Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CNN Türk - Kanal D ortak yayınında yaptığı açıklamada, Taleban lideriyle görüşebileceğini söyledi.
"Taliban'la bazı görüşmelere varıncaya kadar şu anda ilgili kurumlarımız çalışıyor. Hatta belki benim bile onların lideri durumunda olacak olanı kabul etme durumum olabilir” diyen Erdoğan, “Eğer üst düzeyde bunları kontrol altına alamazsak bu defa Afganistan'daki barışı sağlamamız da mümkün olmaz” şeklinde konuştu.
Her zaman savaşın ve askeri mücadelenin geçerli olmayacağını, bazı durumlarda diplomasinin ve siyasetin geçerli olacağını belirten Erdoğan, Afganistan’la ilgili değerlendirmelerin yapıldığını, üst düzey yetkililerin yurtdışına gönderildiğini ve kendisinin de Doha ile bir görüşme yaptığını belirtti.
Erdoğan sosyal medyada düzensiz göçün arttığına dair yapılan yorumları ise kabul etmedi. Erdoğan, “Türkiye yolgeçen hanı değildir. Sosyal medyada birilerinin abarttığı şekilde sınırlarımızdan düzensiz göç akını söz konusu değil. Yakalanan Afgan düzensiz göçmenlerin önemli bölümü yetkili kurumlarımız tarafından tekrar Afganistan'a sınır dışı ediliyor" dedi. Erdoğan 2021 yılında şu ana kadar 253-300 bin civarında düzensiz göçün engellendiğini kaydetti.
Türkiye Afganistan’daki durumu yakından izliyor
Reuters haber ajansına konuşan iki Türk yetkili ise Türkiye’nin hala Kabil havaalanının güvenliğinden sorumlu olma konusunda istekli olduğunu, ancak Ankara’nın Taleban’ın son ilerlemelerinin ardından ülkedeki durumu yakından gözlemlediğini kaydetti.
Yetkili, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kabil havaalanının güvenliğini devralması konusunda değişiklik olmadığını, görüşmelerin ve sürecin devam ettiğini belirtti.
Taleban, Türkiye’yi Afganistan’da asker tutmaması konusunda uyaran bir açıklama yayınlamıştı, ancak Türkiye havaalanı konusundaki duruşundan geri adım atmamıştı.
İmran Han: “Türkiye ve Taleban yüz yüze görüşmeli”
Pakistan Başbakanı İmran Han, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’la yaptığı görüşmenin ardından Taleban ve Ankara arasında görüşme yapılması için çalışacaklarını kaydetti.
İmran Han, Türkiye ve Taleban için en iyisinin yüz yüze görüşmek olacağını, böylece her iki tarafın da Kabil havaalanının güvence altına alınmasının neden gerekli olduğunu konuşabileceklerini söyledi.
İmran Han, Taleban üstündeki etkisini kullanarak Türkiye ile yüz yüze görüşmesini sağlamak için çalışacağını kaydetti.
CHP’den Afgan göçü uyarısı
CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Ünal Çeviköz, Türkiye'nin düzensiz göçe daha fazla maruz bırakılmaması gerektiğini belirterek, “En kısa zamanda AB, BM ve İran yetkilileriyle Afganistan'dan kaynaklanan bu göç dalgası görüşülmelidir” dedi.
CHP Genel Merkezi’ndeki basın toplantısında konuşan Ünal Çeviköz, Avrupa Birliği ülkelerinin mültecilerin statüsü hakkında 1951 BM Sözleşmesinin tarafları olarak uluslararası sorumluluktan kaçtığını belirterek AB’nin Türkiye’yi transit ülke olarak görmediğini, sığınmacıların son durağı haline getirmek ve Türkiye’yi külfet altına sokmak istediğini kaydetti.
Hükümetin Afgan göçünün Türkiye’ye akmasını destekleyecek şekilde görev üstlenmek istediğini açıklayan Ünal Çeviköz, “Ülkemizin demografik ve sosyal yapısının değiştirilmesine karşıyız. Türkiye, bu düzensiz göç tsunamisine daha fazla maruz bırakılmamalıdır. En kısa zamanda AB, BM ve İran yetkilileriyle Afganistan'dan kaynaklanan bu göç dalgası görüşülmelidir. Bu konudaki politikamız nettir. Kimsenin kimseyi ırkçılık veya yabancı düşmanlığıyla suçlamaya haddi yoktur. Türkiye kendi insanıyla sabırlıdır, hoşgörülüdür, insancıldır. İnsanımız kendi vergileriyle desteklenen Türkiye bütçesinin de kendi sorunlarının çözümünde öncelikli olarak kullanılmasını ister. İktidar böyle bir güven vermekten uzaklaşmıştır” dedi.
ABD istihbaratı: “Taleban Kabil’i 90 gün içinde alabilir”
ABD istihbaratına göre Taleban savaşçıları Afganistan’ın başkentini 30 gün içinde tecrit edebilir ve 90 gün içinde de alabilir.
Reuters haber ajansına konuşan yetkili, ABD istihbaratının Taleban’ın son haftalardaki hızlı ilerlemesine dayanarak bu sonuca vardığını bildirdi.
