Erişilebilirlik

2021'de ABD’deki Halkbank Davalarında Ne Oldu?


2021 yılı başladığında ABD’de Halkbank aleyhine açılmış iki farklı dava sürüyordu. Halkbank aleyhine 15 Ekim 2019 tarihinde, New York Güney Bölgesi Başsavcılığı tarafından, kara para aklama temelli altı suçlamada açılan dava, daha sonra Rıza Sarraf davasıyla birleştirilmişti.

Halkbank aleyhine New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi'nde açılan davada şu suçlamalara yer verilmişti: ''ABD‘yi dolandırmak amacıyla komplo kurmak, ‘Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası'nı’ İran’a para transferleri yaparak ihlal etmek için komplo kurmak, ABD bankalarını dolandırmak, ABD bankacılık ve finans sistemini dolandırmak amacıyla komplo kurmak, kara para aklamak, kara para aklamak amacıyla komplo kurmak.''

ABD’de görülen diğer bir Halkbank davasında da, aralarında Türk vatandaşlarının da bulunduğu İran terörünün mağduru olduğunu öne süren 252 kişi, New York Güney Bölge Mahkemesi’nde banka aleyhine 26 Mart'ta 2020 tarihinde bir tazminat davası açmıştı.

İddianame, dört ay gizlilik kararının ardından 24 Temmuz 2020 tarihinde gizlilik kararı kaldırılarak mahkeme kurulu tarafından kabul edildi. Dava sürecinde başlangıçta 252 olan müşteki sayısı 876 kişiye çıktı. 2021 yılının Şubat ayına gelindiğinde Halkbank aleyhine açılan iki farklı davada iki farklı karar alındı.

Halkbank’ın temyiz başvurusu kabul edildi

Rıza Sarraf davasında sanık olarak yargılanan Halkbank, 2020 yılında bir üst mahkemeye daha önce alınan federal mahkemenin kararını temyiz için başvurmuştu. Halkbank, daha önce, ‘Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’ kapsamında ABD’de yargılanamayacağı iddiasıyla New York Federal Mahkemesi'ne başvurmuştu. Hakim Richard Berman, Halkbank’ın yabancı bir kuruluş olduğu iddiasını reddetmiş, bu kurumun Amerikan finans ve bankacılık kuruluşlarını kullanarak, İran’a yönelik ABD yaptırımlarını deldiği gerekçesiyle federal mahkemede yargılanabileceğine hükmetmişti. Halkbank, bir üst mahkemeye başvurup kararın temyizini istemişti.

2021 yılının Şubat ayında, New York İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi Halkbank’ın yaptığı başvuruyu değerlendirerek kritik bir karara imza attı. Üst mahkeme, Halkbank’ın davadan düşürülmesi talebini reddettiğini, ancak yabancı bir kuruluş olduğu için Amerikan mahkemelerinde yargılanmayacağıyla ilgili talebini kabul ederek değerlendireceğini açıkladı.

Üst mahkeme, Halkbank’ın, ‘Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’ kapsamında ABD’de yargılanamayacağı iddiasını inceleyerek en kısa zamanda kararını açıklayacağını bildirdi. New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde, önce 1 Mart’ta 2021 başlayacağı açıklanan, daha sonra da 3 Mayıs'a ertelenen Halkbank jürili seri duruşmaları da temyiz engeline takıldı. İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi, Halkbank’ın başvurusunu hızla değerlendireceğini belirterek, davanın görüldüğü federal mahkemeden kendi kararını verinceye kadar davayla ilgili yaptığı tüm işlemleri askıya almasını istedi.

Federal mahkeme Hakimi Richard Berman, 2 Temmuz 2020 tarihinde aldığı kararla Halkbank davası jüri seçiminin 23 Şubat 2021 tarihinde yapılmasına, jürili seri duruşmaların da 1 Mart 2021 tarihinde başlamasına hükmetmişti. Hakim Berman, seri duruşmaların başlangıç tarihini daha sonra 3 Mayıs'a ertelediğini açıklamıştı. Halkbank’ın ABD’deki davasında temyiz mahkemesinin başvuruyu değerlendireceğini açıklaması bankanın Türk borsasındaki hisse senetlerinin değer kazanmasına neden oldu. Halkbank’ın hisseleri kararın duyulmasıyla birlikte yaklaşık yüzde on değer kazandı.

Terör mağdurlarının tazminat isteğiyle Halkbank aleyhine açtığı dava da 2021 yılında karara bağlandı

Yine 2021 yılının Şubat ayında, Halkbank aleyhine açılan bir başka dava daha karara bağlandı. New York Güney Bölge Mahkemesi, banka aleyhine İran terör saldırıları mağduru 252 kişi tarafından açılan, daha sonra müşteki sayısı 876’ya yükselen davada şartlı bir karar yayınladı. Halkbank aleyhine tazminat davası açan 876 müşteki, Amerikan mahkemelerinin yaklaşık 2 milyar dolar tazminat ödemesine hükmettiği İran’ın, henüz terör mağduru ve yakınlarına para ödemediğini aksine Halkbank’ı kullanarak yaklaşık bir milyar dolarını Amerikan finans piyasalarına soktuğunu belirterek, Halkbank’ın terör mağdurlarının zararlarını tazmin etmesini talep etmişti. Halkbank aleyhine açılan dava dilekçesinde bankanın yüzde 51’lik kısmının Türkiye Varlık Fonu’na ait olduğu belirtilerek müştekilerinin zararlarını telafi edecek finans gücüne sahip olduğu belirtilmiş, İran’ın altın karşılığı petrol, gıda karşılığı petrol hüllesiyle milyarlarca dolarının Halkbank’a aktarıldığı öne sürülmüştü.

New York Güney Bölge Mahkemesi, Halkbank’ın, tazminat davasının açılacağı yerin ABD olamayacağı gerekçesiyle davanın düşürülmesiyle ilgili itirazını şartlı olarak kabul etti. Hakim Denise Conte, yayınladığı 36 sayfalık gerekçeli kararında, Halkbank aleyhine açılan tazminat davasını, tarafların davayı devam ettirmek üzere bir anlaşmaya varmaları şartıyla düşürülmesini kabul ettiğini açıkladı.

Halkbank'tan, New York’ta aleyhlerine açılan davayla ilgili yaptığı açıklamada, New York Güney Bölge Mahkemesi nezdinde, bazı müştekiler tarafından sözde yaptırım ihlallerinden dolayı İran'dan alacaklarını tahsil edemedikleri gerekçesiyle banka aleyhine dava açıldığı belirtilerek buna benzer davaların geçmişte başka uluslararası bankalara karşı da açıldığı ve başarısızlıkla sonuçlandığı kaydedilmişti.

Halkbank’ın üst mahkemedeki kritik duruşması öncesi savcılık ve savunmanın dilekçeleri

2021 yılının Mart ayına gelindiğinde, İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’nde süren Halkbank’ın temyiz davasında, üç hakimden oluşan mahkeme heyeti, dava dosyasını Nisan ayının 12’sinde yapılacak duruşmada ele alacağını açıkladı. Üst mahkeme taraflardan davayla ilgili argümanlarını yazılı olarak mahkemeye sunmasını istedi.

New York Güney Bölgesi Başsavcılığı, temyiz mahkemesine sunduğu 66 sayfalık dilekçede Halkbank’ın, ABD’de yargılanabileceğini belirtti. Başsavcılık itiraz dilekçesinde şimdiye kadar görülen davalardan bazı örnekler verdi. Başsavcılık, Halkbank’ın Amerikan devletine yalan beyanda bulunduğunu, ABD mali sistemini kullanarak kara para akladığını belirterek, suçun bu ülkede işlendiği için yargılamanın burada yapılacağını kaydetti.

Halkbank’ta savunma dilekçesini üst mahkemeye sundu. New York İkinci Bölge Mahkemesi’nde devam eden temyiz davasında Halkbank, ABD’de federal mahkemenin yargılama yetkisi olmadığını savundu. Halkbank avukatları aracılığıyla, New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’nın daha önce üst mahkemeye sunduğu dilekçesindeki argümanlara yanıt verdi.

