Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bugünkü son toplantısının ardından PYD ve YPG öncülüğündeki Suriyeli Kürt gruplara karşı “her türlü tedbirin alınacağı” yönünde açıklama yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “terörist ordusu” ifadesi de açıklamaya geçirildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki MGK, 2018 yılındaki ilk toplantısına Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda saat 15.20’de başladı. Toplantı, yaklaşık 4 saat sonra sona erdi ve ardından Erdoğan’ın başkanlığındaki Bakanlar Kurulu toplantısına geçildi.
MGK’nın gündeminde, Suriye’de Kürt yapılanması PYD-YPG’ye askeri müdahalede bulunulması meselesi vardı. ABD’nin askeri teçhizat ve eğitim verdiği PYD-YPG’ye yönelik desteğini sürdürmesine tepkili olan Türkiye, bugün alacağı MGK kararıyla da konuya ilişkin tepkisini devlet düzeyinde kamuoyuna ilan etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde açıkladığı üzere, MGK’nın bugünkü toplantısından Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından Suriye’deki Afrin ve Münbiç bölgelerine askeri operasyon yapılmasına destek açıklaması geldi.
MGK toplantısında alınan kararlar yayınlanan yazılı bildiride özetlendi. Bildiride, “Türkiye'nin, sınırlarının hemen yanı başında bir terör koridoru oluşturulmasına ve bir terörist ordusu kurulmasına izin vermeyeceği, bu konuda gereken her türlü tedbirin alınacağı belirtilmiştir. Sınır emniyetimizi tahkim etmenin yanı sıra vatandaşlarımız ile bölge halkının can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla ilk aşamada Suriye'nin batısından ülkemize yöneltilen tehditlerin bertaraf edilmesi için gereken adımların derhal ve kararlılıkla atılacağı vurgulanmıştır” denildi.
ABD’ye de çağrı: “PYG-YPG’ye verilen silahları topla”
MGK bildirisinde, ABD’nin hali hazırda PYD-YPG’ye desteğini sürdürmesine tepki gösterilerek, şunlar ifade edildi:
“Terör örgütlerinin ülkemize yönelik açık tehdidi söz konusu iken NATO çatısı altında ve ikili ilişkilerimizde müttefikimiz olan bir devletin, güvenliğimizi dikkate almadan teröristleri ortak ilan edip silahlandırması üzüntüyle karşılanmıştır. Suriye'de DEAŞ ile fiili mücadelenin büyük ölçüde tamamlanmış olması sebebiyle PKK/PYD-YPG terör örgütüne verilen silah, araç ve gereçlerin gecikmesizin toplanması gerektiği kuvvetle vurgulanmıştır.”
Bozdağ: “Artık kimse Türkiye’den sabır beklemesin”
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ da, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında MGK bildirisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bozdağ, Suriye’de “sınır güvenliği” gerekçesiyle “terörist ordusu” oluşturulması çabasını gördüklerini belirterek, dolayısıyla Türkiye’nin çok önemli tehdit ve risklerle karşı karşıya olduğunu söyledi. Bozdağ, Türkiye’nin her zaman DEAŞ ile mücadele bahanesiyle terör örgütü PKK’nın Suriye koluyla işbirliği yapılmaması ve bunlar silah yardımı yapılmasını söylediğini de belirtti. Bozdağ, “Türkiye artık sabrının son noktasına gelmiştir. Artık kimse Türkiye’nin sabır göstermesini beklememelidir.” dedi.
Bozdağ, Rusya’nın Afrin Operasyonu konusunda ikna edilemediğine ilişkin soru üzerine ise, Türkiye’nin uzun süredir hem Rusya hem de ABD ile diplomatik kanallar ile değerlendirmelerde bulunduğunu dile getirdi. Türkiye’nin ne istediğini çok net söylediğini kaydeden Bozdağ, yeniden ABD’ye seslenerek PYD-YPG’ye desteğin sonlandırılmasını istedi. Ancak Bozdağ’ın, Rusya’nın olası Afrin Operasyonu için ikna edilip edilmediği değerlendirmede bulunmaması dikkat çekti. Buna karşın Bozdağ, “Türkiye’nin kimseden icazet almaya ihtiyacı yoktur” görüşünü ifade etti.
