İstanbullu eşcinseller, İstiklal Caddesi’ni gökkuşağı rengine bürüdü, Pazar günü akşam üstü. 20. LGBT (Lezbiyen-Gey-Biseksüel-Trans) Onur Haftası’nın kapanışında yeniden sokaklara çıkan eşcinseller, taleplerini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne olduğu kadar seslerini duymazdan gelen geniş toplum kesimlerine de ulaştırmaya çalıştılar.
5000’i aşkın gösterici, mesajlarını ellerindeki dövizlerle ve sloganlarla verdiler. “Susma haykır eşcinseller vardır” diye slogan atan grup, “lezbiyenler vardır”, “dönmeyiz”, “lışın her yerdeyiz”, “anayasada cinsel yönelim”, “nefret öldürüyor Meclis görmüyor” yazılı dövizler taşıdılar.
Eylemcilerden İbrahim Can, Türkiye’de yıllardır LGBT’lerin ısrarla görmezden gelindiğini hatta yok sayıldığını söyledi. Can, Türkiye’de eşcinsellere uygulanan zulmün de sona ermesini istedi. “Unutmayın geçen sene Türkiye’de 28 birey öldürüldü. Türkiye’de bitmek bilmeyen bir homofobi var. Buna karşı siyasi irade, Meclis hiçbir şey yapmıyor” dedi.
Türkiye’nin ilk “gey namus cinayetine” kurban gittiği iddia edilen Ahmet Yıldız da yürüyüşte unutulmadı. 2008’de öldürüldükten sonra geçen yıl ödül alan “Zenne” filmine konu olan Yıldız’ın fotoğrafı bulunan Türkçe ve İngilizce “adalet istiyoruz” yazılı posterler de yürüyüşte taşındı.
Elinde Ahmet Yıldız’ın posteri “nefrete inat yaşasın hayat” sloganı atarken teyp tuttuğum Uğur Erdoğan, “Ahmet Yıldız bizim için bir sembol. Onun mücadelesini destekliyor ve adalet istiyoruz. Yıldız’ın katilleri bir an evvel hak ettikleri cezayı almalı. Aksi taktirde hepimiz için potansiyel tehlikede kapıda. Devlet neden bu konuda duyarsız, işi yokuşa sürüyor anlamak mümkün değil” dedi.
Yürüyüşte Ajda Pekkan’ın eski hit şarkısı “Hür doğdum hür yaşarım kime ne kime ne köle miyim sana ben sana ne sana ne” şarkısını da toplu biçimde söylendi. Şarkıya büyük bir coşkuyla katılan göstericilerden Sadi Aktunç ise 21. yüzyıl Türkiyesi’nde anayasada LGBT’lere herhangi bir hak tanınmamasını eleştirdi. Aktunç, “lezbiyen gey biseksüel ve transların hakları anayasada yer almasını istiyorum. Biz de evlenebilmeli, biz de çocuk sahibi olmalıyız. LGBT bireyler yok sayılarak anayasal eşitlikten bahsedilemez” dedi.
Yürüyüşte en büyük ilgiyi grubun önünde bulunan gelinlik kıyafetli bir LGBT birey topladı. Yol boyunca birçok vatandaş, o ve tahta bacak üzerinde yürüyen bir başka eşcinsel göstericiyle fotoğraf çektirdi. Bazı vatandaşlar ise gruba fazla yaklaşmadan uzaktan bakmakla yetindi.
Gösteriye medyanın ilgisi de üst düzeydeydi. Siyasilerin katılımı ise oldukça sınırlıydı. Bir tek BDP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder göze çarptı.
Islıklar, sloganlar ve düdüklerle Beyoğlu’nu inleten grup, yaklaşık 1,5 kilometre uzunluğundaki İstiklal Caddesi’ndeki yürüyüşünü bir buçuk saatte tamamladı. Taksim’de başlayan yürüyüş, Tünel’de son buldu.
5000’i aşkın gösterici, mesajlarını ellerindeki dövizlerle ve sloganlarla verdiler. “Susma haykır eşcinseller vardır” diye slogan atan grup, “lezbiyenler vardır”, “dönmeyiz”, “lışın her yerdeyiz”, “anayasada cinsel yönelim”, “nefret öldürüyor Meclis görmüyor” yazılı dövizler taşıdılar.
Eylemcilerden İbrahim Can, Türkiye’de yıllardır LGBT’lerin ısrarla görmezden gelindiğini hatta yok sayıldığını söyledi. Can, Türkiye’de eşcinsellere uygulanan zulmün de sona ermesini istedi. “Unutmayın geçen sene Türkiye’de 28 birey öldürüldü. Türkiye’de bitmek bilmeyen bir homofobi var. Buna karşı siyasi irade, Meclis hiçbir şey yapmıyor” dedi.
Türkiye’nin ilk “gey namus cinayetine” kurban gittiği iddia edilen Ahmet Yıldız da yürüyüşte unutulmadı. 2008’de öldürüldükten sonra geçen yıl ödül alan “Zenne” filmine konu olan Yıldız’ın fotoğrafı bulunan Türkçe ve İngilizce “adalet istiyoruz” yazılı posterler de yürüyüşte taşındı.
Elinde Ahmet Yıldız’ın posteri “nefrete inat yaşasın hayat” sloganı atarken teyp tuttuğum Uğur Erdoğan, “Ahmet Yıldız bizim için bir sembol. Onun mücadelesini destekliyor ve adalet istiyoruz. Yıldız’ın katilleri bir an evvel hak ettikleri cezayı almalı. Aksi taktirde hepimiz için potansiyel tehlikede kapıda. Devlet neden bu konuda duyarsız, işi yokuşa sürüyor anlamak mümkün değil” dedi.
Yürüyüşte Ajda Pekkan’ın eski hit şarkısı “Hür doğdum hür yaşarım kime ne kime ne köle miyim sana ben sana ne sana ne” şarkısını da toplu biçimde söylendi. Şarkıya büyük bir coşkuyla katılan göstericilerden Sadi Aktunç ise 21. yüzyıl Türkiyesi’nde anayasada LGBT’lere herhangi bir hak tanınmamasını eleştirdi. Aktunç, “lezbiyen gey biseksüel ve transların hakları anayasada yer almasını istiyorum. Biz de evlenebilmeli, biz de çocuk sahibi olmalıyız. LGBT bireyler yok sayılarak anayasal eşitlikten bahsedilemez” dedi.
Yürüyüşte en büyük ilgiyi grubun önünde bulunan gelinlik kıyafetli bir LGBT birey topladı. Yol boyunca birçok vatandaş, o ve tahta bacak üzerinde yürüyen bir başka eşcinsel göstericiyle fotoğraf çektirdi. Bazı vatandaşlar ise gruba fazla yaklaşmadan uzaktan bakmakla yetindi.
Gösteriye medyanın ilgisi de üst düzeydeydi. Siyasilerin katılımı ise oldukça sınırlıydı. Bir tek BDP İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder göze çarptı.
Islıklar, sloganlar ve düdüklerle Beyoğlu’nu inleten grup, yaklaşık 1,5 kilometre uzunluğundaki İstiklal Caddesi’ndeki yürüyüşünü bir buçuk saatte tamamladı. Taksim’de başlayan yürüyüş, Tünel’de son buldu.