Halkbank, ABD’de yürürlükte olan ‘’Yabancı Egemen Dokunulmazlığı Yasası (FSIA)" kapsamına girdiklerini ve hiçbir federal mahkemenin bankayı ABD’de yargılama yetkisi olmadığını savundu. Halkbank’ın New York’taki avukatları Robert M. Cary, Simon A. Latcovich, Eden Schiffmann ve James W Kirkpatrick’in mahkemeye sunduğu 42 sayfalık dilekçede, ayrıca bir üst mahkemenin daha önce temyiz başvurusunu reddettiği Halkbank aleyhine hazırlanan, iddianamenin düşürülmesi başvurusunun da yeniden değerlendirmesi istendi.

Halkbank: "ABD mahkemeleri bizi yargılayamaz”

Halkbank, mahkemeye sunduğu dilekçede savcılığın argümanlarının tamamına maddeler halinde yanıt verdi. Daha önce Amerikan mahkemelerinde FSIA kapsamında alınan bazı kararları da dilekçesine ekledi. Halkbank, dokunulmazlık yasasının yabancı devletlere ABD yargı yetkisinden muafiyet verdiğini öne sürdü.

Halkbank, yabancı devletlerin federal mahkemelerin ceza yargılama yetkisinden muaf olduğunu kaydetti. Bu durumun uluslararası hukuk ve hukuki teamüllere uygun olduğunu kaydeden Halkbank, savcılığın argümanlarının doğru olmadığını savundu. Halkbank, sadece bir ticari kuruluş olarak dikkate alınmasının yanlış bir değerlendirme olduğunu, çoğunluk hisselerinin Türkiye Cumhuriyeti Varlık Fonu’na ait olduğunu belirtti.

Halkbank, savcılığın FSIA kapsamındaki dokunulmazlık hakkını görmezlikten geldiğini belirtti ve savcılığın bu yasayla ilgili sadece bazı usul hükümlerine odaklandığını kaydetti. Halkbank’ın ABD’de yargılanamayacağı iddiasıyla yaptığı başvuru, New York'ta İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’nde görüşüldü. Mahkeme heyeti duruşma sonunda, Halkbank’ın avukatları ve savcılıktan yeni belge ve bilgi istemeyeceklerini kaydederek, ‘‘Vereceğimiz nihai kararı bekleyin” dedi.

Halkbank’ın temyiz duruşması

12 Nisan 2021 tarihinde, üst mahkeme hakimleri Amalya Kearse, Jose Cabranes ve Joseph Bianco, telekonferans aracılığıyla düzenlenen duruşmada savcılık ve Halkbnk’ın avukatlarını dinledi, taraflara çeşitli sorular yöneltti. Toplam 46 dakika süren duruşmada, Halkbank’ı Williams & Connolly LLP hukuk firması avukatlarından Simon A. Latcovich, iddia makamını da New York Güney Bölgesi Başsavcı Yardımcısı Sidhardha Kamaraju temsil etti.

Halkbank’ın avukatı Latcovich, şimdiye kadar ABD tarihinde hiçbir ülkenin ‘Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’ nedeniyle bir ceza mahkemesinde yargılanmadığını söyledi. Halkbank’ın avukatı savcılığın iddia ettiği gibi bu yasanın sadece sivil hukukla ilgili yargılamalarla sınırlı olmadığını, ceza mahkemelerinin de bu kapsamda olduğunu geçmişteki bazı davalardan örnekler vererek savundu.

Avukat Latcovich, bir kamu kuruluşu olan Halkbank’ın ABD’de yargılanamayacağını iddia ederek, ABD yargısının bankayı yargılama yetkisi olmadığını ve bankanın burada yargılanmasının Türkiye’yi yargılamakla eş anlamlı olduğunu, geçmişte buna benzer davalarda alınan bazı kararları da Anayasa Mahkemesi’nin bozduğunu vurguladı. Avukat Latcovich, mahkeme salonlarının bir savaş meydanı olmadığını, ülkelerle ilgili siyasi ve ekonomik cezaların bu mahkeme salonlarında verilmemesi gerektiğini savundu.

