Amerikan basını, Meksika-Amerika sınırında yaşanan göçmenlik kriziyle ilgili tartışmaları aktarmaya bugün de devam ediyor.
New York Times, Kongre'deki Cumhuriyetçi Partililer'in göçmenlikle ilgili siyasi krizi gidermek için harekete geçtiklerini, ancak Kongre üyelerinin, Başkan Trump'ın göçmen çocukları sınırı kaçak geçen ailelerinden ayırma politikasını nasıl değiştirecekleri konusunda anlaşamadıklarını yazıyor. Gazete, Senato ve Temsilciler Meclisi'nde farklı planların ele alındığını, Başkan Trump'ınsa uygulamanın devam etmesi konusunda ısrarlı olduğunu ve harekete geçip meseleyi tek başına halletmeyi reddettiğini bildiriyor. Habere göre Trump, bir grup küçük işletme yöneticisine seslendiği toplantıda, uygulamadan Demokrat Parti'yi sorumlu tuttu ve göçmenlik yasalarında kapsamlı bir değişiklik yapılması için adım atmalarını talep etti. Ancak bu, gazeteye göre aylar sürecek bir çözüm önerisi. Senato Çoğunluk Lideri Cumhuriyetçi Mitch McConnell, göçmenlik mahkemelerinin davalarını gördüğü sırada kaçak ailelerle çocukların bir arada tutulacağı dar kapsamlı bir yasanın çıkarılmasını desteklediğini söyledi. Temsilciler Meclisi ise muhafazakar ve ılımlı Kongre üyelerinin kaleme aldığı, ailelerin bir arada tutulmasını ve sınır güvenliğinin güçlendirilmesini öngören daha kapsamlı bir uzlaşı tasarısını ele aldı. Ancak Trump, iki tasarıya da açıkça destek vermeyi reddetti. Cumhuriyetçi liderlerse Temsilciler Meclisi'nin hazırladığı uzlaşı tasarısını öne çıkarmaya çalışıyor. Ancak Senato'daki Demokrat Partililer'in lideri Chuck Schumer, Cumhuriyetçi üyelerin çabalarına destek vermeyi kabul etmeyeceğini söylemekte gecikmedi ve yasa çıkarmayı beklemek yerine Trump'ın başkanlık yetkilerini kullanarak ailelerin ayrılması uygulamasına son vermesi gerektiğini savundu.
New York Times bugün ayrıca ticaret savaşları korkusu nedeniyle küresel piyasaların düşüşe geçtiğini bildiriyor. Gazete, Başkan Trump'ın hemen her Çin malına gümrük vergisi uygulama tehdidinin ticaret savaşlarının patlak vereceği korkularını körüklediğini, bu nedenle borsaların dün sert düşüş yaşadığını yazıyor. Habere göre teknoloji şirketleri, imalatçılar ve perakendeciler, Trump'ın son tehdidine büyük tepki gösterdi. Ancak Trump Yönetimi, farklı sektörlerin kaygılarına kulak tıkamaya devam ediyor. Hatta Beyaz Saray ticaret danışmanı Peter Navarro, yaptığı açıklamada, ticaret savaşında kaybedecek tarafın Amerika değil Çin olacağını kaydetti. Navarro, Trump'ın, Çin'in sadece daha fazla Amerikan malı ithal edeceği sözü vererek işin içinden çıkmasına izin vermeyeceğini söyledi. Trump Yönetimi, 450 milyar dolarlık Çin malına gümrük vergisi getirme tehdidinde bulunarak Pekin'i dize getirmeye çalışıyor. Ancak gazete, Trump'ın diplomatik müzakereler yerine gümrük tarifesi tehdidini gündeme getirmesinin gerek Çin gerekse Amerika'daki tüketicileri olumsuz yönde etkileyeceği yorumunda bulunuyor. Piyasalarsa Trump'ın tehdidine sert tepki gösterdi. Dow Jones Sanayi Endeksi ve teknoloji firmalarının hisselerinin ağırlıklı olarak işlem gördüğü Nasdaq dün ani düşüş yaşarken, Frankfurt, Londra, Paris, Hong Kong ve Tokyo borsalarının da sarsıntı geçirdiği gözlendi. Çin'e en çok ihracat yapan Boeing ve Caterpillar, hisseleri en çok düşen iki firma oldu. Soya fasulyesi fiyatlarıysa dün yüzde 7 oranında düştü. Kırsal kesimlerden ve çiftçilerden büyük destek alan Başkan Trump'ın bu politikaları, başta soya üreticileri olmak üzere geçimini tarımdan sağlayanların tepkisini çekiyor.
Washington Post ise günlerdir Amerikan kamuoyunu meşgul eden göçmenlik krizine yol açan sınırda aileleri ayırma uygulamasının geçmişini ve bugünlere nasıl geldiğini ortaya koyan bir habere yer veriyor. Gazete, Orta Amerika ülkelerinden gelen kaçak aileleri sınırda durdurmayı, daha fazla kaçağın Amerika'ya gelmesini engellemesini amaçlayan ve caydırıcı nitelik taşıyan uygulamanın temelinin 2014'te atıldığını yazıyor. Habere göre aileleri ayırma fikri ilk kez sınırda görev yapan polisler ve göçmenlik yasalarının uygulanmasından sorumlu üst düzey yetkililer tarafından ortaya atılmıştı. Bu fikir, dönemin başkanı Barack Obama ve İç Güvenlik Bakanlığı'na ulaşmış, ancak plan, tıpkı kullanılması söz konusu dahi olamayacak ölümcül bir silah gibi görülüp, rafa kaldırılmıştı. Hükümetin göçmenlik yasalarını daha sert şekilde uygulamaya istekli Trump Yönetimi ise siyasi ve insani bir kriz çıkarma pahasına da olsa planı raftan indirdi. Başkan Trump, Adalet Bakanı Jeff Sessions, Beyaz Saray üst düzey danışmanı Stephen Miller ve Beyaz Saray Genel Sekreteri John Kelly, gazeteye göre planı canlandırıp uygulamaya koymada rol oynayan dört isim oldu. John Kelly, kaçak ailelerin ve 18 yaşından küçük çocukların sınıra akın ettiği 2014'teki gibi bir durumun yaşanmaması için yeni uygulamaları devreye sokma arayışına girdi. Kelly, 2017 Mart'ında CNN Televizyonu'nda çıktığı bir programda ilk kez, çocuklarını insan kaçakçılarıyla sınıra gönderen aileleri durdurmak ve kaçakçıların yol açtığı insanlık dramını sona erdirmek için caydırıcı planı uygulamayı düşündüğünü söyledi. Adalet Bakanı Jeff Sessions'ın uygulamayı devreye sokması ise gazeteye göre Sessions'ın 20 yıllık senatörlük kariyerini takip edenleri şaşırtmıyor. Bunun nedeni, Sessions'ın 20 yıl boyunca yasal göçmenliği bile kısıtlamak gerektiğini savunması ve Amerika'da hali hazırda kaçak yaşayanların yararına olacak yasalara şiddetle karşı çıkması.