Avukat Raci Bilici, İnsan Hakları Derneği’nin bazı faaliyetleri, insan hakları örgütleri toplantılarına ve Demokratik Toplum Kongresi'nin (DTK) çalışmalarına katıldığı gerekçesiyle hakkında "terör örgüt üyeliği” iddiasıyla Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde son kez hakim karşısına çıktı.
Duruşmada ilk sözü alan savcı, Bilici’nin "terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıl ile 15 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılmasını talep etti.
Bilici: "Hakkımdaki iddiaları reddediyorum, tahliyemi istiyorum"
Savcının mütalaasına karşı savunma yapan Bilici hakkındaki iddiaları reddetti. Bilici, “İHD yöneticiliği ve İHD Diyarbakır Şube başkanlığı yaptım. Hak savunucuları olarak yaşanan hak ihlallerini tespit eder ve raporlar halinde yayınlarız. Hak ihlallerinin bir daha yaşanmaması için gerekli yetkililer ve siyasi iktidarla görüşürüz. İnsan hakları savunucusu ve sivil toplum örgütü temsilcisi olarak GÖÇ-DER’in davetiyesi üzerine ‘Göç Konferansı’na katıldım. Moderatorlük yaptım. Dosyada yer alan konuşmalar 2011 yılına ait, bunları net olarak hatırlamam mümkün değil. Konuşmalar dosyada da kesik kesik yer alıyor ve bir anlam bütünlüğü yok. Çatışmaların başlamaması için siyasi iktidarla defalarca görüştük. Canlı kalkan gibi eylemleri bizim önermemiz ve yapmamız mümkün değil. Beraatımı istiyorum” dedi.
Avukatların yaptığı savunmanın ardından kararını açıklayan mahkemeye heyeti, Bilici’ye “terör örgütü üyesi” suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.
İHD: "Siyasi yargılamalara son verilmeli"
Kararın ardından bir basın toplantısı düzenleyen İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, karara tepki gösterdi. Türkdoğan, "Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ceza kararı çıktı. Bunun standardı, ölçüsü nedir? STK'ler arasında ayrımcılık mı yapılıyor? Dolayısıyla bu tarz siyasi yargılamalara son verilmesi gerekiyor. İHD özellikle barışın gerçekleşmesi noktasında çok ciddi çabalar gösterdi. Her dönem şube başkanlarımız maalesef yargı eliyle baskı politikasının mağdurları oldular. Biz bu sefer Raci arkadaşımızın mağdur olmasına izin vermeyeceğiz. Bu süreç içerisinde takip edeceğiz. İstinaf Mahkemesi'nde olmasa da Yargıtay’da mutlaka bu kararın bozulacağını düşünüyorum" dedi.
