New York Times, Başkan Trump'ın, 25 Temmuz'da Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky'yle yaptığı telefon görüşmesinden çok önce Zelensky'nin selefi eski Devlet Başkanı Petro Poroşenko'yla siyasi pazarlık içine girdiğini yazıyor. Gazete, danışmanlarının Trump'ı Ukrayna'nın Hillary Clinton destekçilerinin yuvası olduğuna ikna ettiği dönemde Ukrayna'nın Mayıs ayına kadar liderliğini yapan Poroşenko'nun Trump'ı kazanmak için titizlikle hazırlanmış bir kampanya yürüttüğünü kaydediyor. Habere göre Rusya'nın saldırgan tavrına karşı Ukrayna'yı korumak için Amerika'nın yardımını arayan Poroşenko'nun yürüttüğü kampanya, Trump açısından elverişli ticari anlaşmaları içeriyordu. Kampanya ayrıca Poroşenko'nun Trump'ın gururunu okşayacak övgülerde bulunmasını, kişisel avukatı Rudy Giuliani'yle görüşmeleri ve seçim kampanyasının eski sorumlusu Paul Manafort'u Trump'a erişmek için alternatif bir kanal olarak kullanmayı da kapsıyordu. Trump'ın Ukrayna'yla ilişkilerinin birinci yılı, gazeteye göre siyasi açıdan Trump'ın elini güçlendirecek, karşılıklı çıkarlara dayalı bir ilişki olarak öne çıkıyor. Rusya'nın desteklediği ayrılıkçılara karşı güçlenmek isteyen Poroşenko, böylelikle azil sürecini tetikleyen Trump-Zelensky görüşmesinin de tohumlarını ekti. Kongre'deki Demokrat Partili bir üye, azil soruşturmasını yürütenlerin şimdi Trump ve Poroşenko arasındaki iki yıllık iletişim sürecini mercek altına aldıklarını ve Trump'ın Ukrayna'yla ilişkilerinde hangi siyasi etkenlerin öne çıktığını incelediklerini kaydetti.
New York Times bugün ayrıca Federal Soruşturma Dairesi FBI ve Ulusal Sağlık Enstitüleri NIH'in başka ülkeler için Amerika çapındaki kurumlardan biyomedikal araştırma hırsızlığı yapan bilim insanlarını ortaya çıkarmak için geniş çaplı bir girişim başlattığını yazıyor. Habere göre FBI ve NIH'in ortaya çıkardığı fikri mülkiyet hırsızlığı vakalarının hemen hemen hepsinde Çinli ya da Çin uyruklu Amerikan vatandaşı bilim insanlarının parmağı var. Aralarında Amerika'nın en itibarlı tıp fakültelerinin de olduğu 71 kurum, 180 ayrı fikri mülkiyet hırsızlığı vakasını soruşturmaya başladı. Ulusal Sağlık Enstitüleri NIH yetkililerinden Doktor Michael Lauer, vakaların biyomedikal araştırmaların her disiplinini kapsadığını kaydediyor. Soruşturmacılar, diğer ülkelere kıyasla daha açık olan Amerikan bilimsel sisteminin ekonomik casusluk amacıyla Çin tarafından istismar edildiği uyarısında bulunuyor. Tıp alanındaki bu fikri mülkiyet hırsızlığı ağının kapsamının çok geniş olması biyomedikal araştırmacılar arasında şok etkisi yaratırken bazıları, Washington ve Pekin arasındaki jeopolitik rekabetin arttığı bu dönemde Çin uyruklu uzmanların haksız yere hedef tahtası haline getirildiklerini savunuyor. Habere göre hırsızlık vakaları askeri sırları değil, yeni tedavi ya da tıbbi tanı yöntemleri geliştirmede kullanılabilecek tasarım, aygıt, veri ve metodoloji gibi alanlarda bilimsel fikirleri içeriyor.
Washington Post ise Beyaz Saray Genel Sekreter Vekili Mick Mulvaney ve müttefiklerinin Başkan Trump'a olan sadakatlerinin bir göstergesi olarak önümüzdeki günlerde azil soruşturmasını yürüten Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu'na karşı bir direniş cephesi oluşturmasının beklendiğini yazıyor. Habere göre Mulvaney'ye en yakın isimlerden Beyaz Saray Yönetim ve Bütçe Dairesi Başkanı Russell Vought ve Vought'a bağlı iyi yetkili, Kongre'de ifade vermeye gitmemeyi planlıyor. Beyaz Saray Yönetim ve Bütçe Dairesi, Ukrayna'ya yapılacak Kongre onaylı askeri yardımı askıya alan kurum olması nedeniyle azil soruşturmasının odak noktasında yer alıyor. Öte yandan Trump'ın 25 Temmuz'da Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky'yle yaptığı telefon görüşmesine tanık olan yetkililerden Mick Mulvaney'nin yardımcısı Robert Blair'in de bugün Kongre'de ifade vermesi için planlanan oturuma gitmeyeceği sanılıyor. Azil soruşturmasına karşı girişilen bu direniş, gazeteye göre Trump'ın ”elemanlarım” olarak tanımladığı yetkililerin son günlerde Kongre'ye ifade vermeye gitmesinden ötürü öfkelenmesi üzerine oluştu. Adı açıklanmayan kaynaklar, Trump'ın tanıkların açıklamalarının kopyalarını görmeyi talep ettiği, avukatlarının yetkililerin konuşmasını engellemek için yeterince çaba göstermemesinden yakındığı, hatta Kongre üyelerini kendi yönetiminde görev alan yetkililerin inandırıcılığını sorgulamaya teşvik ettiğini bildiriyor.