Erişilebilirlik

Memur Maaşları İçin Eylem Kararı Çıktı


Memur maaşları konusunda uzlaşma sağlanamadı ve masadaki yetkili sendika Memur-Sen Konfederasyonu eylem kararı aldı.

Türkiye’de işçi ve memur ile emeklilere yönelik 2019 ve 2020 yıllarıyla ilgili maaş zamlarını belirleyecek toplu görüşme süreçleri tartışmalara sahne olmaya devam ediyor.

Son olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçiş ile birlikte Erdoğan’ın kararıyla aile ve sosyal hizmetler alanlarıyla birleştirilmiş olan bakanlık ile kamu işçileri için masaya oturmuş sendikalar arasında gerilimler yaşanmıştı. Toplu sözleşme masasında en çok işçiyi temsil etmesi nedeniyle Türk-İş’in hükümet teklifine “ret” ya da “kabul” kararı alması belirleyici oldu. Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) da hükümet teklifi lehinde pozisyon aldı. Diğer işçi temsilcisi Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) itirazlarını dile getirdi ancak tepkisine rağmen sonuç alamadı. Sonuçta hükümeti Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un temsil ettiği toplu sözleşme masasında 12 Ağustos’ta imzalar atıldı. Türk-İş, en düşük işçi ücretini 3 bin 500 lira ve tüm kamu işçilerine seyyanen brüt 300 lira zam istemişti. Türk-İş, zam oranları konusunda ise bu yılın ilk 6 ayı yüzde 15, ikinci dönemi yüzde 6 ve 2020’nin ilk ile ikinci 6 aylık dönemleri içinse yüzde enflasyon oranı artı 3 puan refah payı talep etmişti. Ancak sonuçta Türk-İş taleplerine kıyasla oldukça düşük şekilde hükümet teklifine kabul denildiği görüldü. Türk-İş’in imzasıyla 3 bin 500 liranın altında olan işçiye 150 lira iyileştirme yapılmasıyla birlikte tüm kamu işçilerine bu yıl ilk 6 ayı için yüzde 8, ikinci 6 ayı için yüzde 4 ve 2020’nin ilk ile ikinci 6 aylık dönemleri için yüzde 3’er ve enflasyon farkı oranında zam yapılması kararlaştırıldı.

Kamu işçisi zammı tartışma yarattı

Hükümet ile Türk-İş’in uzlaşmasıyla grev kartı gibi eylem seçeneklerini kullanmaksızın kamu işçileri için 2019 ve 2020 yılları için ücretler kesinlik kazandı. Ancak bu durum tartışmaları sonlandırmadı.

Kamu işçileri için toplu sözleşme masasında imzalar atıldığı sırasında, Türk-İş Başkanı Ergün Atalay’ın önünde açık mikrofonu unutarak Bakan Selçuk’a “Uzasa işi karıştıracağız, en azından kapattım böyle” demesi ise dikkat çekti. Bu sözleriyle hükümet ile perde arkasında işçiler aleyhine uzlaşma sağlamakla eleştirilmesine karşın Atalay ise, zam pazarlığını bizzat Erdoğan ile yürüttüğünü açıklamış ve kendisini eleştirenleri ise terörü desteklemekle savunmuştu. Atalay’ın işçi haklarından taviz verilmesine yönelik suçlamalara karşılık açıklamasında S-400 hava savunma füze sistemini desteklediğini söylemesi de göze çarpmıştı.

Atalay’ın eylem seçeneği olmaksızın düşük oranları kabul etmesi ve masa dışında Erdoğan ile pazarlık etmesini terör ile gerekçelendirmesi ise tepkileri arttırdı. Bu duruma diğer işçi sendikaları temsilcileri tarafından “toplu sözleşme masası dışında işçi taleplerinden vazgeçilmesine terör bahane ediliyor” olarak tepki gösterildi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da, Atalay’ı “sarı sendikacılık” yapmak ile suçladı.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu da, “Bu protokol ile belirlenen ücret zamları, işçilerin refahını artırmak bir yana emekçilerin enflasyonunun altında kalmaktadır. Bu protokol ile kamuda grevsiz toplu pazarlık dönemi başlamış, grev hakkı fiilen gasp edilmiştir. Konfederasyon düzeyinde imzalanan bu protokolün işkolu sendikaları açısından da bağlayıcı olması nedeniyle, sendikalar sadece protokolde hüküm altına alınmayan konularda müzakere yürütebilecek, sendikaların toplu pazarlık yetkileri ve grev hakları boşa düşmüş olacaktır. Bu protokolün kamuda kadroya alındığı iddia edilen eski taşeron işçileri dışında bırakıyor oluşu kamu işçileri arasındaki ayrımcılığı tescillemiş, taşeron işçileri ikinci sınıf işçi statüsüne itmiştir” dedi.

Memurlar ise hükümet teklifine karşı eylem kararı aldı

Bugün ise gündemde kamu görevlileri memurlar için toplu sözleşme pazarlıkları var. Masada Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikası (Türkiye Kamu-Sen), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ile diğer temsilciler bulunuyor.

Toplu sözleşme için en fazla üyeye sahip olması nedeniyle karar verici sendika konumundaki Memur-Sen, bugüne değin hükümete yakınlığıyla biliniyor. Ancak Memur-Sen, sürpriz şekilde bugün hükümet teklifini yetersiz buldukları için eylem sürecine gireceklerini açıkladı ve bugün saat 17.00'de Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde cüzdan bırakma eylemi yapılması kararlaştırıldı. Memur-Sen, hükümet cephesince memurlara 2020 için yüzde 4, 2021 için ise yüzde 3 artış teklif edilmesini kabul edemeyeceklerini bildirdi.

Memurlar için masada kim ne talep etmişti?

Bu arada Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, memurlar için en düşük taban aylığa seyyanen 200 lira zam yapılmasını, ilk yıl yüzde 8+7, ikinci yıl yüzde 6+6 zam ve birinci yıl yüzde 3, ikinci yıl yüzde 2 refah payı talebinde bulunmuştu.

Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci ise taban aylığa seyyanen 600 lira, ilk yıl yüzde 10+10, ikinci yıl yüzde 8+8 zam ve her iki yıl için yüzde 3 refah payı istemişti. Buna ilaveten memurlara da bayram ikramiyesi ödenmesini de istemişti.

KESK Genel Başkanı Ramazan Gürbüz de, 2020 yılı için toplam yüzde 38 artış, ve 2021 yılı için de 2020 enflasyonu artı 3 puan refah payı talep etmişti.

Memur-Sen’liler boş cüzdanlarıyla eylem yaptı

Memur-Sen’liler Boş Cüzdanlarıyla Eylem Yaptı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:13 0:00

Memur-Sen üyeleri, sendika yönetimi ile birlikte Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde ellerindeki boş cüzdanları göstererek toplu sözleşme masasındaki hükümet teklifini protesto etti. Memurlar, ellerinde “Emeğimiz ve geleceğimiz için iş bırakıyoruz” pankartı arkasında buluşarak, “Ekmek, adalet, refah”, “Sefalet zammına hayır”, “Cüzdanımızı boş bırakırsanız eylem, doldurursanız bayram yaparız” yazılı dövizler taşıdı.

Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, “Bugün geldiğimiz noktada ne yazık ki Kamu İşveren Heyeti, ne müzakerelerin sürmesini sağlayacak tavrı ne de müzakere edilebilecek türden bir zam oranını ortaya koymuştur. Israrla müzakere diyoruz. Bu ülkenin yeterince sorunu var. Biz yeni bir sorun eklenmesin diyoruz. Eğer siz de müzakere istiyorsanız gelin süreyi uzatın bizleri sahaya çağırmayın. Bende yetki diyorsanız gelin bu sorunu çözelim. Biz bu ülkeyi çok seviyoruz, biz bu ülkeye borçluyuz ama kamu işvereninden de alacaklıyız. Emeğimizin hakkını istiyoruz. Ülkemizin çevresinde emperyal planlara sahip katiller, vampirler var. Eğer bu ülkede bir sıkıntı varsa bizim maaşımızdan feragat etmemizle düzelecekse, alın bir maaşımızı düzeliyorsa düzeltelim. Kamu Görevlileri Sendikaları Heyet Başkanı olarak ben müzakere için varım, ben masada sorunları çözmek için varım. Sürecin bitmesine 6 saat var gelin çözelim diyoruz" dedi.

Ayrıca Memur-Sen’in çağrısıyla saat 15.00’te Ankara’daki bazı kamu kurumlarında iş bırakma eylemi yapıldığı da vurgulandı.

KESK: “Grevli toplu sözleşmeli sendikal mücadele istiyoruz”

Bunun dışında KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz de, sendika yöneticileriyle birlikte bakanlık önünde basın açıklaması yaptı. KESK adına yapılan açıklamada ise, Memur-Sen’in “göstermelik eylem” yaptığını kaydederek, özetle “Ülkede yüzde 30 enflasyon oranının oluşmasına, toplumun, özellikle kamu emekçilerinin önemli bir bölümünün yoksulluk sınırının altında yaşamasına, açlık sınırı seviyesinde yaşamasına karşın bu masada hükümet kamu emekçileriyle alay edercesine bir tutumla, yüzde 3-4 gibi komik öneriler sunmuştur. Bu masaya getirdiğimiz kamu emekçilerinin yakıcı sorunlarından hiçbiri tartışılmamıştır. Biz iktidardan sadaka istemiyoruz, emeğimizin karşılığını istiyoruz, alın terimizi istiyoruz, bunun ötesinde bir şey istemiyoruz. Biz kamu emekçileri alnımızın terinin hakkını alma, ekmeğimizi büyütme peşindeyiz. Buradan bir kez daha hükümete çağrı yapıyorum: Tüm kamu emekçileri yoksulluk sınırının üzerinde ücret alıncaya kadar, grevli toplu sözleşmeli bir sendikal hak elde edinceye kadar, biz kamu emekçileri bugün Türkiye’nin dört bir yanında alanlarda olduğumuz gibi bundan sonra da alanlarda olacağız, her türlü mücadeleyi tüm kamu emekçileriyle birlikte yürütmeye devam edeceğiz!” dedi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

El Chapo’nun oğluna Teksas’ta baskın – 26 Temmuz
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG