor.
‘Muhafazakar Parti politikaları etken değil’
Profesör Sirkeci, Z/yen tarafından hazırlanan bu tarz raporların orta ve küçük ölçekli işletmeler için çok daha önemli olduğunu, büyük şirketlerin projeler bazında kendi imkanlarını kullanarak çalışmalar yürüttüğünü söylüyor. Sirkeci’ye göre, Londra'nın listede New York'u geçerek birinci sıraya yerleşmesinin nedenini İngiltere'de Muhafazakar Parti’nin seçim başarısına bağlamak da yanlış:
“Londra'nın birinci olmasını Mayıs 2015'te İngiltere'de yapılan genel seçimlerde Muhafazakar Parti’nin seçim zaferine bağlamak, raporun sonuçlarını aşırı yorumlamak anlamına gelir. Çünkü Mayıs ayından önce de 4 yıldır muhafazakar bir hükümet vardı, liberal demokrat parti ile ortak bir program yürüttü ve bu politikalar da Tony Blair döneminde yürütülen politikalardan pek de farklı değildi. Dolayısı ile seçim sonucunun araştırma üzerinde bir etkisi olduğunu düşünmüyorum.”
‘New York Londra'yı geçemez’
Londra'nın her kategoride en iyi seçildiği raporda, Hong Kong, Singapur ve Tokyo, sırasıyla üçüncü, dördüncü ve beşinci sıraları aldı. Profesör Dr. İbrahim Sirkeci, Londra'da 300'den fazla dilin konuşulması nedeniyle İngiltere başkentinin çok kültürlülüğe sahip bir kent olduğunu, bu nedenle New York'un Londra ile yarışamayacağını savunuyor.
Toronto, San Francisco veABD başkenti Washington’un ilk 10 içinde yeraldığı Dünya Finans Merkezleri raporunda Avrupa'da Londra dışında sadece Zürih yer alıyor. Almanya’nın Frankfurt kenti ise 14’üncü sırada.
Avrupa'nın yükselen finans merkezi Polonya mı?
Listede yer alan kentler sıralamasında, ilk on şehrin ya da son on şehrin hangileri olduğundan çok; listede kırılma noktası olarak nitelenebilecek sıçrama noktalarına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Profesör Dr. Sirkeci; Polonya'nın başkenti Varşova'nın 26 sıra birden yükselerek 38'inci sıraya gelmesinin dikkat çekici olduğunu söylüyor. Sirkeci, bunun nedeninin, Polonya'da hükümetin yatırımcılara bir takım kolaylıklar sağlamış olması veya Avrupa Birliği’ne geçiş sonrasında Varşova'da taşların yerine oturması nedeniyle yatırımcılarda güven duygusu oluşması şeklinde yorumlanabileceğini belirtiyor.
Suudi Arabistan - Yemen ilişkileri güven zedeledi
Raporda, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad listede 43 sıra birden gerileyerek büyük bir kırılma noktası teşkil ediyor. Profesör Dr. Sirkeci bu kırılmanın nedeninin Suudi Arabistan'ın Yemen’le devam eden savaştan etkilenmesi olarak açıklanabileceği yorumunda bulunuyor.
İstanbul listenin neresinde?
RİA finans profesörü ve Regents Üniversitesi Uluslararası Araştırmalar Bölümü öğretim üyesi Profesör Dr. İbrahim Sirkeci, Z/yen tarafından hazırlanan Dünya Finans Merkezleri raporunda altı ay önce İstanbul'un 10 puan yükselmesine karşın, bu kez 3 sıra gerileyerek 47'inci olduğuna dikkati çekiyor. Sirkeci, Türkiye'nin Haziran ayında yaşadığı genel seçim, Kasım ayında yapılacak seçimler ve Ortadoğu'da devam eden savaş yüzünden Suriye'den gelen mültecilerin neden olduğu etkilerin rapora yansımadığını söylüyor. Profesör Sirkeci, bunun nedenini ise raporun Mayıs ayına kadar olan süreci yansıtmasıyla açıklıyor.
Mülteci krizi etkiledi mi?
Avrupa için Mülteci krizinin bir sonraki raporda etkileyici bir unsur olmayacağını düşündüğünü söyleyen Profesör Dr. Sirkeci, İngiltere'nin Avrupa Birliği’nden çıkması için yapılacak olan referandum kararı ile ilgili olarak, İngiltere'nin Avrupa Birliği ile olan ilişkilerinin etkilerini ve beklentileri şöyle açıklıyor:
“Reuter Ajansı’nın, haberi yayınlarken HSBC'nin Londra'daki merkezi'ni kapatmayı düşündüğünü belirtmesinin, HSBC tarafından yapılan siyasi açıklamalar olduğunu düşünüyorum. Geçen yıl, İskoçya'nın bağımsızlığı konusunda yapılan referandumdan önce, propaganda döneminde, İngiltere'deki bankaların ‘İskoçya'daki bankalarımızı kapatırız’ şeklindeki açıklamalarının İskoçya'da yapılan referandumda etkili olduğunu gördük. Dolayısı ile HSBC'nin bu açıklamalarla İngiltere'nin Avrupa Birliği’nde kalmasını istediğini söylemek mümkün.”
New York yine Londra’yı geçer mi?
İngiliz finans yetkilileri, Londra’nın New York’a karşı kazandığı üstünlüğü koruyup koruyamayacağı konusunda öngörüde bulunamıyor. Uzmanlara göre, hükümetin göçmenliği kontrol çabaları Londra’nın dünyanın finans merkezi olma özelliğini koruması konusunda etkili olabilir.
‘Uluslararası finans için uluslararası eleman şart’ diyen uzmanlar, Londra hükümetinin yabancılara çalışma izni verme konusundaki tutumunun bu noktada belirleyici olacağını söylüyor.