IŞİD militanları Deyrezor’daki evlerini bastığında Muhammed 20 yaşındaydı. İki yıldır rejim güçlerine karşı zaten savaşıyordu, yani onun için kolay bir karardı, militanlara katılarak rejim güçlerine karşı savaşmak.
Muhammed, “Basit insanlardık, bize ulaşabilmek için dini kullandılar. Bir yandan da içiyorlar ve sarhoş oluyorlardı. Eğer dinle ilgili, Allah’la ilgili konuşsanız etkileniyor ve ağlıyorlardı. Dini kullandılar. Bizimle birlikte, dinimiz için savaştılar ve insanlar buna ikna oldu” diyor.
Hiçbir zaman örgütün tam üyesi olduğunu kabul etmese de Muhammed militanların güvenini kazandı. Deyrezor için savaşmaya devam etmek pahasına ne gerekiyorsa yaptı.
Muhammed, “Din polisi aramızda gezinirdi, Cezası kırbaçtı ve bazen bir insanın boynuna 50 yaşında bile olsa bebeklerin kullandığı süt şişesi bağlanırdı, bu da bir cezaydı” diyor.
Ancak militanlar geçen yaz başka yerde savaşmasını söyleyince o da bağlantılarını kopardı ve Türkiye’ye kaçtı. Associated Press, Muhammed ile görüştü. Görüşmede Muhammed IŞİD’e hiçbir zaman sempatisi olmamış gibi konuştu.
Muhammed, “Sıkı savaşçıydılar. Yabancı savaşçılarla yan yana savaşmadım. Yan yana savaştığım kişiler benim kendi kentimdendi. Yabancı savaşçılar bizimle durmuyordu, başka bir yerdeydiler. Aralarında intihar bombacıları vardı, korkuları yoktu. Ölüme giderlerdi” ifadelerini kullandı.
Muhammed’in şimdilerde önceliği geri dönmenin yolunu bulmak.
Deyrezor’u IŞİD’den kurtarmak istiyor ve gelecek tehdit olarak gördüğü Kürtler’den korumak istiyor.
Muhammed, “Allah bilir, geri dönüp savaşacağım. Burada kalıp iş hayatına dönmeyeceğim. Savaşmak nedir unuttum, oysa ki bünyem savaşmaya alışmış. Ben bana emir yağdıracak bir yabancı için çalışamam. Ben kendimin patronuyum, insanlarım için savaşan biriydim. Ama atladım buraya geldim, burada Suriye’de hiçbir değeri olmayan insanlar bizi kontrol ediyor. Benim gururum hepsinden daha fazla” dedi.
Muhammed birçok Arap gibi Kürtler’in ele geçirdikleri toprakları Esat’a vermesinden korkuyor.