“Mahalledeki şekerci dükkanı bile hükümet adına vergi tahsil edebilir”

Halkbank’ın avukatı Latcovich mahkeme heyetinin çeşitli sorularını da yanıtladı. Mahkeme Heyeti Başkanı Jose Cabranes, Avukat Latcovich’e, ‘‘Halkbank’ın ticari işler yapan bir kuruluş olduğu doğru mudur?’’ sorusunu yöneltirken, ayrıca bir kamu kuruluşuysa ticari faaliyetlerine ek olarak Türkiye’de ne tür çalışmalar yaptığını sordu. Avukat Latcovich bu soruyu, "Evet ticari bir kuruluş. Türk vatandaşları Halkbank aracılığıyla tahakkuk eden vergilerini ödeyebiliyor” diye yanıtladı. Hakim Cabranes, “Her mahalledeki şekerci dükkanı bile hükümet adına vergi toplayabilir. Bunu herkes yapabilir. Vergi topluyor diye şekerci dükkanı yargı dokunulmazlığına sahip olabilir mi?’’ sorusuyla yanıt verdi.

Hakim, Avukat Latcovich’e ayrıca devlet kuruluşu olarak ABD’de yargılanamayacağını iddia ettikleri Halkbank çalışanlarının devlet memuru olup olmadıklarını ve diplomatik bir dokunulmazlıktan yararlanıp yararlanmadıklarını sordu. Latcovich, bu soruyu da “Devlet memuru değiller ve dokunulmazlıkları da yok” şeklinde yanıtladı.

“3 Mayıs’ta duruşmaların başlamasına hazır mısınız?”

İddia makamı adına duruşmada söz verilen savcı Sidhardha Kamaraju, Halkbank’ın Amerikan finans sistemini kullanarak bir milyar dolar tutarında kara para akladığını, bu suçun ABD mahkemelerinin yargılama yetkisi içinde olduğunu, Halkbank’ın ‘Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’ kapsamında olmadığını iddia etti.

Savcı Kamaraju, Halkbank’ın avukatlarının kapsamında olduklarını belirttikleri yasanın yalnızca hukuk davaları için geçerli olduğunu söyledi. Mahkeme heyeti Savcı Kamaraju’ya da şimdiye kadar geçen yargı sürecinde Halkbank çalışanlarının bu yasa kapsamında diplomatik dokunulmazlıkları olup olmadığını sordu.

Savcı Kamararaju bu soruya, Halkbank’ın uluslararası bankacılıktan sorumlu başkan yardımcısının da federal mahkemede yargılandıktan sonra hüküm giydiğini, ayrıca hazırladıkları iddianamede Halkbank’ta çalışan yöneticilerin de suçlandıklarını hatırlatarak, “Bu kişilerin diplomatik dokunulmazlıkları yoktu. Burada yargılanmalarına engel bir durum yoktu” yanıtını verdi.

Mahkeme heyeti Savcı Kamaraju’ya, Türkiye’nin daha önce Halkbank çalışanlarının ABD’de yargılanamayacakları konusunda müdahil olup olmadıklarını sordu. Savcı Kamaraju, şimdiye kadar Halkbank çalışanlarının bu ülkede yargılanması konusunda Türkiye’nin resmi bir müdahalesinin olmadığını kaydetti. Mahkeme heyetinin Başsavcı Kamaraju’ya son sorusu da bir alt mahkemenin daha önce Halkbank’ın jürili seri duruşmaları için belirlediği 3 Mayıs’taki takvimin yeniden devreye girmesine hazır olup olmadıkları oldu. Başsavcı Yardımcısı Kamaraju hazır olduklarını, ancak salgın nedeniyle bazı ayarlamaların yapılabileceğini belirtti.

