ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve Savunma Bakanı Jim Mattis Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nu Cemal Kaşıkçı cinayeti sonrasında Suudi Arabistan’la ilişkiler ve Yemen savaşı konusunda bilgilendirdi. Pompeo, senatörlere Suudi Arabistan’a karşı adım atılması durumunda Amerika’nın ulusal güvenliğinin tehlikeye gireceği uyarısında bulundu. Senatörlerse oturuma CIA Başkanı Gina Haspel’ın katılmamasına tepkili.
Mike Pompeo, Senato’da kapalı kapılar ardında yapılan oturumda senatörlere brifing vermeden önce ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan, Pompeo’nun konuşma metni paylaşıldı. Pompeo’nun bu metinde, Suudi Arabistan’la ilişkileri Yemen ve İran eksenine oturttuğu, Amerika, Yemen savaşına müdahil olmasa sivil can kayıplarının daha da fazla olabileceğini savunduğu görüldü.
Pompeo, Amerika’nın Yemen savaşında üç önceliğinin olduğunun altını çizdi, bu öncelikleri de İran destekli Husilere karşı Suudilere destek vermek, Arap Yarımadası’ndaki El Kaide varlığını yok etmek ve bölgede görev yapan Amerikalıları korumak olarak saydı.
Pompeo: “İran Husilere şeker dağıtır gibi silah dağıtıyor”
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Amerika’nın Yemen Savaşı’na müdahil olmasının Trump yönetiminin Ortadoğu’da İran’ın nüfuzunu kırma amacında önem taşıdığına vurgu yaptı. Pompeo, Husi isyancılarına destek veren İran’ın Kudüs Gücü Komutanlarından Hasan Moezzi için Husilere “Cadılar Bayramı’nda şeker dağıtır gibi silah ve roket dağıtıyor” ifadesini kullandı, İran’ın Yemen halkına yardım etmekle ilgilenmediğini söyledi. Suudi Arabistan’ınsa Ortadoğu’da istikrar için güçlü bir unsur olduğunu savundu.
Mike Pompeo, Yemen savaşına ilişkin istatistiksel verileri sıraladı. Nüfusun dörtte üçünün yardıma muhtaç; en az 14 milyon kişinin de açlık riskiyle karşı karşıya olduğunu vurguladı, “Bu rakamları görmezden gelmek için taş kalpli olmak lazım” dedi. Ancak Suudi Arabistan’ın Yemen’de sivil can kaybını azaltmak için çaba gösterdiğini, bölgede parça tesirli mühimmat kullanımına son verdiğini belirtti. Pompeo, Yemen savaşının sonlandırılması için yürütülen diplomatik süreci öne çıkardı, Husiler ve Yemen hükümetinin İsveç’te masaya oturmasının planlandığı Aralık ayındaki görüşmelere işaret etti. Pompeo, Amerika’nın Yemen’deki insani krizin çözümü için de 131 milyon dolarlık ek yardım vaadinde bulunduğunu belirtti.
İki bakan Suudi Arabistan’ı savundu
Pompeo, Suudi Arabistan’ın Amerika tarafında tutulması gereken bir müttefik olduğunu, aksi taktirde bunun alternatifinin Suudi Arabistan’ın Rusya ve Çin’e yönelebileceğini vurguladı. Suudi Arabistan ve Çin arasında petrol ve nükleer enerji alanındaki işbirliği ile Suudi Arabistan ve Rusya arasındaki S-400 füze sistemi görüşmelerine dikkat çekti. ABD Dışişleri Bakanı senatörlere bu sebeplerle Suudi Arabistan’a silah transferini engellememeleri çağrısında bulundu.
Savunma Bakanı James Mattis’in mesajları da benzer tondaydı. Senatörlere brifing veren Mattis de oturum sonrasında gazetecilere konuştu. Mattis de Suudi Arabistan’la ilişkilerin bozulmasının Amerika’nın çıkarına zarar vereceğini savundu. Mattis, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini doğrudan Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’la bağlantılandıran bir delil olmadığını söyledi.
Senatörler CIA Başkanı’nın oturuma katılmamasına tepkili
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ve Savunma Bakanı Mattis’in senatörlere bilgi vermesi sonrasında oturuma katılan senatörler gazetecilerin sorularını yanıtladı. Brifing basına kapalı ve gizli bir oturum olduğu için senatörler brifingin içeriğine girmedi ancak iki bakanının yaptığı açıklamalardan tatmin olmadıklarını dile getirdiler. Senatörler CIA Başkanı Gina Haspel’in oturuma katılmamasını da eleştirdi.
