Erişilebilirlik

'Münih Konferansı ABD-Avrupa Gerginliğini Su Yüzüne Çıkardı'


Almanya'da 15-17 Şubat tarihlerinde yapılan ve "Askeri Davos" olarak da anılan 55. Münih Güvenlik Konferansı'nın, ABD’yle Avrupa arasındaki kırılmayı tümüyle gün ışığına çıkardığı yorumları yapılıyor. Dünya genelinden 35 ülkenin katıldığı Konferansın, ABD ve AB'nin temel dosyalardaki görüş ayrılığını daha da derinleştirdiği; buna karşılık Çin ve Rusya'nın bu yeni duruma göre pozisyon alarak yeni stratejiler belirleme çabalarına sahne olduğu şeklinde değerlendirmeler dile getiriliyor.

Fransız medyasında yer alan analizlere göre, Münih'te hem yöneticilerin açıktan yaptığı açıklamalar, hem de kapalı kapılar ardından heyetlerarası yapılan görüşmeler Avrupa ve ABD arasında Suriye, İran, uluslararası ticaret gibi son derece önemli dosyalar üzerindeki görüş ayrılıklarının ne kadar derin olduğunu gözler önüne serdi. Amerika'nın tek taraflı olarak İklim Anlaşması'ndan ve İran’la varılan Nükleer Anlaşma'dan çekilmesi, ticaret için getirdiği yeni gümrük duvarlarının, ilişkilerin sert biçimde kırıldığının yansıması olarak görülüyor.

Orta Avrupa turunun ardından Münih'e giden ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, Münih Güvenlik Konferası'nda Almanya, Fransa ve İngiltere'yi, "ABD'nin İran'a uyguladığı ambargoyu zayıflatmaktan vazgeçmeye" çağırdı. NATO savunma harcamalarına daha çok katkı yapmaları talebini yineledi ve Rusya gazını Almanya'ya bağlayan 'Nord Stream 2' anlaşmasını eleştirdi.

Fransız Le Monde gazetesi, "ABD ve Avrupa arasındaki ilişkiler çok önemli dosyalar üzerinde çarpıcı biçimde bozuldu. Bu da Münih Konferansı'nda her etapta açıkça ortaya çıktı" yorumunu yaptı. Courier International ise, "ABD yönetimi ile Batı Avrupa arasındaki üzücü kırılmaya" dikkat çekti.

"Rusya ve Çin ateşi körükledi"

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, 'Euroasitatique (Avrupa-Asya) toplumun yakınlaşması' çağrısı yaparak, "Avrupalılar, Rusya ile aptalca bir çatışmaya sürüklendi ve milyarlarca euroluk zararla karşı karşıya kaldı" dedi.

ABD ile ticaret savaşı içinde olan Çin'in Dışilişkiler Bürosu ve Çin Komünist Partisi politbüro üyesi Yang Jiechi de, "çok taraflılık" ve AB’yi öven bir konuşma yaptı:

"Biz çok taraflılığın güçlü destekçileriyiz ve Avrupa ile entegrasyonu derinleştirmek istiyoruz. Bu tek taraflılık ve güç ve hegemonya politikasını reddetmenin bir yoludur."

Fransız ekonomi gazetesi Les Echos, "Çin ve Rusya, Münih Konferansı'nda Atlantik ötesi ilişkilerin kırılmasını kendi çıkarlarına kullanmak için yoğun çalıştı" yorumunu yaptı.

'Merkel yalnız kaldı'

İç politikadaki sosyal kriz nedeniyle Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Münih programını iptal etmesi, ev sahibi Almanya Başbakanı Angela Merkel'i "çok taraflılık" tartışmasında yalnız bıraktı.

Fransız Le Figaro gazetesi bu durumu, "Macron programını iptal edince, Merkel, Trumpçı dünya vizyonu karşısında tek başına kaldı" sözleriyle yorumladı.

Merkel, tek başına ABD'nin dış politikasını eleştiren bir konuşma yaptı. Avrupa otomobillerinin güvenlik için tehlikeli olduğunu söyleyen Trump'ı eleştirdi. Suriye ve İran politikasını eleştiren, ABD'nin 1987'de imzalanan Orta Menzilli Nükleer Güç Anlaşması INF'den çekilmesini hatalı bir karar olarak yorumlayan Merkel, tek taraflı adımlar yerine yeniden çok taraflı uzlaşmaları savundu.

Merkel, "Küresel ısınma, silahlanma yarışları, terörizm, siber savaş, yoksullukla mücadele gibi karşı karşıya olduğumuz tüm zorluklar küresel bir doğaya sahip ve sadece çok taraflı bir çerçeve içinde çözülebilir" dedi.

Fransız La Croix gazetesi, gelecek yıllarda görevi bırakacak Merkel'in konuşması sonunda ayakta alkışlandığına ancak Ivanka Trump, Sergey Lavrov ve Çin Dışilişkiler yöneticisi Jiechi'nin ayağa kalkmadığına dikkat çekti.

Macron'un "Avrupa ordusu" önerisine itirazlar

Merkel konuşmasında, Macron'un Avrupa'nın kendi ordusunu kurması önrisine de değindi. Ancak, "ortak bir silah ihracatı politikası olmadan, ortak Avrupa ordusu, Avrupa savunması ve silahlanmasından söz edilemeyeceğini" söyledi.

Almanya, geçmişinin de etkisiyle, silah ihracatı konusunda çok sert kriterlere sahip ve bu alanda Mısır ve Suudi Arabistan'a silah satan Fransa’yla ciddi bir kültür farkı yaşıyor. Sosyal demokratların (SPD), silah ihracatı kriterlerinin yumuşatılmasına karşı çıktıı gözönüne alındığında, Almanya'yı bu konuda zorlu bir tartışma bekliyor.

Fransız Savunma Bakanı Jean Yves Le Drian, konferansta Avrupa ordusu konusunda önemli ilerleme kaydettiklerini belirtti. "Umarım, Avrupa savunması ve NATO karşıtlığı tartışmasını geride bıraktık" dedi.

Ancak Avrupa içinde ortak bir ordu fikrine karşı çok sayıda ses yükseliyor. Doğu Avrupa ülkeleriyle Baltık ülkeleri NATO'ya alternatif bir yapı oluşturulması endişesini dile getiriyor. Norveç Başbakanı Erna Solberg, "NATO ile rekabet olmamalı" diyerek bu kaygıyı açıkça ifade etti. Polonya Dışişleri Bakanı Jacek Czaputowicz de, "Avrupa'nın korunması için Amerika'ya ihtiyacımız var" dedi.

Fransız Dışişleri Bakanı Le Drian ise, ABD'nin Suriye'den tek başına çekileceğini açıklamasını eleştirerek, "NATO sadece para tartışmasına indirgenemez. Atlantik ötesi ilişkiler sadece bir karşılıklı güvence değil, aynı zamanda karşılıklı taahhütler ilişkisidir" dedi.

STÜDYO VOA

Donald Trump’ın sus payı davasında yeni aşamaya geçildi – 22 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG