Erişilebilirlik

IŞİD Yüzünden Dağılan Ezidi Aile Beş Yıl Sonra Almanya'da Buluştu


IŞİD Yüzünden Dağılan Ezidi Aile Beş Yıl Sonra Almanya'da Buluştu
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:36 0:00

IŞİD Yüzünden Dağılan Ezidi Aile Beş Yıl Sonra Almanya'da Buluştu

Beş yıldır Mardin’in Midyat İlçesinde yaşayan Naem Halef Yusuf, buradaki son gününü komşularıyla vedalaşarak geçiriyor. Zira dört gözle beklediği an nihayet geldi. Iraklı Ezidi bir aileye mensup olan Yusuf, 6 çocuğuyla birlikte Almanya yolcusu. Berlin’de yaşayan eşi Berekat Omar ve oğlu Gazi’ye kavuşacak.

Ailenin parçalanmasına neden olan olay IŞİD’in Irak’ın Musul vilayetine bağlı, Ezidiler’in yaşadığı Sincar ilçesine saldırmasıyla başladı. Sincar’ın Girzerik köyünde yaşayan Berekat Omar ve ailesi, IŞİD’in 3 Ağustos 2014’te köylerine saldırması üzerine eşi ve 8 çocuğunu alarak Sincar Dağı’na sığındı. Omar ve ailesi burada aç susuz bir hafta geçirmek zorunda kaldı. Burada hastalanan 2 yaşındaki oğlunu kaybeden Omar rahatsızlanıp, yürüyemeyecek duruma gelince, eşi Naem Halef Yusuf ile 7 çocuğunu Suriye’ye gönderdi. Anne Naem, çocuklarını alarak önce Suriye’ye, oradan Irak’a, son olarak da Türkiye’ye geçti. Türkiye’de değişik kamplarda kalan aile, son olarak Mardin’in Midyat ilçesine geldi. Burada bir ev kiralayarak yerleşen aile, zor şartlar altında yaşam mücadelesi verdi.

Ailesinden kopan Baba Berekat Omar ise kaçak yollarla Almanya’ya gitti. Anne Yusuf, kaçak yollardan Almanya’ya giden bir yakını ile birlikte oğlu Gazi’yi de daha gönderdi. Birbirinden kopan aile üyeleri tam beş yıldır buluşmaya çalışıyor. Pasaportları olmayan Türkiye’deki aile üyeleri, pasaport alabilmek için beş yıldır Irak’ın Türkiye’deki misyonlarının kapısını aşındırıyor. Irak’taki bürokratik işlemlerin yavaş sürmesi nedeniyle, aile yıllarca gidip gelmek zorunda kaldı. Bu sırada Baba Omar da, eşine ve çocuklarına oturma izni alabilmek için Almanya hükümeti nezdinde uğraşıyor. İki tarafın çabaları beş yılın sonunda nihayet sonuç verdi. Pasaportlar hazırlanıp gerekli izinler alındıktan sonra aile üyeleri yola çıkmaya hazırlandı.

Bir yandan eşyalarını toplayan aile, diğer yandan da komşularıyla vedalaşıyor. Ailenin kızları yola çıkmak için hazırlanıyor. Saçlar yapılıyor, kıyafetler düzeltiliyor. Anne Yusuf, yola çıkmadan önce Almanya’daki eşine bilgi veriyor. Bu sırada küçük oğlu Halid’e sarılıp ağlıyor.