ABD’nin sahadaki yaptıkları ile Türkiye’ye verdiği sözler arasında çok çelişkisi bulunduğunu söyleyen Bozdağ, Suriye’de neredeyse DEAŞ örgütü diye bir terör örgütü kalmadığını savunarak, sadece PYD-YPG’ye destek için DEAŞ’ın bahane edildiğini dile getirdi.
Bozdağ, Afrin Operasyonu’nun zamanlamasıyla ilgili soru üzerine ise, “Cumhurbaşkanımız ‘Bir gece anzısın’ gelebiliriz dedi. Tabii şimdiden bunun ne zaman başlayacağını, kapsamını veya nerede durulacağını açıklamamız mümkün değil” diye konuştu.
OHAL tavsiyesi ile Bakanlar Kurulu tezkeresi hazırlandı
MGK’da ayrıca yine Erdoğan’ın açıkladığı ve talep ettiği üzere OHAL’in yeniden uzatılması yönünde tavsiye kararı alındı. MGK’nın OHAL’in uzatılması yönünde alacağı tavsiye kararı çerçevesinde, Türkiye’de OHAL uygulamasının 7’nci kez hayata geçirilmesi süreci de başladı. Buna göre; MGK kararı ardından bugün Saray’da toplanan Bakanlar Kurulu’nda da OHAL’e devam edilmesine ilişkin tezkereyi imzaladı. Bu gece itibariyle tezkere, TBMM’ye sevk edilecek.
Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ da, Bakanlar Kurulu’nun tezkeresinde 18 Ocak’tan itibaren geçerli olmak üzere OHAL’in üç daha uzatılması kararı yer aldığını açıkladı. Bozdağ, Türkiye’nin halen terör örgütleriyle etkin şekilde mücadele edebilmesi için OHAL’e ihtiyaç duyması nedeniyle bu uzatma kararı alındığını söyleyerek, “Vatandaşlarımız için olağanüstü hal yansıması söz konusu olmayacaktır. Ancak elbette terör örgütleri ve teröristler için olağanüstü hal uygulaması olacaktır” ifadelerini kullandı.
TBMM’de ise, hali hazırda tek başına sandalye sayısı olan iktidar partisi AKP’nin “kabul” oylarıyla OHAL’in 19 Ocak’tan itibaren üç aylığına yeniden uzatılması planlanıyor. Geçtiğimiz oylamalarda olduğu üzere, AKP’nin yanı sıra MHP’nin de “kabul” oyu kullanması ve CHP ile HDP’nin ise “ret” oyu vermesi bekleniyor.
Ana muhalefet partisi CHP ise tepki gösterdi
Bu arada CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan ise, bugünkü açıklamasında, Suriye ve dış politika konusunda AKP Hükümeti eliyle Türkiye’nin yanlış noktaya getirildiğini söyledi.
Tezcan, “Salih Müslim'i devlet protokolüyle ağırlayan hükümet, kimin hükümetiydi? Aklına gelince, yerli ve milli lafını hovardaca kullanamazsın. Kendi iç siyasetinin malzemesi olarak kullanamazsın. Yerli ve milli olmaktan bahsediyorsan, Oslo'da Türkiye Cumhuriyeti devletini bir terör örgütüyle, yabancı devletlerin hakemliğinde masaya oturtmaktan önce utanacaksın ve o utancı milletle paylaşacaksın.” diye konuştu.
Tezcan, ayrıca CHP olarak OHAL’in yeniden uzatılmasına karşı olduklarını da yineledi. Türkiye’de 20 Temmuz OHAL Darbesi’nin devam ettirildiğini söyleyen Tezcan, “Türkiye, OHAL şartları altında sıkışmıştır. Türkiye, OHAL şartları altında hiçbir problemini çözemez hale düşmüştür. Türkiye, OHAL şartları altında bir darbe düzeni içerisinde yönetilmektedir ve modern demokratik dünyada yalnızlaşmıştır” açıklaması yaptı.
