Verimli topraklara, uygun iklim koşullarına ve yeterli su kaynaklarına sahip Latin Amerika’da tarım ve balıkçılığın, önümüzdeki 10 yılda yüzde 12 artarak dünyadaki mısır, soya, et, un ve şeker ihtiyacının yüzde 30’undan fazlasını karşılayacağı öngörülüyor.
Dünya Bankası verilerine göre toplamda 1 milyar 66 milyon hektarın üzerinde ekilebilir tarım arazisine sahip olan ve dünyadaki tarımsal üretimin yüzde 13’ünü karşılayan Latin Amerika’daki tarım ve balıkçılığın önümüzdeki 10 yılda yüzde 12 artması bekleniyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) raporuna göre bölgedeki gıda üretiminin 2032 yılında tarımsal ürünlerde yüzde 17; hayvancılıkta yüzde 11 ve balıkçılıkta da yüzde 10 artmış olması bekleniyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Tarımsal Gıda ve Ticaret Sistemleri sorumlusu Pablo Rabczuk, Latin Amerika’daki tarımsal üretimin yüzde 41,6’sının ihraç edildiğini ve bölgenin tarımsal gıda fazlasının yıllık 174 milyar dolar olduğunu belirtiyor.
Daha çok soya, mısır, kahve, şeker kamışı, avokado ve yer fıstığı gibi ürünlerin ihraç edildiği bölgede, Amerikalılar Arası Kalkınma Bankası (IDB) verilerine göre yaklaşık 170 milyon hektarlık alanda tarım yapılıyor.
En çok ekili alana sahip ülkeler sırasıyla Brezilya, Arjantin ve Meksika iken tarım ürünleri ihracatından en çok gelir elde eden ülkelerse 159 milyarla Brezilya ve 97,49 milyar dolarla Şili.
FAO raporları 10 yıl sonra dünyadaki mısır, soya, et, un ve şeker ihtiyacının yüzde 30’undan fazlasının verimli topraklara, uygun iklim koşullarına ve yeterli su kaynaklarına sahip Latin Amerika tarafından karşılanacağını kaydediyor.
Tarım ekonomisi uzmanı Juan Marrero, son yıllarda başta kendi tarım teknolojisini üreten Brezilya, Meksika ve Arjantin gibi ülkelerde birim başına hasat miktarının arttığına, tarımsal üretimde dijitalleşmenin ve akıllı tarım uygulamalarının payı yükseldikçe verimin de artacağına dikkat çekiyor.
VOA Türkçe’ye konuşan Marrero “Sulak, bereketli ve yılda birkaç kez hasat yapma olanağı veren toprakların hala büyük bir kısmı küçük bir azınlığın elinde ve üretim yapılmayan büyük ve verimli topraklar bulunuyor. Yapılacak toprak reformlarıyla bu arazilerde üretime başlamak, başta küçük üreticiler olmak üzere çiftçilere yönelik eğitim ve kredi desteklerinin arttırılması, hükümetlerin tarımı destekleyen politikaları yaşama geçirmesiyle hem tarımsal üretim arttırılabilir hem de küresel ısınmanın tarım üzerindeki olumsuz etkileriyle mücadele edilebilir” diye konuştu.
Uzman, Latin Amerika’da tarımsal üretimin arttırılmasının bölgede son yıllarda artan gıdaya erişim, yetersiz beslenme, yoksulluk gibi toplumsal sorunların çözümüne de katkı sağlayacağını belirtti.
