Erişilebilirlik

İmamoğlu'ndan Corona Günlerinde Kanal İstanbul İhalesine Sert Tepki


Hükümetin ‘çılgın proje’ olarak gündemde tuttuğu Karadeniz ve Marmara arasında yapay su yolu açma projesi olan Kanal İstanbul’un ilk ihalesi bugün Karayolları Genel Müdürlüğü’nün İstanbul Kağıthane’deki 1. Bölge Müdürlüğü’nde yapıldı.

Başakşehir ilçesinde bulunan ve Mimar Sinan tarafından yapılan Odabaşı Köprüsü ile Arnavutköy ilçesinde bulunan Dursunköy Köprüsü’nün yeniden inşası için yapılan ihaleye beş firma katıldı.

Kapalı zarf usulüyle yapılan ihalede Artuklu Mimarlık’ın teklifi geçersiz sayılırken Mukarnas Mimarlık, Hasan Fehmi Şahin, Safir Jeoteknik ve Altıparmak Mimarlık 408 ila 550 bin lira arasında değişen tekliflerde bulundu.

İmamoğlu: ‘Millet can derdinde birileri Kanal İstanbul derdinde’

Türkiye’nin Corona virüsü salgını ile uğraştığı bu dönemde toplumda ciddi bir itiraza konu olan Kanal İstanbul’un ilk ihalesinin yapılmasına en büyük tepki, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan geldi.
Kanal İstanbul’a tepkisini ‘ya kanal ya İstanbul’ sloganıyla somutlaştıran İmamoğlu, ‘‘Korona krizinden Kanal İstanbul çıkarmaya çalışmanın adını vallahi ben koyamıyorum, lütfen siz koyun. İnanılır gibi değil ama millet can derdindeyken, birilerinin bugün Kanal İstanbul derdinde olması akıl alır gibi değil. Kanal İstanbul projesi çerçevesi kapsamında, Odabaşı ve Dursunbey köprülerinin taşınma ihalesi var. Bu yol ihaleleri için, 2020 bütçesinde 8 milyar lira kaynak ayrıldı,’’ dedi.

‘‘Kaynaklarımızı Kanal İstanbul yerine neden halka harcamıyoruz? 50 bin aile sosyal yardım başvurusunda bulundu’’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na göre Kanal İstanbul’a harcanması için bütçeye konan kaynak, Corona krizi nedeniyle işini kaybeden yoksul yurttaşlar lehine kullanılmalı.

İmamoğlu, ‘‘Kaynaklarımızı hala Kanal İstanbul gibi, bize göre ucube projelere harcamak yerine, halkımız için neden harcamıyoruz? Allah aşkına bugün bir köprü yıkıp, yapmak mı iş, yoksa evde gelecek kaygısına düşmüş milyonlarca insana destek olmak mı? Bugün işini kaybetme arifesinde olan ya da işyeri kapandığı için gelir elde edemeyen milyonlarca insan var Türkiye’de ve İstanbul’da. Çok yakın zamanda, 50 bin aile, İBB’den sosyal yardım başvurusunda bulundu. Bunların detaylarını açıklayacağım. Bu rakamın, önümüzdeki zaman diliminde katlanarak artması çok muhtemel,” ifadelerini kullandı.

VOA Türkçe’nin aldığı bilgiye göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi, en geç Nisan ayının ilk haftasında 1/100 000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı Değişikliği ile alt ölçek planlarının iptali için yargıya başvuracak.

