Amerikan basını, azil soruşturması kapsamında Amerika'nın Avrupa Birliği Temsilcisi Gordon Sondland'ın dün Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu'nda verdiği ifadeyle ilgili haber ve yorumlara geniş yer ayırıyor.
New York Times, Sondland'ın, Kongre onaylı yaklaşık 400 milyon dolarlık askeri yardımı Ukrayna'nın eski Başkan Yardımcısı Joe Biden hakkında siyasi soruşturmalar açması şartına bağlanması şeklindeki şantaj planında Başkan Trump ve yakın çevresinin parmağı olduğunu söylediğini yazıyor. Gazete, Başkan Trump'ın kendi eliyle Avrupa Birliği temsilciliğine atadığı Sondland'ın bu konuda, ”Herkesin bilgisi vardı, herkes işin içindeydi, bu bir sır değildi. Başkan'ın talimatlarına uyduk,” şeklinde sarfettiği sözlerin hem Trump hem de Trump Yönetimi'nin en üst düzey yetkililerini doğrudan zan altında bıraktığını kaydediyor. Habere göre Sondland, Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky'yle yaptığı telefon konuşmasını ve Zelensky'nin Beyaz Saray'da Trump'la görüşme talebinde bulunmasını kastederek, ”Pazarlık var mıydı? Telefon görüşmesi ve Beyaz Saray ziyaretine ilişkin olarak bu sorunun yanıtı, evet,” şeklinde konuştu. Gazete, Sondland'ın Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı'nın ifadeye gitmemesi talimatını çiğnediğini hatırlatıyor. Sondland, Ekim ayında verdiği gizli ifadede, Ukrayna'dan açması talep edilen soruşturmalar hakkında Ukraynalı yetkililerle konuşmadığını kaydetmişti. Ancak Sondland, bu ifadesinde yaptığı yazılı güncellemede ve dün kamuoyunun önünde, Trump'la 26 Temmuz'da yaptığı telefon görüşmesinde Ukrayna lideri Zelensky'nin soruşturmalar hakkında açıklama yapmaya hazır olduğunu söylediğini kabul etti. Gazete, Sondland'ın ifadesinde anlattıklarının azil gerektirecek suçlar olduğunu ve İstihbarat Komisyonu'nun işin içindeki diğer yetkilileri de bir an önce ifadeye çağırması gerektiğini kaydediyor.
Washington Post ise Sondland'ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky'ye yönelik baskı politikasında Trump ve yakın çevresinin doğrudan rol oynadığı şeklindeki ifadesinin Temsilciler Meclisi'ndeki Demokratlar'ın Trump aleyhine yürüttüğü azil sürecini hızlandırabileceğini yazıyor. Gazeteye göre Sondland'ın verdiği ifadenin asıl önemli olan yanı, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Başkan Yardımcısı Mike Pence, Beyaz Saray Genel Sekreter Vekili Mick Mulvaney ve dönemin Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un da Ukrayna pazarlığından haberdar olduğunu açığa çıkarmasıydı. Gazete, Sondland'ın ifadesinin, 2020 seçimlerinde Kansas eyaletinden senatör seçilmek için yarışa katılmayı ciddi şekilde düşünen Pompeo'nun siyasi kariyerinin geleceğini belirleyebileceği yorumunda bulunuyor. Amerika'nın Ukrayna eski büyükelçilerinden Steven Pifer'ın ”Pompeo'nun son haftalarda diplomatları savunmayı reddetmesi, Beyaz Saray'ın baskı kampanyası ve pazarlık talebi hakkında bilgisi olduğunu öğrenmemizle birlikte daha da çirkin bir hal aldı,” şeklindeki sözleri, bu yorumu pekiştiriyor. Gazetenin ifadesine göre Sondland'ın Cumhuriyetçiler'e attığı tek can yeleği, Trump'ın kendisine Ukrayna pazarlığıyla ilgili doğrudan talimat vermediğini söylemesi oldu. Ancak Sondland, Ukrayna'daki yeni hükümeyle ilişkilerde Trump'ın kişisel avukatı Rudy Giuliani'nin liderliğinde hareket etmeleri talimatı aldıklarını açıkça dile getirdi.
Washington Post bugün ayrıca Demokrat Parti başkan aday adayları arasında dün akşam beşincisi yapılan tartışma programına ilişkin ayrıntıları aktarıyor. Habere göre tartışmaya katılan on aday adayı, Trump'ın 2020'de sandıkta mağlup edilmesi gerektiği konusunda görüş birliği sergiledi. Tüm adaylar, azil soruşturmasına rağmen seçimin kazanılması açısından kilit önem taşıyan Orta Batı eyaletlerinde az farkla da olsa üstünlüğü elinde bulunduran Trump'ın yeniden seçilmesi olasılığına ilişkin kaygılara odaklandı. Gazeteye göre seçimin dün akşamki galiplerinden biri, kamuoyu yoklamalarına göre ilk ön seçimlerin yapılacağı Iowa eyaletinde yarışı önde götüren South Bend Belediye Başkanı Pete Buttigieg'di. Daha önceki tartışmalarda rakiplerinin arasından sıyrılmakta zorlanan Minnesota Senatörü Amy Klobuchar da dün akşam kadınların siyasetteki gücü ve muhafazakar seçmenlerin de desteğini alabileceğine ilişkin iddialarıyla dikkat çekti. Gazete, eski Başkan Yardımcısı Joe Biden'ınsa gecenin kaybedenlerinden biri olduğunu yazıyor. Daha ilk yanıtında tökezlemesi, siyah kadın aday Kamala Harris'le aynı sahneyi paylaşmasına rağmen Senato'ya şimdiye kadar seçilmiş tek siyah kadının desteğini aldığını iddia etmesi, Biden'a puan kaybettirdi. Dün gecenin bir diğer kaybedeniyse Temsilciler Meclisi üyesi Tulsi Gabbard oldu. Gazete, Gabbard'ın Clinton'lara ve Demokrat Parti'ye yönelik saldırılarının tuhaf ve yanlış bir strateji olduğunu kaydediyor.