Amerikan basını Wikileaks’in kurucusu Julian Assange’ın 2012’den bu yana yaşadığı Londra’daki Ekvador Büyükelçiliği’nde tutuklanmasıyla ilgili habere geniş yer ayırıyor.
Washington Post, Assange’ın Londra’daki Ekvador Büyükelçiliği’nden çıkarılarak sanal korsanlık suçlamasıyla tutuklanmasının, Assange’ın Amerika’ya iadesine ilişkin uzun yıllar sürecek hukuki sürecin başlangıcı olduğunu kaydediyor. Gazete, basın özgürlüğü tartışmalarının da yeniden başladığına dikkat çekiyor. Habere göre Assange’ın Amerika’ya iade edilmesi ve Amerikan mahkemelerinde yargılanması çok uzun yıllar alabilir. 2018 Mart’ında federal mahkeme tarafından dosyalanan ve dün kamuoyuna açıklanan suçlama, Assange’ın eski asker Chelsea Manning’in 2010’da Savunma Bakanlığı’na ait bilgisayar sistemini kırmasına yardımcı olduğunu iddia ediyor. Öte yandan gazete, Amerikalı savcıların Assange’a yönelik yeni suçlamalarda da bulunabileceğini yazıyor. Wikileaks’in 2016 başkanlık seçimleri öncesinde Demokrat Parti’nin elektronik yazışmalarını ya da CIA’in gizli sanal korsanlık araç ve yöntemlerini sızdırması, bu suçlamalardan bazıları olabilir. 2016 başkanlık seçimleri kampanyası sırasında “Wikileaks’i çok seviyorum” şeklinde konuşan Başkan Trump’ınsa şimdi “Wikileaks hakkında hiçbir şey bilmiyorum” diyerek kendisini meseleden uzak tutma çabasına girmesiyse gazeteye göre gözlerden kaçmıyor.
Washington Post bugün ayrıca İç Güvenlik Bakanlığı’ndaki kaynaklara göre Beyaz Saray’ın Trump’ın siyasi rakiplerinden intikam almak amacıyla gözaltındaki kaçak göçmenleri göçmen dostu kentlere göndermesi için göçmenlik yetkililerine baskı yaptığını yazıyor. Gazete, Trump Yönetimi’den yetkililerin son altı ay içinde en az iki kez kaçak göçmenleri “sığınak kent” olarak anılan göçmen dostu kentlere gönderme önerisinde bulunduğunu kaydediyor. Habere göre Beyaz Saray’ın hedef almak istediği kentlerden biri, Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin memleketi San Francisco. Trump Yönetimi’nin Demokrat Parti’nin kalesi olarak bilinen başka kentleri de kaçakların gönderileceği kentler listesine aldığı bildiriliyor. Ancak gazete, siyasi öç niteliğindeki bu girişimin Göçmenlik ve Gümrük Dairesi içinde kaygı yarattığını, dairenin hukuk bölümünün bu fikri “uygunsuz” olduğu gerekçesiyle reddettiğini yazıyor. Beyaz Saray ve İç Güvenlik Bakanlığı’nın Washington Post gazetesine dün gönderdiği birbirinin neredeyse tıpatıp benzeri mektuplardaysa bu önerinin artık geçerli olmadığı yazılı. Nancy Pelosi’nin sözcüsü Ashley Etienne ise yaptığı açıklamada “Korku iklimini sürdürmek ve göçmenleri şeytanlaştırmak için aralarında küçük çocukların da bulunduğu insanları çarpık oyunlarında piyon olarak kullanmaları adiliktir,” şeklinde konuştu.
New York Times ise 30 yıldır iktidarda olan Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in askeri darbeyse devrilmesiyle ilgili habere yer veriyor. Gazete, giderek büyüyen protestoların ardından gelen darbeyi yapan ordunun Beşir’i tutukladığını, hükümeti lağvettiğini ve anayasayı askıya aldığını bildirdiğini yazıyor. Habere göre protestocu grupların başında gelen Sudan Profesyoneller Birliği temsilcileri, ordudan gelen açıklamayı hayalkırıklığıyla karşıladı. Birlik Sözcüsü Sara Abdelgalil, sivil idareye geçiş istediklerini, ancak bu talebin göz önüne alınmadığını söyledi. 2011’de Güney Sudan’ın bağımsızlığını elde etmesiyle Sudan’ın petrol rezervlerinin dörtte üçünü kaybettiğini hatırlatan gazete, gelir kaynakları kurudukça Sudan ekonomisini zayıfladığını, El Beşir’in de muhalefetle karşılaştığını yazıyor. El Beşir, cinayet, tecavüz, işkence ve toplu imhaya suçlanıyor.