Washington Post, Brüksel’de yapılan NATO zirvesinin ayrıntılarına yer veriyor. Gazete, ”Trump NATO Ülkelerine ‘Borcunuzu Ödeyin’ Dedi” başlıklı haberinde, Başkan Trump’ın NATO’ya üye ülkeleri çok sert bir dille eleştirdiğini, devlet ve hükümet başkanlarından mali sorumluluklarını karşılama talebinde bulunduğunu yazıyor. Habere göre Trump, NATO üyelerine, Amerikalı vergi mükelleflerini suiistimal etmeyi bırakmalarını, kendi savunmaları için ellerini ceplerine atmalarını söyledi. Başkan, ”28 üyenin 23‘ü yapmaları gereken ödemeleri yapmıyor, geçmiş yıllardan zaten çok büyük borçları var” dedi. NATO’nun 2014‘te aldığı karar uyarınca tüm üye ülkelerin on yıl içinde gayrisafi milli hasılalarının yüzde 2‘sini savunmaya ayırmaları öngörülüyor. Trump’ın sert üslubu ise gazeteye göre kendisine pahalıya mal oldu. Trump, grup fotoğrafı çekilmeden önce, diğer liderlerin gülüşüp şakalaştığı ortamda adeta tecrit edildi. Trump ayrıca NATO’nun en büyük ilkesi olan ve üye ülke liderlerinin en çok duymak istedikleri ”Tek bir üyeye yapılmış saldırı tüm NATO üyelerine yapılmış sayılır” taahhüdünü vermekten de kaçındı.
Washington Post bugün ayrıca Rusya’nın 2016 başkanlık seçimlerine müdahalesiyle ilgili FBI soruşturmasında Başkan Trump’ın damadı ve Beyaz Saray’daki en yakın danışmanlarından emlakçı işadamı Jared Kushner’ın da mercek altına alındığını bildiriyor. Gazetenin soruşturmaya yakın kaynaklardan aldığı bilgilere göre Aralık ayında Rusya Büyükelçisi Sergey Kislyak ve Moskova’dan bir bankerle görüşen Jared Kushner, Ruslar’la ilişkilerinin kapsamı ve maksadıyla ilgili olarak soruşturma altına alındı. Kushner’ın görüştüğü Rus banker, Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçılara destek vermesi ve Kırım’ı ilhak etmesinden sonra Rusya’ya uygulanan yaptırımlar kapsamına alınan Vneşekombank’ın başkanı Sergey Gorkov’du. Washington Post, FBI’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn ve Trump’ın seçim kampanyası başkanı Paul Manafort’un da soruşturulduğunu, ancak Kushner’ın soruşturmada şu anda Beyaz Saray içinde bulunan ve ”kilit kişi” olarak tanımlanan tek yetkili olduğunun altını çiziyor. Öte yandan gazete, Kushner’ın soruşturmanın ana odağı olduğuna ya da herhangi bir suçlama altında bulunduğuna dair bilgi almadığını vurguluyor. FBI, 2016 başkanlık seçimlerine müdahale eden Rusya’yla işbirliği yapılıp yapılmadığının yanı sıra mali suçları da soruşturuyor.
New York Times’ın ana sayfasındaysa bugün yine Libya asıllı 23 yaşındaki Salman Abedi’nin Ariana Grande konserinin bitiminde intihar saldırısı düzenlediği Manchester’la ilgili bir haber göze çarpıyor. Gazete, Manchester’ın, Libya sınırları dışındaki en büyük Libya toplumuna ev sahipliği yaptığını hatırlatıyor. Habere göre Manchester’da on bin Libyalı yaşıyor. Çoğu Kaddafi rejiminden kaçmış olan Libyalılar, havaalanlarında gümrük polisliğinden doktorluğa ve restoran işletmeciliğine, yaptıkları birçok işle, Manchester’da hayatın önemli bir parçası olarak kabul ediliyor. Ancak kentin Libyalı sakinleri, intihar saldırısı sonrasında son derece tedirgin. Nedeni, hoşgörülü, çok dilli, çok kültürlü, yabancılara kucak açan sevecen bir kent olan Manchester’da dengelerin ve dinamiklerin değişeceği korkusu. Gazete, çok sayıda Libyalı’nın, tepkilerle karşılaşacakları endişesiyle, saldırıda ölenler için düzenlenen anma törenlerine katılma konusunda çekingen davrandığını yazıyor.
New York Times, internet sitesinde, ”Türkiye Cumhurbaşkanı’nın Korumaları Washington’daki Korumalara Saldırdı mı? Video Görüntülerinin Gösterdikleri” başlıklı bir değerlendirmeye yer veriyor. Washington’da Türkiye Büyükelçilik Konutu önündeki parkta yaşanan olayların video kayıtlarının son derece ayrıntılı bir biçimde incelendiği değerlendirme, olaylara karışanları üç ayrı gruba ayırmış, 24 kişiyi mercek altına almış ve her birinin karmaşa sırasındaki hareketlerinin izini sürmek için görüntülerini ayrı ayrı incelemiş. Buna göre birinci grupta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın koyu renk takım elbiseli korumaları, ikinci grupta haki gömlek ve pantolonlu kişiler, üçüncü grupta ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olay yerinde bulunan sivil destekçileri yer alıyor.
Gazete, bu kişilerin, Beyaz Saray’a iki kilometreden az mesafedeki parkta aralarında Amerikan vatandaşlarının da olduğu protestocuları dövdüğünü, yere yuvarlananları tekmelediğini, hatta bir kadının boğazını koluyla kavradığını yazıyor. Değerlendirmeye göre resmi güvenlik ekibinde yer aldığı görülen, koyu renk takım elbiseli, kulak içi telsizli, boyunlarından asılı olan ve üzerinde Türk ve Amerikan bayrağı bulunan kimlik, Türkiye rozetli on kişi bulunuyor, bunların en az dördü silah taşıyor. New York Times’ın video görüntüleri incelemesine göre bu kişilerden ikisi protestocuların üzerine koşuyor ve kavganın ana kısmını başlatıyor. Gazete bu kişilerin kim olduklarının tam olarak bilinmediğini ancak Anadolu Ajansı’nın ”Cumhurbaşkanı’nın güvenlik korumaları ve Türk polisinin kavgaya karıştığı” şeklinde bir haber geçtiğini bildiriyor.
Değerlendirmede haki gömlek ve pantolon giydiği görülen altı kişinin üçünün protestoculara saldırdığı, birinin iki kadını yere düşürdüğü, bir diğerininse yerde yatan bir kadın protestocuyu yumrukladığı belirtiliyor. Gazete, kendilerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın destekçisi olarak tanımlayan bazı kişilerin silahlı olduklarının sanılmadığını, resmi güvenlik görevlileriyle bir ilgileri olup olmadığının bilinmediğini ancak sivillerin de kavgada büyük bir rol oynadığını belirtiyor.