Reuters'in ekonomistlerle yaptığı bir ankete göre, küresel ekonomik büyümenin bu yıl zorlukla yüzde 2'yi geçeceği tahmin ediliyor. Yılın başından bu yana piyasalardaki iyimserliğe zıt görüş dile getiren ekonomistler, daha büyük riskin tahminlerinin daha da düşmesi ihtimali olduğunu söyledi.
Düşen enerji fiyatları, çoğu ekonomide son yılların en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyondaki yavaşlama, beklenmedik şekilde dirençli bir Euro bölgesi ekonomisi ve Çin ekonomisinin yeniden açılması, ticaretle uğraşanların, gerilemenin daha ılımlı olacağı yönünde yorumlar yapmasına neden oldu.
Bu, merkez bankalarının faiz oranlarını düşürmek yerine daha uzun süre yüksek seviyede tutma riskinin daha fazla olmasına rağmen, Morgan Stanley Capital International’ın (MSCI) tüm ülkeler dünya hisse senedi endeksinin Ekim ayının en düşük seviyesinden yaklaşık yüzde 20 artarak dün son beş ayın kapanış zirvesine ulaşmasını beraberinde getirdi.
MSCI endeksleri, ilk olarak ABD dışındaki piyasalar için küresel sermayenin performansını ölçmek amacıyla 1968 yılında uluslararası sermaye endeksleri olarak tasarlanmıştı.
Ancak ekonomistler genel anlamda çok daha az iyimser. 2022 Ekim ayında yapılan bir ankette bu yıl için yüzde 2,3 ve gelecek yıl için de yüzde 3 olan büyüme tahminleri sırasıyla yüzde 2,1 ve yüzde 2,8'e düşürüldü.
Son haftalarda bankaların yaptığı bazı dikkate değer güncellemeler de ekonomistleri karamsar havadan çıkaramadı.
Bununla birlikte, Wall Street'in en büyük isimlerinden bazıları, ABD ekonomisinin 2023’ü resesyon olmadan geçireceği beklentileri konusunda hevesleri kırdı.
2023 büyüme tahmini, Ekim ayında yayınlanan ve gelecek hafta güncellenecek olan yüzde 2,7'lik Uluslararası Para Fonu (IMF) tahmininin çok gerisinde kaldı. 45 ekonomiyi kapsayan ve 500'den fazla ekonomistin katıldığı Reuters’ın son anketi 5-25 Ocak günleri arasında yapıldı.
Ankete katılanların üçte ikisinden fazlası, yani 195 kişiden 130'u, dünya genelinde büyüme görünümleri için daha büyük riskin, bunun şu anda beklediklerinden daha yavaş olması olduğunu söyledi.
Birçok unsur, dünyanın önde gelen merkez bankalarının, henüz sona erdirilmeyen agresif faiz oranı artışlarından ne kadar başarı elde edeceğine bağlı olacak. Faiz artışlarının ekonomilerde tam etkisinin ortaya çıkması bir yıl veya daha uzun sürebilir.
Rabobank'taki piyasa stratejistleri, bu yılın ilk haftalarında yayınlanan verilerdeki nispeten iyi haberlere dayanarak, "Piyasa, enflasyonun zirve yaptığı, ardından keskin bir şekilde düştüğü, ancak aşağı yönlü aşırıya kaçmadığı rüya senaryosunu fiyatlamaya devam ediyor" dedi.
Stratejistler, "Ancak, önümüzdeki senaryoların aralığı gerçekten geniş ve yine de piyasa ortaya çıkma olasılığı en düşük görünen mutlu bir orta değere razı olmuş görünüyor" diye ekledi.
Ankete mercek altına alınan ekonomilerin yüzde 80'inden fazlası için 2023 yılı gayri safi yurtiçi hasıla büyüme tahminleri de Ekim ayında yapılan ankete göre düşüş gösterdi.
Anket kapsamındaki ekonomilerin yaklaşık yüzde 80'inde yani 45 ülkeden 35'inde bu yıl için enflasyon tahminleri, Ekim ayındaki ankete göre yükseldi. Bu da, küresel merkez bankalarının uzun bir süre daha sıkı bir para politikası sürdürme eğilimine sahip olduğunu gösteriyor.
Aynı zamanda, nispeten düşük seviyelerde olan işsizlik oranlarının çok fazla yükselmesi beklenmiyordu.
Bu, sekiz büyük merkez bankasından altısının bu yıl enflasyon hedeflerini tutturamayacağının beklenmesiyle birlikte, daha düşük faiz oranlarına ilişkin spekülasyonlar için de erken olabileceğine işaret ediyor.
Neredeyse tüm büyük merkez bankalarının faiz oranlarını bu yılın sonuna kadar sabit tutması bekleniyordu ki bu da, dördüncü çeyrekte gevşeme bekleyen oran vadeli işlemleriyle de çelişen bir sonuç.
Avrupa Merkez Bankası (ECB), ABD Merkez Bankası (FED) ve İngiltere Merkez Bankası'nın (BoE) sonraki iki politika toplantısında oranları arttırması ve ardından sabit tutması bekleniyordu.
ECB'nin 50 baz puanlık daha büyük artışlar yapması beklenirken, FED'in 25 baz puanlık daha küçük oran artışları yapacağı tahmin ediliyordu.
BoE'nin banka faiz oranını 2 Şubat'ta 50 baz puan arttırarak yüzde 4'e çıkaracağı ve ardından duraklamadan önce Mart ayında çeyrek puanlık bir artış yapacağı tahmin ediliyordu.
"Küresel ekonominin önünde hala zor bir yıl olduğuna inanmak için iyi nedenler görüyoruz" diyen Citigroup ekonomistleri,
"Yüksek enflasyon ve sıkı para politikası, görünümü olumsuz etkileyecek gibi görünüyor ve önümüzdeki aylarda küresel finansal koşullarda yeniden sıkılaşma görmek bizi şaşırtmaz" dedi.
2023'te küresel ekonomik büyümeye en büyük tehdidi sıralamaları istendiğinde, ekonomistlerin yüzde 85'inden fazlası yani 196 ekonomistten 171'i, 90’ı daha sıkı para politikası ve 81’i sürekli yüksek enflasyon arasında neredeyse eşit bir şekilde bölündü.
Ekonomistlerin 15’i Rusya-Ukrayna savaşına, 8’i varlık fiyat düzeltmesine, biri COVID-19'un yeniden canlanmasına ve biri de beklenenden zayıf işgücü piyasasına işaret etti.
