Türkiye-İran sınırının Van’dan geçen bölümünde son bir ayda 23 kişinin cesedi bulundu. Cesetlerin, yasadışı yollardan Türkiye’ye girmeye çalışanlara ait olduğu tahmin ediliyor
Türkiye-İran sınırındaki son olay Van’ın Başkale ilçesindeki Böğrüpek ile Kaşkol mahalleleri arasındaki bölgede meydana geldi. Cesetler, mahalle sakinleri tarafından fark edilince, güvenlik güçlerine haber verildi. Bölgeye gelen jandarma ekipleri, Liz Deresi civarında 9 erkek cesedi buldu. Yaban hayvanlarının saldırısı sonucu vücut bütünlüğü bozulan cesetler, otopsi için Van Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Karların erimeye başlamasıyla ortaya çıkan cesetlerin, kış aylarında sınırdan geçerken donarak ölen göçmenlere ait olduğu tahmin ediliyor.
Bu, aynı bölgede yaşanan ilk olay değil. 12 Nisan'da da Gelenler mahallesi kırsalında 6 yabancı erkeğin cesedi bulundu. 3 gün sonra Kaçkol mahallesi kırsalında 2, 3 Mayıs’ta yine Gelenler mahallesi kırsalında 6 yabancı uyruklu erkeğin cesedi bulunmuştu. Ölenlerin yaşlarının 18 -25 arasında olduğu ve olayın kışın meydana gelmiş olabileceği vurgulanırken, cesetler karların erimesi ile ortaya çıktı. İran sınırındaki göçmen ölümleri sıkça rastlanan bir durun ancak son bir aydaki toplu ölümler ve sayılardaki artış dikkat çekiyor.
''Uzakdoğu’dan gelenlerin geçiş güzergahı''
İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi (IGAM) Başkanı Metin Çorabatır, ölümlerin meydana geldiği bölgenin, Uzakdoğu’dan gelenlerin geçiş güzergahı olduğunu söyledi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Çorabatır, son zamanlardaki artışın dikkat çekici olduğunu vurguladı.
İran-Amerika arasındaki gerilimin henüz insan hareketin yaratacak boyutta olmadığını belirten Çorabatır, ”Son zamanlarda özellikle Afganistan'dan gelenlerin sayısı arttı. Sayıları bilemiyoruz, şu anda Göç İdaresi’ne devredildi, ülke dağılımı da pek bilinmiyor. Rohingya’dan bile gelenler olabilir, Bangladeş’ten gelenler olabilir. Kaçakçılar yardımı ile uzun bir yol geçip, Van ve çevre illerden, İran üzerinden Türkiye’ye giriyor olabilir. Bu son zamanlarda artmıştır. Amerika ve İran arasındaki gerginliğin henüz böyle bir nüfus hareketine yol açtığına ihtimal vermiyorum. Ama gelecekte İran'da insan hareketinde artış bekleniyor olabilir” dedi.
Göçmen hareketlerinin önüne geçilmesinin çok zor olduğunu savunan Çorabatır, doğru bilgilendirmeyle rakamların düşürülebileceğini ifade etti. Çorabatır, “İran hududunda da bir duvar gündemdeydi, başladı mı bilmiyorum ama duvarlar da çözüm değil. Bu devam edecektir. Burada politika; gelenleri iyi bir şekilde anlayıp, sığınma başvurularının doğru ve uluslararası standartlarda yapılması, mülteci olmadığına karar verilenlerin ülkelerine geri gönderilmesi olmalı. Emniyet Kuvvetleri çeviriyorlar, kimi zaman hemen geri göndermiyorlar, bir belge veriyorlar. Bununla Göç İdarelerine başvurabilirler. Afgan sivil toplum kuruluşlarının iddialarına göre, o belgeyle Göç İdaresi onlara düzensiz göçmen muamelesi yapıyor, sığınma sistemine almıyor. Gönderebilirse geri gönderiyor, gönderemezse ‘Türkiye'den çık git’ diye bırakıyorlar. Uzun süre Türkiye'de kalan insanların olduğunu da biliyoruz. Bu önlenemiyor. İnsanlara iyi bir enformasyon vermek lazım çünkü bu insanlar aynı zamanda insan kaçakçılarına kurban oluyor. Ege'de botlara binip batıyorlar, doğuda da Türkiye'ye girişte bir sürü dedikodular var. ‘Türkiye girersen, şu kağıtla girersen, mülteci olacaksın, orada kalacaksın’ falan diye birçok sahte belgeler veriliyor. İnsanlar kandırılıyor. Hem emniyet hem gelecek yok maalesef. Afganistan'da da istikrar bir türlü sağlanamıyor. Sadece doğru enformasyon sağlayarak sayılar azaltılabilir. Türkiye'ye geldiklerinde de bir kısmı hakikatten kendisine haklı sebeplerle geliyor, bir kısmı sorunu olmasa da belli bölgelerden yine de geliyor. O konularda bilgilendirme yapılabilir, mülteciler diğerlerinden ayrılıp, onlara kanuna uygun, müdahaleler yapılabilir. Daha iyi bir sınır kontrolü, mülteci haklarında gözeten bir sınır kontrolü; bu konularda yatırımlar yapılıyor ama insanların akımı önlenemiyor maalesef” diye konuştu.