Yola çıkmadan önce VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Anne Yusuf, yaşadıklarını şöyle anlattı; ”Çok para lazımdı. Biz de büyük bir aileydik ve hiç paramız yoktu. Ben çalışıyordum, Almanya'da yaşayan bir kadının buradaki evinde çalışıyordum. Bu yolla para biriktiriyordum, bu parayla diğerlerini gönderdik. Başka bir şeyimiz yoktu. Beraber getirdiğimiz hiçbir şey yoktu. Üzerimizdeki kıyafetlerden başka da bir şey getiremedik. Buradakiler bize yardım etti geldiğimizde. Bize iş buldular, kendimizi geçindirecek kadar bir iş yaptık topladığımız para ile iki kişiyi gönderebildik”

Ailesinin bir araya gelecek olmasından mutlu olan Yusuf, “Aile olmak güzel bir şeydir, beş yıldır birbirimizden ayrıyız. Çocuklar için, baba için çok zor, anne için çok zor. Şimdi çok güzel tekrar beş yıldan sonra kavuşacağız. Bir aile birleşecek. Bu da çok güzel bir şey, çocuklarım için çok iyi. Çocuklar oraya gidecek okula gidecekler önlerini görecekler, hayatları değişecek, başlarına gelenleri unutacaklar” dedi.

"Irak'a dönmeyeceğiz"

Çocuklarının Irak’a gitme endişesi yaşadığını söyleyen Yusuf, bir daha dönmeyi düşünmediklerini söyledi. Yusuf, “Beş yıldır buradayız soruyorlar ‘Anne biz yeniden oraya mı döneceğiz?’ Ben de ‘Hayır biz bir daha dönmeyeceğiz’ diyorum. Almanya'ya gideceğiz haklarımıza kavuşacağız, orada insanlık var, hak, hukuk var. Onların insana verdiği değer yeter bir insana. Orada gidip bir caddede otursak yeter bize. Bir daha geri dönmek istemiyorum, orada benim yaşadığım vahşeti, insanlık dışı olayları bir daha görmek istemiyorum. Çocuklarım küçük, orada yaşamalarını istemiyorum. ‘Küçük çocuktuk bu olaylar annemizin babamızın başına geldi, komşularımızın, akrabalarımızın başına geldi. Biz büyüdük hala bu olaylar var’ diye düşünürler ve korkarlar. Kendileri için korkuyorum çünkü çevremiz temiz değil. Bize o olayları yapanlar hala orada duruyor, onların hayatında değişen bir şey olmadı. Biz ülkemizi terk ettik, evimizi, malımızı mülkümüzü bıraktık geldik” diye konuştu.

Ailenin büyük oğlu Faysal Omar, bürokratik işlemleri henüz tamamlanmadığı için bir süre daha Türkiye’de kalacak. Onun da hayali bir an önce gitmek. VOA Türkçe’ye konuşan Omar, geri dönmeyi düşünmediğini söyledi. Omar, “Biz kurtulduk ancak yürürken ayağımızı kaldırdığımız yerlere hala kurşun yağıyordu. Çok şükür buraya kadar gelebildik Babam ve kardeşim Almanya'ya gitti. Yüzde altmış rahatladık. Korkumuz nedir? Kardeşim küçük, 5 yaşında. O büyüdüğü zaman dönersek, küçük büyüyecek, büyük yaşlanacak. Ben katliam görmesem bile o görebilecek. Eğer ben evlenirsem çocuklarım görebilecek. 20 yaşındakiler böyle bir katliamla yüz yüze kaldı. Biz kurtulduk, dağlardan yürüdük. Herhalde kimse kurtulmaz diye düşündük. Türkiye’ye geldik yine rahat değildik. Kimisi dönmek ister, kimisi dönmek istemez. Hayatını doğru dürüst sürdürmek isteyen bir daha dönmez, dönmesin de zaten” şeklinde konuştu.

Hazırlıklar tamamlandı, herkes gözyaşları arasında tanıdıklarıyla vedalaştı. Minibüse binen aile üyeleri, beş yıldır yaşadıkları ilçeye veda etti. Omar ailesi yeni bir geleceğe doğru bir adım daha attı. Uçakla Berlin’e giden aile, havaalanında baba Berekat Omar tarafından karşılandı. Çocuklar 5 yıl sonra buluştukları babalarına uzun uzun sarılarak hasret giderdi.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG