Birleşmiş Milletler’in New York’taki genel merkezi ve Cenevre Temsilciliği’nde Suriye ve Irak’ta yaşanan son gelişmeler endişeyle izleniyor.
Musul’u IŞİD işgalinden kurtarmak için hafta başında koalisyon güçleri tarafından başlatılan operasyonda sivil kayıplar konusunda endişeler ise giderek büyüyor.
Musul’da yaşanacak yeni bir göç hareketi uluslararası kuruluşların en büyük endişesini oluşturuyor
IŞİD’in, Musul’da sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı ve bazı köylerden aileleri kaçırdığı yönünde gelen haberler endişeleri daha da arttırıyor.
“550 aile canlı kalkan olarak kullanılmak için kaçırıldı”
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad El Hüseyin, IŞİD’in Musul'da sivilleri kalkan olarak kullandığını açıkladı.
Hüseyin, Musul'a düzenlenen operasyonda sivillerin can güvenliğinin korunmasına öncelik verilmesi gerektiğini vurguladı.
Hüseyin, "Musul’a yönelik başlatılan askeri harekat çerçevesinde IŞİD’in, sivilleri canlı kalkan olarak kullanması nedeniyle yaşanması muhtemel sivil kayıplarından dolayı büyük endişe duyuyoruz," dedi.
Hüseyin, IŞİD’in, Samalia köyünde 200, Najafia köyünde 350 aileyi Musul'dan kaçmaya zorladığını söyledi.
Hüseyin, IŞİD’in Musul'un dışında yer alan bir köyde de en az 40 sivili vurarak öldürdüğünü belirterek, “IŞİD’in insan haklarını hiçe saydığını biliyoruz. Sivilleri korumak için gerekenler yapılmalıdır,” dedi.
Birleşmiş Milletler Sözcüsü Ravina Shamdasani, IŞİD’in canlı kalkan olarak kullanmak üzere Musul'un çevresinde 550 aileyi kaçırdığını açıkladı. Bu kişilerin örgüte ait yerlerde canlı kalkan olarak kullanılmak üzere saklandığını söyledi. 40 sivilin öldürüldüğü yönünde gelen haberleri de araştırdıklarını söyledi.
“Suriye’de insanlık suçu işleniyor"
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Suriye konusunda düzenlenen gayri resmi oturumda konuşan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Suriye’de yaşanan çatışmaların yeni ve daha korkunç sonuçlar doğurmaya devam ettiğini söyledi.
Rusya’nın Halep’e yönelik tek taraflı olarak açıkladığı insani yardım amaçlı ateşkes kararını memnuniyetle karşıladığını belirten Genel Sekreter, “Rusya tarafından tek taraflı olarak açıklanan insani yardım amaçlı ateşkes kararını memnuniyetle karşılıyorum. Ateşkes sayesinde Birleşmiş Milletler’in tıbbi tahliye planını uygulanabilir,” dedi.
Suriye krizinin askeri yollardan çözülemeyeceğini belirtenGenel Sekreter Ban, ateşkesin ülke geneline yayılması, Suriye hükümetinin Halep’e karşı hava gücünü kullanmaması, aşırı grupların tecrit edilmesi gerektiğini savundu.
Genel Sekreter, Suriye’de, insan haklarının ve uluslararası insani hukukun ağır şekilde ihlal edildiğini vurguladı. Ban, “Bu ihlallerin bir kısmının savaş suçu ve insanlığa karşı işlenen suç sayılabilecek nitelikte,” dedi
“Suriye’de beş yıldır insan hakları ihlal ediliyor”
Genel Kurulda düzenlenen özel oturuma Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura da Cenevre’den video konferans aracılığıyla bağlandı.
Genel Sekreterin endişelerine katıldığını belirten de Mistura, Suriye’nin dört bir yanında beş yıldır insan haklarının ihlal edildiğine dair haykırışların duyulduğunu, bu soruna siyasi bir çözüm bulunamaması halinde insanların ödediği bedelin daha da artacağını ve vicdanlardaki yarayı büyüteceğini söyledi.
“Suriye’de akan kanı durduramadık”
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin, bugün yaptığı açıklamada uluslararası toplumun Suriye'de akan kanı durdurmada ortak bir başarısızlığa uğradığını söyledi. Suriye’de yaşananların bir insanlık suçu olduğunu vurguladı.
Zeyd Hüseyin, Halep kentinde yaşananların artık bir katliama dönüştüğünü öne sürdü. Hüseyin, “Halep’te çok sayıda bölgede yüzbinlerce kişi kapana kısıldı. Hayatlarını tehdit edecek şekilde temel ihtiyaçları karşılanamıyor. Gıda ve ilaç yardımı sağlanamıyor. Uluslararası toplumun, sivillerin korunması ve akan kanın durdurulmasındaki ortak bir şekilde başarısız oldu,” dedi.
