Washington Post, Temsilciler Meclisi Adalet Komisyonu'ndaki Demokrat Partili Kongre üyelerinin Başkan Trump'ın oğulları, iş ortakları ve siyasi sırdaşlarından 80'i aşkın belge talebinde bulunduğunu bildiriyor. Gazete, Trump ve çevresindekiler hakkında geniş kapsamlı soruşturma açan komisyonun, başkanın görevden azledilmesi sürecini başlatacak yetkiye sahip olduğunu yazıyor. Habere göre komisyonun amacı, Trump ve yönetiminin adaleti engelleme, yolsuzluk ve yetkiyi kötüye kullanma gibi suç teşkil eden faaliyetlerde bulunup bulunmadığını soruşturmak. Ancak komisyonun ”nokta atışı” yapmak yerine veri toplamak için Ulusal Silah Birliği NRA ve İngiliz danışmanlık firması Cambridge Analytica da dahil birçok kişi ve kuruluşa yönelmesi ise dikkat çekici. Trump'ın Rusya'yla ilişkileri, FBI Başkanı James Comey'nin görevden alınması, Trump'la evlilik dışı ilişkileri olduğunu iddia eden iki kadına yapılan ödemeler de komisyonun açtığı soruşturma kapsamında.
Washington Post bugün ayrıca Ulusal Güvenlik Danışmanlığı görevinde bir yılını doldurmak üzere olan John Bolton'u mercek altına alıyor. Gazete, Bolton'un, ulusal güvenlik danışmanının hükümet çapındaki görüşleri sentezleyip aktarmak olan geleneksel görev tanımlamasını yeniden yaptığı yorumunda bulunuyor. Habere göre Bolton, Başkan Trump'ın duymak istediklerinin aracılığını yapıyor. Bolton, göreve geldiğinden bu yana en üst düzey güvenlik yetkililerinin Başkan'a sunum yaptığı, seçenekleri masaya serdiği geleneksel toplantıları asgari seviyeye indirdi. Ulusal Güvenlik Konseyi'ne eşlik eden güvenlik uzmanları yerine hükümetin üst kademelerinde hemen hemen hiç görev deneyimi olmayan ideolojik ”ruh ikizleri”ni getirdi. Trump'ın uzun raporları okumak, uzmanlara danışmak istememesi, Bolton'a, Trump Yönetimi'nin başıboş dış siyaset süreci üzerinde geniş nüfuz elde etme fırsatı tanıdı. Kuzey Kore'yle ilgili tavsiyeleri Trump tarafından gözardı edilmiş olsa da Bolton, çok taraflı anlaşmaların iptali gibi onyıllardır peşinde olduğu bazı emellerine ulaşmış görünüyor. Amerika'nın Rusya ve İran'la olan büyük anlaşmalardan çıkması, Venezuela politikasını uzun zamandır hedef tahtasına oturttuğu Küba çerçevesi etrafına kurması, buna birer örnek. Gazete, Bolton'un, ”beceriksiz ve yolsuz” olarak tanımladığı Birleşmiş Milletler'le işbirliğini sona erdirme çabalarının odağında da yer aldığının altını çiziyor.
New York Times ise Ulusal Güvenlik Dairesi'nin Amerikan vatandaşlarının ülke içinde yaptıkları telefon görüşmeleri ve mesajlaşmalarının kayıtlarını inceleyen sistemi sessiz sedasız sona erdirdiğini bildiriyor. Gazete, Kongre'deki bir Cumhuriyetçi kaynağa dayandırdığı haberinde, 11 Eylül 2001 terör saldırılarından bu yana hukukun üstünlüğü ve mahremiyetin ihlali gibi meselelerde büyük tartışma yaratan uygulamaya altı aydır başvurulmadığını yazıyor. Habere göre Trump yönetimi, bu yılın sonunda bitecek olan uygulamanın süresinin uzatılması için Kongre'ye başvuruda bulunmayabilir. Ulusal Güvenlik Dairesi'nin uygulaması 11 Eylül saldırılarından sonraki haftalarda El Kaide mensuplarının izini sürmek için zamanın başkanı George W. Bush tarafından başlatılmış, bir mahkeme ise programa gizlice onay vermişti. İstihbarat çalışanı Edward Snowden'in 2013'te varlığını açıkladığı program, hükümetlerin ve özel şirketlerin şahsi verileri nasıl toplayıp işlemden geçirdiği konusunda büyük tartışma yaratmıştı. Kongre ise Snowden'ın açığa çıkarmasından sonra programı sona erdirip yerine 2015 Özgürlük Yasası'nı çıkarmıştı. Yasanın süresi bu yılın Aralık ayı sonunda doluyor. Ulusal Güvenlik Dairesi ise bu sürenin uzatılıp uzatılmayacağı konusunda son sözün Beyaz Saray'a ait olduğunu kaydediyor.
New York Times bugün ayrıca AIDS hastalığına yol açan HIV enfeksiyonunun ikinci bir hastada daha tamamen iyileştirilmesiyle ilgili habere yer veriyor. Gazete, HIV enfeksiyonunun tamamen iyileştirildiği ”Berlin'deki hasta” olarak bilinen ilk vakadan 12 yıl sonra, ”Londra'daki hasta” olarak tanımlanan ikinci bir kişide daha aynı sonucun alınmasının, zor olsa bile HIV enfeksiyonundan tamamen kurtulmanın mümkün olduğunu ortaya koyduğunu yazıyor. Habere göre sonuçları Nature dergisinde bugün yayınlanacak araştırmayı yapan uzmanlar, vakayı, ”uzun vadeli remisyon” olarak nitelendiriyor. Ancak gazete, bu uzmanların basına verdikleri söyleşilerde sadece iki kişi de olsa HIV'in tamamen iyileştirildiğini ifade ettiklerinin altını çiziyor. Aralarında 12 yıl olan her iki vakada da ilik nakli kullanılmıştı. Ancak ilik nakli, bu hastalarda HIV enfeksiyonunu ortadan kaldırmak için değil, kanser tedavisi için kullanılmıştı. Uzmanlar, ilik naklinin yakın gelecekte HIV için gerçekçi bir tedavi yöntemi olamayacağını vurguluyor. HIV enfeksiyonu günümüzde güçlü ilaçlarla kontrol altında tutulurken ilik nakilleri, uzun yıllar devam edecek yan etkileri olan, riskli yöntemler. Ancak uzmanlar, insan bedenini HIV virüsüne dirençli olacak şekilde tasarlanan bağışıklık hücreleriyle silahlandırmanın pratik bir tedavi yöntemi olabileceği görüşünde.