Devrim Muhafızları'nın üssü olduğuna inanılan ve Yemen açıklarında Kızıldeniz'de yıllardır demirli olan bir İran gemisinin saldırıya uğradığı açıklandı.
İran Dışişleri Bakanlığı, İsrail tarafından düzenlendiğinden şüphelenilen MV Saviz'e yapılan saldırıyı doğruladı. Ancak Tahran, İsrail’i resmen suçlamadı. Saldırı, 2015 nükleer anlaşmasına İran’ın uyması ve ABD’nin yeniden dönüşü ile ilgili Viyana’da yapılan ilk görüşmeler sürerken düzenlendi ve müzakerelerin dışında gelişen olayların bu çabaları rayından çıkarabileceği endişelerine yol açtı.
Geminin uzun süredir bölgede bulunması, Suudi Arabistan tarafından defalarca eleştirilmişti. Batı ülkeleri ve Birleşmiş Milletler uzmanları, Yemen’de yıllardır süren iç savaşta İran'ın Husi isyancılarına silah ve destek sağladığını öne sürüyor. İran Husiler’i silahlandırdığını reddetse de geçen yıl isyancıların cephaneliği içinde yer alan drone’ların içinde bulunan bazı parçalar Tahran’la ilişkilendirilmişti.
İran daha önce MV Saviz gemisinin Kızıldeniz ve uluslararası deniz taşımacılığında çok önemli bir tıkanıklık noktası olan Babülmendep Boğazı’ndaki "korsanlıkla mücadele" çabalarına yardımcı olduğunu bildirmişti.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade’nin açıklamasında ise gemi, ticari bir gemi olarak nitelendirildi. Hatipzade, "Neyse ki herhangi bir can kaybı bildirilmedi ve teknik soruşturmalar devam ediyor. Ülkemiz, uluslararası otoriteler aracılığıyla gerekli tüm önlemleri alacaktır" ifadelerini kullandı.
İran devlet televizyonunda daha önce yer alan bir açıklamada, New York Times'ın bir haberine atıfta bulunulmuştu. Habere göre ismi açıklanmayan bir ABD'li yetkili, İsrail'in Salı sabahı gemiye düzenlediği saldırıyı Washington’a bildirdi. Geminin sahibi gibi İsrailli yetkililer de saldırı hakkında yorum yapmayı reddetti.
İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz, ülkesinin saldırıyı başlatıp-başlatmadığını söylemeyi reddederken, İran'ı ve bölgesel müttefiklerini büyük bir tehdit olarak nitelendirdi.
Gantz gazetecilere verdiği demeçte, "İsrail kendini savunmaya devam etmeli. Operasyonel sorun ve gereklilik gördüğümüz her yerde, harekete geçmeye devam edeceğiz" dedi.
Devrim Muhafızları’na yakın kabul edilen İran'ın yarı resmi Tesnim haber ajansı, patlamaya Saviz'in gövdesine yerleştirilen bir limpet mayınının neden olduğunu bildirdi. Limpet mayını, genellikle bir dalgıç tarafından gemilerin yan tarafına bağlanan bir deniz mayını. Bu mayınlar gemilere önemli ölçüde zarar verebiliyor.
İran saldırı için kimseyi suçlamadı ve İranlı yetkililerin büyük olasılıkla önümüzdeki günlerde daha fazla bilgi vereceğini söyledi.
ABD Merkez Komutanlığı yaptığı açıklamada, Saviz'i ilgilendiren bir olayla ilgili basında çıkan haberleri gördüklerini ve ABD kuvvetlerinin olaya karışmadığını bildirmekle yetindi.
Devlete bağlı İran İslam Cumhuriyeti Nakliye Hatları’na ait olan Saviz, gemi izleme verilerine göre 2016 yılının sonlarında Kızıldeniz'e ulaştı. O zamandan beri, Afrika ülkesi Eritre kıyılarındaki bir adalar zinciri olan Dahlak takımadaları etrafında seyretti. Associated Press haber ajansına göre, bu seyrin nedeni muhtemelen tedarik ikmalleri alması ve bölgeden geçen İran gemileriyle mürettebat değiştirmesiydi.
Associated Press’in Suudi ordusundan daha önce elde ettiği brifing belgeleri, gemide askeri tarzda giysiler giymiş kişileri ve Yemen kıyılarına kargo taşıyabilen küçük tekneleri gösteriyordu. Bu belgeler, Suudi hükümetinin ticari bir kargo gemisi için alışılmadık olarak nitelendirdiği, gemideki çeşitli antenleri gösteren resimleri de içeriyordu. Bu da Saviz’in elektronik gözetim yaptığı iddiasını gündeme getiriyor. Diğer görüntüler, geminin 50 kalibrelik makineli tüfeklerin yerleştirilebileceği yuvalara sahip olduğunu da ortaya koyuyordu.
Washington Yakın Doğu Politikaları Enstitüsü, Saviz'i bölgede "İran’ın ana gemisi" olarak adlandırdı ve gemiyi bir istihbarat toplama üssü ve Devrim Muhafızları için bir cephanelik olarak tanımladı. Düşünce kuruluşunun belgeleri, bu sonuca nasıl vardıklarını açıklamıyor, ancak enstitünün uzmanları Körfez ve İsrail askeri kaynaklarına düzenli olarak erişebiliyor.
Saviz, İran'ın 2015 yılında dünya güçleriyle yaptığı nükleer anlaşmaya kadar uluslararası yaptırımlar altındaydı. Uranyum zenginleştirmesini sınırlandırması karşılığında Tahran’a yönelik yaptırımlar gevşetilmişti. Trump yönetimi daha sonra tek taraflı olarak anlaşmadan çekilme kararının bir parçası olarak Saviz'e ABD yaptırımlarını yeniledi.
2019'un Haziran ayında Suudi Arabistan, Tahran'ın Birleşmiş Milletler aracılığıyla yardım talebinde bulunmasının ardından kritik derecede hasta bir İranlı’yı Saviz'den havayoluyla çıkarmıştı.
ABD ile İran arasındaki gerilimin ortasında, bir dizi gizemli patlama, bölgedeki gemileri hedef almış, ABD Donanması bazı saldırılardan İran'ı sorumlu tutmuştu. Son zamanlarda hasar gören gemiler arasında, İsrail'e ait araba taşıyan bir kargo gemisi de vardı. İsrail Başbakanı, Netanyahu, olayla ilgili İran'ı suçlamıştı. Bir diğer saldırı ise Akdeniz'deki bir İran kargo gemisine düzenlenmişti.
İran ayrıca, Temmuz ayında meydana gelen ve Natanz nükleer tesisinde gelişmiş bir santrifüj montaj fabrikasını imha eden gizemli bir patlama dahil olmak üzere yakın tarihli bir dizi saldırıdan İsrail'i sorumlu tutuyor. Bu saldırılar arasında İran’ın askeri nükleer programını yirmi yıl önce kuran üst düzey İranlı bilimadamı Muhsin Fahrizade’nin geçen Kasım ayında öldürülmesi de var.