Yetkili, Afgan güvenlik güçlerinin bu sonucu önlemek için Taleban’a daha fazla baskı uygulamaları gerektiğini kaydetti.
Avrupa Birliği de İslamcı militanların Afganistan’ın yüzde 65’ini kontrol altına aldıklarını kaydetti. Kuzeydoğudaki Badakşan vilayetinin başkenti Fayzabad Taleban’ın ele geçirdiği sekizinci vilayet başkenti oldu.
Batılı bir güvenlik görevlisi Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada dağlarla çevrili bir vadide yer alan Kabil’e tüm girişlere çatışmalardan kaçan sivillerin akın ettiğini bildirdi.
Beş yabancı güvenlik yetkilisi de Reuters’a yaptıkları açıklamalarda yabancı ülkelerin çalışanlarına Kabil’i hızla terk etmeleri çağrısı yaptığını, bazı havayolu şirketlerinin de çalışanlarını tahliye ettiğini bildirdi.
Taleban güçleri Mezar-ı Şerif’e yaklaşırken Devlet Başkanı Eşref Gani bölgeyi ziyaret ederek şehrin savunulması için destek toplamaya çalıştı.
ABD Başkanı Joe Biden ise Afgan liderlere ülkeleri için mücadele etme çağrısı yaptı ve ülkeden çekilme kararından pişmanlık duymadığını belirtti. Biden Washington’un son 20 yılda Afganistan savaşına 1 trilyon dolardan fazla para harcadığını ve binlerce askerini kaybettiğini belirtti.
Price: “Barış anlaşmasına ihtiyaç var”
Dışişleri Bakan Yardımcısı Ned Price ise tüm göstergelerin Taleban’ın savaş meydanında zafer elde etme çabasında olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Taleban’ın vilayet başkentlerine saldırılarının ve sivilleri hedef almasının 2020’de yapılan ABD-Taleban anlaşmasının doğasına aykırı olduğunu belirten Price, ancak bunun kaçınılmaz bir sonuç olmadığına dikkat çekti ve Taleban’ın ilerlemesinin önlenebilir olduğunu söyledi.
Price, ABD’nin Afganistan Özel Temsilcisi Zalmay Halizad ile Rus, Çinli ve Pakistanlı temsilcilerin Doha’da Taleban ve Afgan müzakerecilerle Salı günü görüşmelere başladıklarını kaydetti.
Price, “Uluslararası toplumun tek ses olmasına ve bir barış anlaşmasına ihtiyaç var” diye konuştu.
BM: “Bir ayda 5 bin 800 Afgan Kabil’e kaçtı”
Birleşmiş Milletler Sözcüsü Stephane Dujarric de basın toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada bu yılın başından beri Afganistan’da 390 bin kişinin yerlerinden olduğunu ve bu sayının Mayıs ayında iyice yükseldiğini belirtti. BM Sözcüsü 1 Temmuz-5 Ağustos arasında 5 bin 800 kişinin çatışmalardan kaçarak Kabil’e gittiğini belirtti.
Bu kişilerin bir kısmının ailelerinin ve yakınlarının evlerinde kaldığını belirten sözcü, ancak kalanların parklarda ve açık alanlarda kaldıklarını belirtti.
BM Sözcüsü, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 4 bin 522 kişinin barınak, gıda, hijyen malzemeleri ve içme suyuna ihtiyaç duyduğunu belirtti.
ABD askerlerini, Afganistan’ın uluslararası terörizmin merkezi olarak kullanılmaması koşuluyla bu ayın sonuna kadar Afganistan’dan çekecek.
Taleban çekilme sırasında yabancı güçlere saldırmama sözü vermiş ancak bir ateşkes anlaşmasına yanaşmamıştı. Taleban, Doha’daki barış müzakerelerine de henüz geri dönmedi.
İmran Han: “Siyasi uzlaşma kolay görünmüyor”
Pakistan Başbakanı İmran Han ise Taleban liderlerinin Eşref Gani’nin başkan olmayı sürdürmesi durumunda Afgan hükümetiyle müzakere masasına oturmayacaklarını söylediklerini bildirdi.
Han, bir siyasi uzlaşmanın bu şartlar altında kolay görünmediğini ekledi.
İmran Han ayrıca ABD’nin Pakistan’a yalnızca Afganistan’daki 20 yıllık savaşın ardından arkasında bıraktığı dağınıklığı toplamak için güvendiğini söyledi.
İmran Han, Pakistan’ın ABD askerlerinin Afganistan’dan ayrılmasının ardından ülkede bir ABD askeri üssünü istemediklerini de belirtti.
Washington Pakistan’a Taleban üzerindeki etkisini kullanarak bir barış anlaşması yapılmasına yardım etmesi için baskı yapıyor.
Aralarında ABD’nin de bulunduğu bir dizi ülkenin temsilcileri Katar’ın başkenti Doha’da tüm yabancı askerlerin resmen ülkeden çekilecekleri 31 Ağustos’tan önce bir ateşkes sağlanması için çalışıyor.
ABD kuvvetleri Afgan güvenlik güçlerine Taleban’ın ilerlemesine karşı hava saldırılarıyla destek veriyor, ancak 31 Ağustos’tan sonra bu desteğin devam edip etmeyeceği bilinmiyor.