Ulaştırma Bakanlığı: ‘‘İhale üzerinden siyasi fırsatçılık yapmak, milletimize Koronavirüsten daha çok zarar vermektedir’’

İmamoğlu’nun açıklamalarına Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’ndan ‘siyasi fırsatçılık’ tepkisi geldi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, ‘‘Türkiye Cumhuriyeti, salgın ile mücadele ederken üretim ve yatırımları da yapabilecek güçtedir. Kanal İstanbul projesi ile ilgili çalışmalar da elbette devam etmekte olup, bugün proje ihalesi yapılan iki tarihi köprünün taşınması veya yerinde korunması işi de önceden belirlenmiş bir sürecin bir parçasıdır. Ülkemizin salgınla mücadele ettiği bu dönemde yatırım ve üretimin durdurulmasının istenmesi, yapılan bir proje ihalesi üzerinden siyasi fırsatçılık yapmak, milletimize Koronavirüsten daha çok zarar vermektedir. Ülkemiz salgınla mücadele ederken üretim ve yatırımları da sürdürmek, ülke ekonomisini dimdik ayakta tutarak yarınlarımızı da güvence altına almak hepimizin temel görevi olduğuna inanıyoruz’’ ifadelerine yer verildi.

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu: ‘‘Kanala değil, sağlığa bütçe’’

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu bugün yaptığı yazılı açıklama ile çevre düzeni plan değişikliğinin iptali için hukuki süreci başlattığını duyurdu.
Kanal İstanbul’u bir kez daha ‘rant projesi’ olarak tanımlayan Kurul, hükümetin ısrarla yapmak istediği suyolu projesinin ekosistemi ve insan sağlığını riske atacağını savundu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: ‘‘Koronavirüs pandemisi Türkiye’nin gündemini belirlemeye devam edip hayatı durdurma noktasına getirirken hükümet yetkililerinin Kanal İstanbul projesiyle ilişkili olan ilk ihaleyi gerçekleştirerek öncelik sırasına bir rant projesini almış olması kabul edilebilir değildir. Hükümetlerin sağlık konusunda ne kadar kırılgan oldukları bu süreçte görülmüş, dünyanın büyük riskler karşısında ne denli aciz duruma düşebildiği ispatlanmıştır. Kanal İstanbul projesi; İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde yüzlerce bilim ve meslek insanı, birçok üniversite, meslek odası, kamu kurum ve kuruluşu tarafından yılların birikimi ile üretilen sayısız planlama, bilimsel araştırma ve çalışma neticesinde edinilmiş bilgileri yok sayarak meşrulaştırılmaya çalışılan bir rant projesidir. Bilimsel bilgi bu projenin asla yapılmaması gerektiğini söylemektedir. Proje; coğrafi, çevresel, ekonomik, sosyal, kentsel ve kültürel yıkıma neden olacak; ekosistemi ve insan sağlığını riske atacaktır. Kanala değil, sağlığa bütçe.’’

Erdoğan: ‘‘Kanal İstanbul’u ülkemize kazandırmakta kararlıyız’’

Kanal İstanbul projesinin en büyük destekçisi olan ve her fırsatta mutlaka yapılacağını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, en son 8 Mart’ta Kuzey Marmara Otoyolu Kınalı-Çatalca kesiminin açılışında yaptığı konuşmada, ideolojik saplantılarla hareket eden bir avuç hizmet düşmanının sözlerini dikkate almadıklarını söylemişti.
Erdoğan, ‘‘100 yılın projesi olarak nitelendirilen, bu kardeşinizin çılgın proje dediği Kanal İstanbul projesi de en yakın zamanda ihaleye çıkıyor. Dalga ve deprem analizleri dahil her türlü etüd çalışmasını yaptırdık. Bugüne kadar 11 farklı üniversiteden ve çeşitli kamu kurumlarından 200’ün üzerinde bilim insanı bu projeyi inceledi. Kanal İstanbul ufku dar, vizyonu dar, ön yargılarının esiri olmuş, kimi çevrelerin insafına terk edilmeyecek kadar mühim bir projedir. Bu proje Türkiye’nin stratejik gücüne çarpan etkisi yapacaktır. İdeolojik saplantılarla hareket eden bir avuç hizmet düşmanına değil, milletimizin ne dediğine neyi istediğine bakıyoruz. Şehrimizin marka değerini artıracak Kanal İstanbul’u ülkemize kazandırmakta kararlıyız,’’ demişti.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG