İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, İran’ın petrol ihracatının sıfıra inmesi halinde uluslararası deniz yollarının eskisi gibi güvenli olmayacağını söyledi.
İran Cumhurbaşkanı’nın bu sözleri ülkenin ruhani lideri Ayetullah Ali Hamaney’le yaptığı görüşmede sarf ettiği belirtiliyor.
Buna göre Ruhani, “İran’a karşı tek taraflı baskı yapmak onların yararına olamaz. Bölgedeki ve dünyadaki güvenlikleri garanti altında olmayacak” ifadelerini kullandı.
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nde konuşan Dışişleri Bakanı Cevat Zarif de Ruhani’nin sert söylemini yineledi.
Zarif, İran’ın Başkan Trump’ın öngörülemez politikalarına öngörülemez şekilde yanıt vereceğini söyledi.
Zarif “Başkan Trump kendisinin öngörülemez ve başkalarının öngörülebilir olmasını beklememeli. Öngörülemezlik karşılıklı olacaktır ve bu durum kaotiktir” diye konuştu.
Başkan Donald Trump ABD’yi İran’la 2015’te yapılan uluslararası nükleer anlaşmadan geçen yıl Mayıs ayında çekmişti, ancak AB ülkeleri hala anlaşmaya taraf. Anlaşmanın hala yürürlükte olması İran’ın petrolünü dışarıya satmasına olanak veriyor.
Yaptırımları yeniden devreye sokan Washington ise İran’ın petrol ihracatını sıfıra indirmeye çalışıyor.
Bu bağlamda Washington, ABD vatandaşı olmayanlar da dahil, kişileri ve şirketleri yaptırımların ihlal edilmesi halinde mal varlıklarının dondurulması ve ABD mali sistemiyle ilişkilerinin kesilmesi gibi yaptırımlar uygulamakla tehdit ediyor.
AB düzenlemeleri, Birlik içindeki şirketlerin ve Avrupa ülkeleri vatandaşlarının İran’la ticaret yapmasına izin verirken ABD yaptırımlarına maruz kalmak istemeyen bankalar gıda ve ilaç gibi izinli ticaret kalemlerinde bile işlem yapmaktan çekiniyor.
Haziran ayında İran’ın petrol ihracatı 10 kat düştü. 2018’in Haziran ayında günde 2,8 milyon varil olan ihracat, bu yılın Haziran ayında günde 0,3 milyon varile indi.
ABD Mayıs ayının ortalarından bu yana dünyanın en önemli petrol nakil hatlarından olan Hürmüz Boğazı’nda tankerlere düzenlenen bir dizi saldırıdan İran’ı sorumlu tutuyor. Tahran ise iddiaları reddediyor.
Son olarak İngiltere donanmasına ait bir petrol tankerine Cebelitarık Boğazı’nda alıkonulmuş, tanker Pazartesi günü bırakılmıştı.
İran da 19 Temmuz’da İngiltere’ye ait Stena Impero adlı tankeri Hürmüz Boğazı’nda İran tankerinin Cebelitarık’ta alıkonmasından iki hafta sonra alıkoymuştu.
İran’a ve İngiltere’ye ait bu iki geminin, ABD’nin İran’la yapılan nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından artan gerginliği besleyen daha büyük bir oyunun piyonları olduğu yorumu yapılıyor.
İran Körfezi’ndeki en büyük Batılı askeri güç olan ABD, Körfez’de güvenliğin azalmasıyla birlikte burada uluslararası bir deniz gücü oluşturma arayışına girdi. Körfez dünya petrol ticareti için hayati önem taşıyor.
ABD liderliğindeki güvenlik misyonuna şimdiye kadar İngiltere, Avustralya ve Bahreyn katıldı.
İran Haziran ayında ise ABD’ye ait bir insansız hava aracını hava sahasını ihlal ettiği gerekçesiyle Körfez’de vurarak düşürmüştü.
Washington ise İHA’nın uluslararası hava sahasında seyrettiğini öne sürmüştü.
İki ülkenin savaşın eşiğine geldiğinden endişe edilirken Başkan Trump olası bir misilleme saldırısının orantısız olacağı gerekçesiyle emir vermekten son anda vazgeçtiğini söylemişti.