Erişilebilirlik

HDP’de Afrin Çağrısıyla Buldan ve Temelli Dönemi Başladı


HDP, Ankara’da gerçekleştirdiği kongresinde eş genel başkanlar olarak Pervin Buldan ve Sezai Temelli göreve getirirken, Türkiye’nin Afrin’e yönelik yürüttüğü askeri operasyona tepki gösterdi.

HDP 3. Olağan Kongresi, Ankara Arena Spor Salonu’nda gerçekleşti. Kongrede, Selahattin Demirtaş’ın eş genel başkanlığı dolayısıyla da liderliği sona erirken, bu görevi asli olarak üstlenen isim Pervin Buldan olarak altı çizildi. Kongredeki eş genel başkanlıklar ve Parti Meclisi (PM) seçiminde, HDP’nin kayıtlı 1130 delegesinden 837 delege oy kullandı.

Sonuçta, geçerli 823 oy ile Buldan ve Temelli eş genel başkanlıklara seçildi. Bu oylamayla blok liste halinde PM seçimi de yapıldı. HDP PM üyeliğine birinci sıradan Demirtaş’ın seçilmesi dikkat çekti.

Ankara Valiliği’nin yasaklamalar getirdiği kararı ve yoğun güvenlik önlemlerine rağmen diğer illerden otobüslerle ulaşımı sağlanan partililer salonu doldurdu. Kongrede divan eş başkanlıklarına, milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Meral Danış Beştaş seçildi. Beştaş Kürtçe ve Önder Türkçe olarak kongreyi selamladı. Kongrede, Demirtaş, eski eş genel başkan Figen Yüksekdağ, İdris Baluken, Çağlar Demirel, Selma Irmak, Abdullah Zeydan, Gülser Yıldırım, Ferhat Encü ve Burcu Çelik’in tutukluğu vurgulandı. Önder’in kongre salonunda parti tarafından belirlenmiş sloganlara uyulması çağrısına karşın Kürtçe olarak Türkçesi “Yaşasın Afrin direnişi” ve “Yaşasın önder Öcalan” sloganları atıldı. Önder, “Lütfen kongremiz için belirlenen sloganlar dışına çıkmayalım” çağrısını yineledi.

Kongredeki konuşmalar ve atmosfer itibariyle Türkiye’nin Suriye topraklarında yürüttüğü Zeytin Dalı Operasyonu’na tepkiler gündemdeydi. Türkiye’nin terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olarak nitelendirdiği ve Afrin’i terketmesini istediği PYD-YPG yapılanması için “militanlar”, “direnişçiler” gibi ifadeler söz konusuydu. Kongrede, PYD Eş Genel Başkanları Ayşe Hiro ve Şahoz Hasan’ın yazılı mesajları da okundu. Kongrede dikkat çeken bir başka mesaj ise, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesud Barzani’nin “Türkiye’deki mevcut şartlar nedeniyle kongrenize katılamıyorum” ifadesi oldu.

Kemalbay: Gerçek kayıplar ifade edilmiyor

Edirne Cezaevi’nde tutuklu Selahattin Demirtaş ile birlikte eş genel başkanlık görevinden ayrılan Serpil Kemalbay, kongreyi açış konuşmasında, Hükümet’e tepki göstererek, Afrin’de sivillere zarar verildiği iddiasını tekrarladı. Kemalbay, “Afrin bugün bir ilçe büyüklüğünde bir yerdir. Halkların, Arapların, Ezidilerin, Hıristiyanların, Müslümanların kendi kendini yönettikleri bir yere yapılan bu saldırı kabul edilemez. AKP - Erdoğan iktidarı Afrin’e saldırıyor çünkü toplumun rızasını alamadığı için, zora bağımlı hale geldiği için savaştan başka şekilde yönetemediği için Afrin’e saldırıyor. Afrin’e yapılan bu saldırının Türkiye halklarına hiçbir anlamlı gerekçesi yoktur. Bugün bombaların üzerine imza atanlar bu sivil ölümlerinin sorumlularıdır. Uluslararası mahkemede yargılanacaklardır. Afrin’de büyük bir direniş gerçekleşiyor. Neden? Çünkü siz halklara karşı savaş açarsanız kaybedersiniz. Çünkü Afrin halkı kendi evini, kendi yaşamını koruyor” dedi.

Kemalbay, Türkiye’de artık kan dökülmesini istemediklerini belirterek, “Barış sürecinde Sayın Öcalan, halklarımızın birlikte barış içinde yaşaması için çaba harcadı. Fakat iktidar halkların barış imkanını ortadan kaldırdı. Şimdi Suriye’de bu saldırıyı gerçekleştiriyor. En son 11 askerin yaşamını yitirdiği bilgisi geldi. Gerçek kayıplar ifade edilmiyor. Afrin’de yaşamını yitiren siviller gibi, gerillalar gibi, yurdunu savunanlar gibi hepsi insandır. Bizler insanı yaşatmalıyız. Askeri de yaşatmalıyız. Herkesi yaşatmak bizim sorumluluğumuz. Askerlerin cenazelerini sayamayız, tabutlara dirsek koyup konuşamayız biz” ifadelerini kullandı.

