Erişilebilirlik

Gezi Protestoları Almanya'da da Mercek Altında


Taksim meydanında göstericilere karşı önlem alan emniyet birimleri
Taksim meydanında göstericilere karşı önlem alan emniyet birimleri

Sol Parti’den Berlin Eyalet Parlamentosu milletvekili Hakan Taş, Almanya’nın Gezi’yi algılayış şeklini Türkiye’deki demokratikleşme sürecine olan yakın ilgisinin bir sonucu olarak değerlendiriyor

Gezi Parkı'nda tam bir yıl önce düzenlenen küçük bir protesto gösterisi ile başlayan, ardından tüm ülkeye yayılan ve geçen yaza damgasını vuran sürecin uluslararası arenada en yakından izlendiği ülkelerden biri Almanya oldu.

Gezi protestoları Almanya’da çok sayıda siyasetçi ve hemen tüm medya kuruluşları tarafından açıktan ve sempati duyularak desteklendi. Almanya’nın çeşitli kentlerinde düzenlenen dayanışma gösterilerine aralarında Almanlar’ın ağır bastığı binlerce insan katılırken, protestolar sırasında oluşan ‘duran adam’ ve ‘kırmızılı kadın’ gibi semboller burada da büyük yankı buldu.

Alman medyası Gezi olaylarını ilk başladığı andan itibaren gündemine ilk konu olarak taşıdı. Der Spiegel dergisi tarihinde ilk defa başka bir dilde, Türkçe olarak Gezi’de yaşananlara atıfta bulunurak ‘Boyun eğmeyeceksin’ kapağıyla çıktı.

Ancak aynı dönemde Berlin’de yapılan bazı analizlerde bu desteğin Erdoğan hükümeti ile ilişkileri olumsuz etkileme riski olduğu dillendirildi. Nitekim Başbakan Merkel’in Gezi'deki toplumsal hareketi takdir ettiğini söylemesi ve olaylarda polisin tavrını ‘dehşet verici, ürkütücü’ olarak tanımlaması iki ülke arasında diplomaside soğuk rüzgarların esmesine neden oldu.

Dönemin AB Bakanı Egemen Bağış'ın, “Sayın Merkel kendi seçimlerine yönelik iç siyasi malzemesi arıyorsa bu malzeme Türkiye olmamalıdır. Bu malzemeyi kullanmaya kalkan Sarkozy'nin başına ne geldiğini Sayın Merkel de yakından takip ederse Türkiye ile uğraşanların sonunun pek hayırlı olmadığını kendisi görür” şeklindeki yanıtı sonrasında karşılıklı olarak büyükelçiler, dışişleri bakanlıklarına çağrıldı ve sözlü nota verildi.

Anayasa Komisyonu Başkanı ve AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu’nun, ‘Gezi olaylarında Almanya’nın parmağı olduğunu, planlanan yeni havaalanını engellemeye çalıştığı’ yönündeki sözleri ve Başbakan Erdoğan’ın Gezi olaylarını 'Dış mihrakların darbe girişimi' nitelemesi ilişkilerin sonraki aylarda da eskiye kıyasla daha mesafeli sürmesini beraberinde getirdi.

Alman basını Türkiye’deki gelişmeleri o dönemden bu yana sürekli gündeminde tuttu. Ülkenin 17 Aralık yolsuzluk soruşturmaları, Twitter ve YouTube yasakları gibi olaylarla demokrasi ve AB değerlerinden hızla uzaklaştığı yorumları yapıldı.

Cumhurbaşkanı Gauck’un Türkiye ziyareti kapsamında Başbakan Erdoğan’ı eleştirmesi, Başbakan’ın da Gauck’un söylediklerine sert cevap vermesi ve son olarak Erdoğan’ın çok tartışılan Köln konuşması, Almanya-Türkiye ilişkilerindeki gerilimin devam ettiğinin işareti olarak algılandı.
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:58 0:00
Linki indirmek için

Sol Parti’den Berlin Eyalet Parlamentosu milletvekili Hakan Taş, Almanya’nın Gezi’yi algılayış şeklini Türkiye’deki demokratikleşme sürecine olan yakın ilgisinin bir sonucu olarak değerlendiriyor.

Birlik Partileri’nden bazı politikacıların Gezi süreci ve sonrasında yaşanan olayları neden göstererek Türkiye’nin AB ile müzakerelerini durdurma, hatta sona erdirme önerilerini yanlış olarak tanımlayan Hakan Taş, bunun demokratikleşme çabalarına darbe olacağı görüşünde.
XS
SM
MD
LG