Günlük basın brifinginde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki’ye Türkiye’nin Kuzey Irak petrolünü dış pazarlara göndermesi soruldu. Kuzey Irak petrolünü taşıyan ikinci geminin de Ceyhan limanından ayrıldığı hatırlatılan Psaki, “Buradaki tutumumuz net. Uzun bir süreden bu yana petrolün Federal Irak Hükümeti’nin onayı olmadan ihracatına ya da satışına destek vermiyoruz. Bildiğiniz gibi bu çaba içindekiler potansiyel olarak ciddi hukuki risklere maruz” diye konuştu.
Psaki aynı kaygıları önceden yola çıkan Kuzey Irak petrolü dolu tanker için de taşıdıklarını kaydetti. Amerikalı sözcü bununla birlikte, bu iki tankerin taşıdığı petrolü satın alma konusunda diğer ülkeleri engellemeyeceklerine işaret etti, “Tutumumuz uluslararası toplum ve özel sektörce biliniyor. Onlar da kendi kararlarını verecektir” dedi.
‘Yaptırım getirebilecek faaliyetlerden kaçınma çağrısı yapmıştık’
Haftabaşında İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Türkiye ziyareti sırasında imzalanan mutabakat muhtıraları da hatırlatılan Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki’ye bu anlaşmaların Beyaz Saray, ABD Dışişleri ve Maliye bakanlıklarıyla koordineli olup olmadığı soruldu. Türkiye’yle İran konusu da olmak üzere bir dizi konuda yakın diyalog içinde olduklarını söyleyen Jen Psaki, Ankara ve Washington’un İran’ın nükleer silah edinmesinin önlenmesi gibi ortak bir amacı paylaştığının, Türkiye’nin ilgili tüm Birleşmiş Millletler Güvenlik Konseyi kararlarına açıkça bağlılığını vurguladığının altını çizdi.
Ruhani’nin ziyareti sırasında Türk ve İranlı liderlerin karşılıklı ticareti yılda 30 milyar dolara çıkarmayı amaçladıklarını hatırlatan gazeteciler, Psaki’ye mevcut yaptırım ortamında bu hedefin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini de sordu. Washington’un İran politikalarının iyi bilindiğine dikkati çeken Psaki, geçmişte “Bir dizi ülkeye ve özel sektöre, Amerikan ya da uluslararası yaptırımlara maruz kalabilecek faaliyetlerden kaçınma çağrısında bulunduklarını” söyledi, ancak İran’la mevcut görüşmelerin durumu göz önünde bulundurularak bu konuda daha fazla spekülasyon yapmayacağını sözlerine ekledi.
Psaki aynı kaygıları önceden yola çıkan Kuzey Irak petrolü dolu tanker için de taşıdıklarını kaydetti. Amerikalı sözcü bununla birlikte, bu iki tankerin taşıdığı petrolü satın alma konusunda diğer ülkeleri engellemeyeceklerine işaret etti, “Tutumumuz uluslararası toplum ve özel sektörce biliniyor. Onlar da kendi kararlarını verecektir” dedi.
‘Yaptırım getirebilecek faaliyetlerden kaçınma çağrısı yapmıştık’
Haftabaşında İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin Türkiye ziyareti sırasında imzalanan mutabakat muhtıraları da hatırlatılan Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki’ye bu anlaşmaların Beyaz Saray, ABD Dışişleri ve Maliye bakanlıklarıyla koordineli olup olmadığı soruldu. Türkiye’yle İran konusu da olmak üzere bir dizi konuda yakın diyalog içinde olduklarını söyleyen Jen Psaki, Ankara ve Washington’un İran’ın nükleer silah edinmesinin önlenmesi gibi ortak bir amacı paylaştığının, Türkiye’nin ilgili tüm Birleşmiş Millletler Güvenlik Konseyi kararlarına açıkça bağlılığını vurguladığının altını çizdi.
Ruhani’nin ziyareti sırasında Türk ve İranlı liderlerin karşılıklı ticareti yılda 30 milyar dolara çıkarmayı amaçladıklarını hatırlatan gazeteciler, Psaki’ye mevcut yaptırım ortamında bu hedefin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini de sordu. Washington’un İran politikalarının iyi bilindiğine dikkati çeken Psaki, geçmişte “Bir dizi ülkeye ve özel sektöre, Amerikan ya da uluslararası yaptırımlara maruz kalabilecek faaliyetlerden kaçınma çağrısında bulunduklarını” söyledi, ancak İran’la mevcut görüşmelerin durumu göz önünde bulundurularak bu konuda daha fazla spekülasyon yapmayacağını sözlerine ekledi.