Buldan, Öcalan ile görüşülmesi çağrısı yaptı

Pervin Buldan da, HDP Eş Genel Başkanı seçilmesi öncesindeki konuşmasında, Türkiye’nin Suriye’deki kanlı sürece dahil olduğunu söyledi. Buldan, “Asıl amaç, bölgede demokratik öz yönetim sürecinin akamete uğratılmasıdır. Tekçi sistemler dünyanın her yerinde aynı sistemi savunur. Demokratik yönetimlerden hazetmezler. Çünkü demokrasi geliştikçe kendisi de değişmek zorundadır. Rojava meselesi de budur. Orada inşa edilen demokratik bir yönetim modeli, Türkiye’deki tekçi katı otoriter sistemi teşhir edecektir. Doğal olarak Türkiye de demokratikleşmek, kendi iç sorunlarını demokrasi yoluyla çözmek zorunda kalacaktır. Bu nedenle Afrin’e girildi. Afrin saldırısı başta Kürtler olmak üzere bölgede yaşayan bütün halklara, onların eşitlikçi, demokratik yaşam umuduna yapılmaktadır” dedi.

HDP olarak barışı savunduklarını anlatan Buldan, “Ekonomik kriz giderek büyüyor. Afrin’e atılan bombalar Türkiye halklarının sofrasına düşüyor. Bu savaşın maliyeti halka yükleniyor. Savaş haberleriyle ölme ve öldürme kutsanır hale getirildi. Ülke bu kadar acı yaşarken, her gün gencecik bedenler toprağa düşerken, milliyetçi iktidar bloğu ise seçim ittifakı, oy hesabı derdinde. İnsanlar canlarından oluyor, bunlar oy peşinde. Acaba hangi iktidar veya başkanlık rejimi tek bir insanın hayatından daha değerli olabilir ki? Bu gidişat durdurulmazsa ülkemiz uçuruma doğru hızla sürüklenecek. Buradan bir kez daha iktidara çağrı yapıyoruz. Yol yakınken, bu ülke daha kan kaybetmeden bu politikalarınıza son verin. Çözüm savaşta değil barıştadır. Çözüm Afrin’e girmede değil, İmralı’ya gitmededir. Sayın Öcalan 5 Nisan 2015 tarihinden buyana tecrit altındadır. Tecrit derhal son bulmalı ailesi, avukatları ve siyasi heyetle derhal görüştürülmelidir. Sağlık, güvenlik ve özgürlük koşulları sağlanmalıdır. Türkiye biran önce diyalog, müzakere ve çözüm sürecine yeniden dönmelidir” diye konuştu.

Filistin’den Leyla Halid ve AP üyeleri de Afrin’i konuştu

HDP 3. Olağan Kongresi’nde ayrıca çok sayıda Avrupa Parlamentosu üyesi ve Avrupalı siyasetçi bulunduğu da gözlendi. Irak, İran gibi bölge ülkelerinden Kürt siyasetçiler de kongreyi izledi. Kongredeki yabancı katılımcılardan konuşması en yoğun desteği alan isimse, Filistin Halk Kurtuluş Örgütü ve Filistin Ulusal Yönetimi üyesi Leyla Halid oldu.

HDP’nin yürüttüğü siyasi mücadeleyi ve Demirtaş başta olmak üzere Türkiye’de siyasetçiler hakkında verilen tutuklama kararlarını İsrail’in politikalarıyla karşılaştıran Halid, Filistililer olarak İsrail’de benzer şekilde mücadele verdiklerini söyledi. Halid, Türkiye’nin yürüttüğü askeri operasyonu eleştirerek, “Bizler Afrin’e operasyona karşı sesimizi sizler ile beraber yükseltiyoruz. Savaşlar, her zaman hayatı değil ölümü yaratır. Halklar ise yaşamı ve geleceği yaratırlar. Sizlere bu salondan dünyadaki tüm mücadelelere, tüm halklara selam olsun” dedi.

Kürsüde HDP’lilere seslenen AP üyesi ve Almanya Sol Parti temsilcisi Martina Michels de “Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye’ye silah göndermesi kabul edilemez. Afrin operasyonu bir an önce durdurulmalı, barış kazanmalı” ifadelerini kullandı.

Fransa Komünist Partisi Genel Sekreteri Pierre Laurent ise, Franca Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yeterince Türkiye’ye karşı çıkmadığını savunarak, “Afrin’e yönelik askeri müdahaleyi kesin bir dille kınıyoruz. Bunu kabul etmiyoruz. Fransa’nın da Avrupa’nın da bu askeri müdahaleyi kesin bir dille ve tavırla kınaması için mücadelemize devam edeceğiz. Ve bu şekilde Erdoğan’ın izole edilmiş bir hale gelmesi için elimizden geleni yapacağız” görüşlerini dile getirdi.

Ayrıca kongre öncesinde görevini Kemalbay’a devretmiş olan tutuklu Figen Yüksekdağ da, yazılı mesajında özetle, “Bugün bölgeyi savaş cehennemine çeviren bütün zalim, sömürücü, işgalci iktidarlar karşısında yeni bir demokratik siyasi model, yeni bir ufuk yükseliyor. Ankara’dan Afrin’e bizleri birleştiren aynı ufka bakıyor olmaktır. Halkların ve büyük insanlığın eşit, özgür, gönüllü, demokratik birliğine ve yaşam modeline inanmaktır. İşte yeni ufka baktığımızda toprağı, birliği, geleceği için direnen Afrin halkının kazanacağını görüyoruz. Bütün inancımızla bir kez daha söylüyoruz: Savaşa karşı, ölüme karşı yaşam zaferimiz olacak” görüşünü iletti.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

XS
SM
MD
LG