Amerikan istihbarat yetkilileri Kaşıkçı cinayetinden en azından Muhammed bin Selman’ın haberdar olduğu kanısına varmış ancak CIA’in konuyla ilgili bulguları kamuoyu ile paylaşılmamıştı.
Senato Çoğunluk lideri Mitch McConnell Amerika’nın Suudilere karşı bir tür cevap vermesi gerektiğini savundu. Cumhuriyetçi Senatör “CIA’in temel olarak doğruladığı olay Amerika’nın değer verdiği ve temsil ettiği ilkelerle tamamen zıt bir durum. Uygun yanıtın ne olacağını görüşüyoruz” dedi.
Suudi Arabistan’a yönelik yaptırıma ilişkin sunulan tasarının geçmesi için basit çoğunluk gerekiyor ancak oylamanın bu hafta yapılacağı kesin değil. Tasarıda bazı değişiklikler yapılabilir ve bu da Senatoda süreci daha da uzatabilir.
Trump yönetimi yetkililerinin girişimleri sayesinde Yemen savaşı sebebiyle daha önce gündeme getirilen Suudi Arabistan’a yönelik yaptırım tasarısı bloke edilmiş, Senatör Bernie Sanders ve Mike Lee’nin sunduğu tasarı altı oy farkla kabul edilmemişti. Ancak Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesiyle birlikte durum değişti. Suudilere yönelik daha önce gündeme getirilen tasarıya destek vermeyen 10 Demokrattan biri olan Batı Virginia Senatörü Joe Manchin tavrını yeniden değerlendirdiğini belirtti.
Senato Dış İlişkiler Komisyonu’nun kıdemli Demokrat üyesi Bob Menendez’in Yemen tasarısına destek vermesi bekleniyor. Komisyonun bir diğer önemli üyesi Chris Coons da oylama yapılması halinde tasarıya destek verme eğiliminde olduğunu söyledi.
Graham: “CIA tarafından bilgilendirilme imkanım elimden alınamaz”
CIA Başkanı Gina Haspel Kaşıkçı cinayeti konusunda Türkiye’de temaslarda bulunmuş, hazırladığı raporla ilgili olarak da Başkan Trump’a brifing vermişti. Amerikan istihbaratındaki genel kanı cinayetin talimatının Muhammed bin Selman’dan gittiği yönündeydi. CIA Başkanı Haspel ya da bir başka istihbarat görevlisi senatodaki oturuma katılmadı. Beyaz Saray’ın Haspel’in oturuma katılmasını engellediği iddia edildi. Pompeo ve Mattis’in bilgilendirdiği senatörler CIA Başkanı’nın oturuma katılmamasına tepki gösterdi. Trump yönetimi yetkilileri senatodaki oturumun politika odaklı bir oturum olduğunu savundu. Senatörler kendilerine CIA Başkanı’nın oturuma katılmamasıyla ilgili basın mensuplarından gelen ısrarlı soruları “Brifingden anladığımız kadarıyla Beyaz Saray Haspel’in oturuma katılmasını istemedi” şeklinde yanıtladı.
Suudi Arabistan’a bugüne kadar en sert tepkiyi veren senatörlerden biri deneyimli Cumhuriyetçi Senatör Lindsay Graham. Graham, Suudi Arabistan konusundaki tasarı dahil her önemli konudaki oylamada CIA, senatörlere Kaşıkçı konusunda bilgi verene kadar oy kullanmayacağını söyledi. Lindsay Graham “Kaşıkçı cinayetinin Muhammed bin Selman’ın bilgisi olmadan işlenemeyeceği görüşümü desteklesin ya da desteklemesin, CIA tarafından bilgilendirilme imkanım elimden alınamaz” diye konuştu. Senatör Graham, brifingin Muhammed bin Selman’ın Kaşıkçı cinayetinden haberdar olduğu görüşünü desteklemesi durumunda Suudi Arabistan’la ilişkilerin hiçbir şey olmamış gibi devam etmeyeceğini savundu.
CIA açıklama yaptı
Senatörlerin tepkisi sonrasında CIA yazılı bir açıklama yaptı ve Beyaz Saray’ın Haspel’in oturuma katılmasını engellediği yolundaki suçlamaları yalanladı.
CIA Basın Sözcüsü Timothy Barrett, CIA Başkanı Haspel’e oturuma katılmaması için Beyaz Saray’dan direktif geldiği yolundaki yorumların gerçeği yansıtmadığını dile getirdi.