Merkezi Londra’da bulunan ‘Institute of Race Relations’, yani Irk İlişkileri Enstitüsü'nün başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliği üye ülkelerinde yaptığı bir araştırmanın sonuçlarına göre Avrupa kendi içinde ırkçı bir savaşa doğru sürükleniyor. 2010 – 2012 arasında aşırı sağcıların adının karıştığı şiddet olaylarını değerlendiren ve 'Nefret Tacirleri: Avrupa Aşırı Sağının Şiddetli Darbesi' adını taşıyan rapora göre ırkçı ve aşırı sağcı gruplar, esas hedef olarak seçtikleri Müslümanlara karşı eylemlerini yoğunlaştırıyor, karşı tarafı provake ederek Avrupa’da terör ortamı yaratmayı ve sonunda ırklar ve dinler arasında savaş çıkmasını amaçlıyor.
Bu nedenle ırkçıların silah depolamaya başladığını savunan rapor da, aşırı sağcılar tarafından çeşitli ülkelerde suikast listeleri hazırlandığı da aktarılıyor. Bu bağlamda Almanya’da 10 kişinin yaşamını yitirdiği ırkçı seri cinayetleri işleyen Nasyonalsosyalist Yeraltı Örgütü’ne ait ve 88 Türk kökenlinin isminin bulunduğunu hatırlatan rapor, Euro krizinin önümüzdeki dönemde derinleşmesinin çatışma ortamını hızlandıracağının altını çiziyor. Söz konusu listede adı bulunan Türk Alman Araştırmalar Vakfı TAVAK Başkanı Faruk Şen, Alman hükümetinin bu konuya yeteri kadar eğilmediğini savunuyor ve Avrupa Birliği’nin ırkçılığa karşı eylem yılı ilan etmesini istiyor.
Öte yandan Almanya'da 2001 yılından bu yana siyasi nedenlerle camilere 219 saldırı yapıldığı açıklandı. Almanya İçişleri Bakanlığı sadece 36 olayda saldırganın tespit edilebildiğini ve bunların çoğunun ırkçı ve İslam düşmanı olduğu belirtti.
Bu arada sekizi Türk, biri Yunan ve bir Alman polis memuru olmak üzere 10 kişinin kurban gittiği Nasyonalsosyalist Yeraltı Örgütü’nün seri cinayetleriyle ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Buna göre konuyla ilgili soruşturma kapsamında 20 ayrı dosyada binlerce yeni belge ortaya çıktı ve bu belgeler yetkililerin Nasyonalsosyalist Yeraltı Örgütü’nün faaliyetleri hakkında yıllardır bilgi sahibi olduğunu ortaya koydu. Soruşturma sırasında bazı önemli dosyaların yok edildiğinin anlaşılması sonrasında Federal Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Heinz Fromm görevinden istifa etmişti.
Öteyandan Almanya’da çok tartışılan ve Yahudilerle Müslüman örgütlerinin yoğun tepkisini çeken sünnetin Köln Mahkemesi tarafından ‘adam yaralama suçu’ olarak tanımlanması konusuna ise Federal Hükümet el koydu. Karar sonrasında Almanya çapında sünnetler durdurulmuş, Yahudi lobisinin temsilcileri olayı Hitler döneminde Yahudilere uygulanan soykırımla karşılaştırarak yetkilileri göreve çağırmıştı.
Başbakanlığa yakın çevrelere göre, Angela Merkel bugün partisi CDU’nun basına kapaılı bir toplantısında, Müslümanların ve Yahudilerin dini geleneklerini sürdürmeleri konusunu tartışmak bile istemediğini, mahkeme kararının Almanya’yı dünya çapında küçük düşürdüğünü söyledi ve sünnetin serbest olması için bir an önce yasal düzenleme yapılması direktifi verdi. Yeşiller Partisi de dini gerekçelere dayanan sünnete izin verilmesi amacıyla bir yasa hazırlığı içinde olduğunu açıklamıştı. Perşembe günü İspanya’ya yapılacak mali yardımı oylamak için özel gündemle toplanacak Federal Meclis'te, sünnet konusunda tüm partilerin meclis gruplarının ortak karar alması bekleniyor.
Bu nedenle ırkçıların silah depolamaya başladığını savunan rapor da, aşırı sağcılar tarafından çeşitli ülkelerde suikast listeleri hazırlandığı da aktarılıyor. Bu bağlamda Almanya’da 10 kişinin yaşamını yitirdiği ırkçı seri cinayetleri işleyen Nasyonalsosyalist Yeraltı Örgütü’ne ait ve 88 Türk kökenlinin isminin bulunduğunu hatırlatan rapor, Euro krizinin önümüzdeki dönemde derinleşmesinin çatışma ortamını hızlandıracağının altını çiziyor. Söz konusu listede adı bulunan Türk Alman Araştırmalar Vakfı TAVAK Başkanı Faruk Şen, Alman hükümetinin bu konuya yeteri kadar eğilmediğini savunuyor ve Avrupa Birliği’nin ırkçılığa karşı eylem yılı ilan etmesini istiyor.
Öte yandan Almanya'da 2001 yılından bu yana siyasi nedenlerle camilere 219 saldırı yapıldığı açıklandı. Almanya İçişleri Bakanlığı sadece 36 olayda saldırganın tespit edilebildiğini ve bunların çoğunun ırkçı ve İslam düşmanı olduğu belirtti.
Bu arada sekizi Türk, biri Yunan ve bir Alman polis memuru olmak üzere 10 kişinin kurban gittiği Nasyonalsosyalist Yeraltı Örgütü’nün seri cinayetleriyle ilgili yeni ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. Buna göre konuyla ilgili soruşturma kapsamında 20 ayrı dosyada binlerce yeni belge ortaya çıktı ve bu belgeler yetkililerin Nasyonalsosyalist Yeraltı Örgütü’nün faaliyetleri hakkında yıllardır bilgi sahibi olduğunu ortaya koydu. Soruşturma sırasında bazı önemli dosyaların yok edildiğinin anlaşılması sonrasında Federal Anayasayı Koruma Dairesi Başkanı Heinz Fromm görevinden istifa etmişti.
Öteyandan Almanya’da çok tartışılan ve Yahudilerle Müslüman örgütlerinin yoğun tepkisini çeken sünnetin Köln Mahkemesi tarafından ‘adam yaralama suçu’ olarak tanımlanması konusuna ise Federal Hükümet el koydu. Karar sonrasında Almanya çapında sünnetler durdurulmuş, Yahudi lobisinin temsilcileri olayı Hitler döneminde Yahudilere uygulanan soykırımla karşılaştırarak yetkilileri göreve çağırmıştı.
Başbakanlığa yakın çevrelere göre, Angela Merkel bugün partisi CDU’nun basına kapaılı bir toplantısında, Müslümanların ve Yahudilerin dini geleneklerini sürdürmeleri konusunu tartışmak bile istemediğini, mahkeme kararının Almanya’yı dünya çapında küçük düşürdüğünü söyledi ve sünnetin serbest olması için bir an önce yasal düzenleme yapılması direktifi verdi. Yeşiller Partisi de dini gerekçelere dayanan sünnete izin verilmesi amacıyla bir yasa hazırlığı içinde olduğunu açıklamıştı. Perşembe günü İspanya’ya yapılacak mali yardımı oylamak için özel gündemle toplanacak Federal Meclis'te, sünnet konusunda tüm partilerin meclis gruplarının ortak karar alması bekleniyor.