Amerikan basını yılbaşı gecesi Reina’ya yapılan saldırının yankılarına yer vermeye devam ediyor.
Saldırının kurbanlarından birinin cenaze töreninde çekilen fotoğrafını ana sayfasında paylaşan Wall Street Journal, istihbarat uzmanı Michael Horowitz’in “Saldırının sorumluluğunu IŞİD’in üstlenmesi, IŞİD ve Türkiye arasında açık savaş döneminin başladığının en son işaretidir” şeklindeki yorumuna yer veriyor. Ünlülerden siyasetçilere birçok çevrenin saldırıya birlik ve beraberlik çağrısı yaparak karşılık verdiğini bildiren gazete, kimilerinin sosyal medya aracılığıyla hükümeti ve hükümetin muhafazakâr destekçilerini eleştirdiğini yazıyor. Habere göre IŞİD, elindeki kaleleri kaybetmeye devam ettikçe ‘gerilla isyanı’ olarak başladığı köklerine geri dönecek ve bombalı saldırılarını sürdürecek. Avrupa Polis Teşkilatı Europol ise toprak kaybeden IŞİD’in gündemde kalmak ve gazete manşetlerini işgal etmek için Batılı kentleri hedef almaya devam etmesini beklediğini bildiriyor.
Bugün Boston Globe da Reina saldırısında hayatını kaybedenlerden birinin cenaze törenini baş sayfasına taşımış. Haberi “Yas Günü, Yeni IŞİD Terörü” başlığıyla veren gazete, saldırısının sorumluluğunu IŞİD’in üstlenmesini, Türk hükümeti ve cihatçı örgütler arasında yıllardır süren karmaşık ilişkilere bağlıyor. IŞİD’in Türkiye’deki saldırıların sorumluluğunu nadiren üstlendiği hatırlatması yapan Boston Globe, örgütün Türkiye’de ince bir dengeyi tutturmaya çalıştığını kaydediyor. Gazeteye göre Türkiye’yi istikrarsızlığa sürüklemeye çalışan IŞİD, bunu, hükümetin aşırı tepki vererek örgüte adeta savaş açacak raddeye getirmeden yapmayı amaçlıyor.
Bugün Washington Post’un ana sayfasında da Reina saldırısının sorumluluğunu IŞİD’in üstlendiği haberi var. Reina saldırısını, Türkiye’nin Suriye’deki IŞİD militanlarına yönelik operasyonlarını genişletmesinin bir sonucu olarak yorumlayan gazete, IŞİD lideri El Bağdadi’nin Kasım ayında yayınlanan ve Türkiye’nin askeri operasyonlarını lanetlediği ses kaydını hatırlatıyor. Habere göre Reina saldırısı, ciddi toprak kaybına uğramış olsa da IŞİD’in sarsıcı saldırılar düzenleme becerisini kaybetmediğinin bir göstergesi. Gazete ayrıca Suriye’deki savaşın ilk yıllarında dünyanın dört bir yanından gelen savaşçıların Türkiye’deki havaalanlarından sınıra ilerlediğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu gerçeği görmezden geldiğini, ancak Türk yetkililerin militanların geçişine izin verdikleri iddialarını şiddetle reddettiğini hatırlatıyor. Habere göre Türkiye’nin son zamanlarda sınırlardaki kontrolları arttırması, İslamcı militanları takibe alması ve Suriye’de operasyon başlatması, Türkiye’yi cazip bir hedef haline getirdi. Washington Post ayrıca son haftalarda ardarda gelen bombalı saldırılar ve Büyükelçi Karlov suikastından sonra Türk hükümetinin güvenlik sorunlarıyla başa çıkma kapasitesinin de sorgulanmaya başlandığını yazıyor. Gazete, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan uzman Selim Koru’nun konuya ilişkin görüşlerine de yer vermiş. Koru, “AKP hükümeti, İslamcı militanlarla mücadeleyi mümkün olabildiğince sessiz sedasız yürütmeye çalışıyor” şeklinde konuşuyor. Koru’ya göre İslamcı tabanın büyük desteğini alan Erdoğan, İslamcı militanlara verdiği tepkide aşırıya kaçtığı takdirde bu tabanı dışlamaktan çekiniyor. Ancak IŞİD’in tepki çeken eylemleri, Erdoğan’ı iyice zor durumda bırakıyor. Türkiye’nin İslamcı militanların üzerine gitmede geç kaldığı yorumunda bulunan gazete, terörle mücadele uzmanı Brian Fishman’ın, militan örgütlerin geçişine yıllar boyu göz yuman Türkiye’nin şimdi bu kapıları kapamasının son derece zor olduğunu kaydettiği sözlerine de yer veriyor.