Hakan Atilla’ya ABD’ye ticaret yasağı kararı

Gözler bir üst mahkemenin Halkbank’ın temyiz davasına çevrildiği sırada 2021 yılının Mayıs ayında ABD, İran yaptırımlarını deldiği suçlamasıyla 4 yıl önce New York mahkemesi tarafından mahkum edilen eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’ya 10 yıl süreyle ticaret yasağı getirdi. ABD Ticaret Bakanlığı’nın Sanayi ve Güvenlik Dairesi (BIS) tarafından yayınlanan ve Amerikan Resmi Gazetesi’nin 5 Mayıs 2021 tarihli nüshasında çıkan kararda, Atilla’nın 16 Mayıs 2018’te New York Güney Bölgesi Mahkemesi tarafından, Yabancı Varlıkların Kontrolu Ofisi’nden gerekli onayı almadan, İran hükümetine mali hizmetler sağlamak için başkalarıyla işbirliği yaparak Uluslararası Acil Ekonomik Güç Yasası’nı ihlal etmekten dolayı mahkum edildiği ve 32 ay hapis cezasına çarptırıldığı hatırlatıldı.

Halkbank’ın temyiz başvurusu reddedildi

2021 yılının Ekim ayında, ABD’de İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi, Halkbank’ın bir kamu kuruluşu olduğu iddiasıyla yaptığı temyiz başvurusuyla ilgili kritik kararını açıkladı. Üç hakiminden oluşan mahkeme heyeti, 12 Nisan tarihinde yapılan duruşmanın ardından Halkbank’ın bir kamu kuruluşu olduğu iddiasıyla temyiz edilmesi için yaptığı başvuruyu değerlendirdiklerini, Halkbank’ın, “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” kapsamında ABD’de yargılanamayacağı yönündeki temyiz başvurusunu reddettiklerini açıkladı.

27 sayfadan oluşan gerekçeli kararda, “Halkbank’ın hisselerinin çoğunluğunun Türkiye Cumhuriyeti’nin olmasının kurumu ‘Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’ kapsamına sokmasına rağmen, kuruluşun ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını deldiği, Amerikan finans sistemini kullanarak bir milyar doları aşan bir miktarda kara para akladığı ve bankacılık sahtekarlığı yaptığı saptandığı Halkbank’ın yaptığı bu yasadışı ticaret, kurumu ‘Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’ kapsamından çıkartmıştır. Amerikan mahkemelerinin Halkbank’ı yargılama hakkı vardır. Bir alt mahkemenin bu yönde daha önce almış olduğu karar doğrudur. Kararı özetlemek gerekirse Halkbank’ı yargılama yetkisine sahibiz. Halkbank’ın davanın reddine ilişkin talebini reddedilmiştir. Bir alt mahkemenin Halkbank’ın ABD’de yargı sürecinin devam etmesiyle ilgili aldığı geçerlidir” denildi.

“Halkbank yasadan faydalanmak için belirlenen üç kriterden hiçbirine uymuyor”

İkinci Bölge Mahkemesi gerekçeli kararında, Halkbank’ın “Vergi mükelleflerinin paralarını hesaplarımızda toplayıp, kamu hizmeti yapıyoruz. Çoğunluk hisselerimiz Türkiye Cumhuriyeti Varlık fonunun. Türkiye nasıl ABD’de yargılanamazsa, Halkbank da yargılanamayacağı” iddiasının kabul edilemez olduğu sonucuna vardı.

Mahkeme, “Halkbank, her ne kadar Türkiye’de kamunun içinde yer alan bir kurum olsa da yaptığı ticari faaliyetler nedeniyle ABD’de, ‘Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası’ çerçevesinde yargı muafiyeti sağlanması için belirlenen üç kriterin hiçbirine uymuyor. Halkbank’ın ABD’de bu yasa kapsamında yargılanmaması için belirlenmiş olan en az bir kritere uyması gerekir. Ayrıca Halkbank'ın yürüttüğü ticari faaliyetlerin ABD bankalarını aldatmaya yönelik olması, iddianamede de belirtildiği gibi bir milyar doları aşkın bir miktarın Amerikan finans sistemi üzerinden aklanması, sahtekarlık ve Halkbank’ın yaptığı işlemler konusunda bankaları aldatmaya yönelik tavırları ve Amerikan Maliye Bakanlığı yetkililerine yalan söylemesi, planlarını gizlemesi; ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarından kaçınmak amacıyla gizlenen işlemlerdir. Bu yüzden Halkbank’ın bu iddiası bizim için hukuki bir argüman niteliği taşımaz” ifadesini kullanıldı.

İkinci Bölge Üst Mahkemesi, Halkbank’ın kendilerine yaptığı temyiz başvurusunda savunduğu argümanlara da gerekçeli kararında yanıt verdi. Halkbank’ın itirazları değerlendirildiğinde bunların kurumun ticari faaliyetleriyle ilgili olduğu belirtildi.

Halkbank istinaf mahkemesine yeniden başvurdu

2021 yılının kasım ayına gelindiğinde daha önce ABD’de yargılanamayacağı iddiasıyla, İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’ne bir alt mahkemenin kararını temyiz için başvuran ve temyiz talebi reddedilen Halkbank, mahkemeye yaptığı yeni bir başvuruda daha bulundu.

Halkbank, başvurusunda yeniden yargılanmayı ve yeni bir duruşmayla mahkemenin daha önce almış olduğu ret kararını gözden geçirmesini istedi. Halkbank’ın, 27 sayfalık yeniden yargılanma ve yeni bir duruşmaya çıkma talebi bankanın ABD’deki avukatları Robert M. Cary, Simon Latcovich, Eden Schiffmann James w. Kirkpatrick’ın imzasıyla, Adalet Bakanlığı’nın elektronik başvuru sistemi üzerinden 5 Kasım 2021 tarihinde yapıldı. Halkbank’ın avukatları başvuru dilekçelerine, aynı mahkemenin 22 Ekim 2021 tarihinde aldığı gerekçeli kararı da ekledi.

Halkbank’ın başvurusunda, şimdiye kadar ülke tarihinde ilk kez “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” kapsamında olan bir kurumun ABD’de yargılanması için mahkeme heyetinin yeşil ışık yaktığı, mahkeme heyetinin son derece önemli bir hukuki hata yaptığı belirtildi. Dilekçede, daha önce benzeri davalarda alınmış kararlara yer verildi. Dilekçede, mahkemenin Halkbank’ın temyiz başvurusunu 22 Ekim 2021 tarihinde reddeden kararıyla hukuki içtihatlara da uymadığı iddia edildi. ABD Anayasa Mahkemesi’nin, “Bağımsız Yabancı Devlet Dokunulmazlığı Yasası” kapsamında yabancı devlet kuruluşlarının bu ülkede yargılanmasına izin vermediği belirtildi.

Halkbank’ın başvurusu yeniden reddedildi

ABD’de devam eden Rıza Sarraf davasında sanık olarak yargılanan Halkbank’ın, istinaf mahkemesine ikinci kez yaptığı temyiz başvurusu da reddedildi.

Halkbank’ın ikinci kez hakkında çıkan kararın temyiz edilme talebi bir üst mahkemede incelendikten sonra karara bağlandı. Üç temyiz hakiminin incelediği Halkbank’ın başvurunun kabul edilmediğiyle ilgili kararının belgesi, İkinci Bölge İstinaf Mahkemesi’nin Katibi Catherine O’Hagan’ın imzasıyla yayınlandı.

Halkbank davasının 2022 yılında yeniden bir alt mahkeme olan New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde devam etmesi bekleniyor. Dava süreci, belirlenecek yeni bir tarihte jürili seri duruşmalarla devam edecek. Halkbank’ın başvurusunun ikinci kez temyiz mahkemesinde reddedilmesi sonrasında ABD’nin en yüksek yargı organı Anayasa Mahkemesi’ne başvurma şansı da bulunuyor.

STÜDYO VOA

IMF Avrupa Dairesi Direktörü Kammer: “Türkiye’deki ekonomik programı destekliyoruz” – 19 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG