New York Times, tüm dikkatleri sınır güvenliği, göçmenlik ve sınır duvarı meseleleri üzerinde tutmaya çalışan Trump’a karşın bu haftadan itibaren Temsilciler Meclisi’nin kontrolünü ele alacak olan Demokrat Parti’nin farklı öncelikleri olduğunu bildiriyor. Gazete, Demokrat Parti’nin, zenginlerin siyasetteki etkisini azaltmak, seçme hakkını yaygınlaştırmak, reçeteli ilaç fiyatlarını düşürmek ve altyapı yasa tasarısını her iki partinin de katılımıyla Kongre’den geçirmek için kolları sıvayacağını yazıyor. Habere göre Başkan Trump, sınır duvağı ödeneği konusunda yaşanan anlaşmazlık nedeniyle hükümetin kısmen hala kapalı olduğu bu dönemde savunmaya geçmiş durumda. Trump, bugün öğleden sonra Beyaz Saray’da her iki partiden de liderleri sınır güvenliği konusunda verilecek brifinge katılmaya davet etti. Hatta Trump, bugünkü görüşme öncesinde paylaştığı Twitter mesajında, “Nancy Pelosi Temsilciler Meclisi başkanlığına duvar meselesiyle başlamak istemiyordur. Anlaşsak mı?” ifadelerini kullanarak Demokrat liderlerle barış yapmak istediğinin sinyallerini verdi. Ancak gazeteye göre Trump’ın aklında nasıl bir anlaşma fikri olduğunu tahmin etmek çok zor. Demokrat lider Nancy Pelosi ise hükümetin açılmasını sağlamak için uzlaşı yolu aramaya hazır olduğunun sinyallerini vermiş, ancak sınır duvarının herhangi bir anlaşmanın parçası olamayacağını açıkça belirtmişti.
New York Times bugün ayrıca Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un Yeni Yıl konuşmasında tek bir silah bırakmadan, füze imalat tesisi kapatmadan ya da nükleer malzeme yapımını durdurmadan önce uluslararası yaptırımların kalkması gerektiğini söylediğini bildiriyor. Gazete, Kim Jong Un’un bu taleplerinin, geçen Haziran ayında Singapur’da yapılan tarihi zirveden sonra Kuzey Kore’yi nükleer silahlardan arındırmayı amaçlayan Başkan Trump’ın yeniden başladığı noktaya döndüğünün göstergesi olduğu yorumunda bulunuyor. Habere göre Amerika ve Kuzey Kore, nükleer silahsızlanma konusuna çok farklı açılardan bakıyor. Amerika, Kuzey Kore’nin tüm nükleer kapasitesini sona erdirmesini beklerken Kuzey Kore, Amerika’nın kendisine yönelik nükleer tehditleri ortadan kaldırmasını talep ediyor. Öte yandan gazete, Kim’in, konuşmasını, geçmiştekilere kıyasla oldukça yumuşak bir üslupla yaptığına dikkat çekiyor. Geçmişte Seul’ü “ateş denizi”ne çevirme, Amerika’yı “adaletin nükleer kılıcı”yla vurma tehditlerinde bulunan Kim’in son konuşmasındaki en sert uyarı, Amerika’nın verdiği sözleri tutmaması durumunda ülkenin egemenliği için yeni bir yol aramaktan başka çaresinin kalmayacağı şeklindeydi.
Wall Street Journal ise Brezilya’da yeni yılla birlikte yemin ederek devlet başkanlığı koltuğuna oturan Jair Bolsonaro’nun ülkesini yolsuzluk ve suç batağından çıkarma ve giderek derinleşen mali krizi kontrol altına alma sözü verdiğini bildiriyor. Gazete, 63 yaşındaki aşırı sağcı Bolsonaro’nun Ekim ayında yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde oyların yüzde 55’ini elde ederek 1994’ten bu yana tüm seçimleri kazanan solcu İşçi Partisi ve orta yolcu PSDB partisini yenilgiye uğratıp Brezilya’daki yerleşik siyasi düzeni şaşkınlığa uğrattığını hatırlatıyor. Habere göre Bolsonaro, yaptığı konuşmada, Brezilyalılar’ın siyasi doğruculuk ve sosyalizmden kurtuluşu hep birlikte kutlamaları gerektiğini söyledi. Başkan Trump’sa Bolsonaro’ya Twitter üzerinden bir kutlama mesajı gönderdi ve “Amerika sizinle,” dedi. Bolsonaro, on yıllardır solcu siyasi partilerin egemenliği altına olan Brezilya’yı piyasa dostu ekonomi politikaları ve muhafazakar sosyal politikalarla başta Amerika olmak üzere gelişmiş ülkelerin eksenine yaklaştırmayı planlıyor. Muhaliflerin nefret ve korkuyla baktığı Bolsonaro, ekonomiyi düzeltme ve kamu güvenliğini iyileştirme vaatleriyle yola çıkıyor. Brezilya’nın yeni devlet başkanının kamu güvenliği stratejisi ise insan hakları örgütlerinin sert tepkisiyle karşılaşıyor. Birçok güvenlik uzmanı, 2017’de 64 bin cinayet işlenen ve dünyada en çok şiddet eylemi yaşanan ülkelerinden biri olan Brezilya’da suçu halkı silahlandırarak önleme planının ters tepeceği uyarısında bulunuyor.
Washington Post ise Amerika’nın dünyaca ünlü milli parklarının hükümetin kısmen kapanmasından olumsuz yönde etkilendiğini yazıyor. Gazete, eyalet fonlarıyla desteklenen bazı milli parkların tam kapasite hizmet verdiğini, ancak birçok parkta görevlilerin zorunlu izne çıkarılması nedeniyle tam anlamıyla başıboşluk yaşandığını bildiriyor. Habere göre birçok park, ziyaretçi merkezlerindeki görevliler ve açık alandaki bekçiler işbaşında olmamasına rağmen kapılarını açık tutuyor. Ancak ziyaretçiler, çok sayıda milli parkta çöp yığınları ve taşmış tuvaletlerle karşılaşıyor. Milli parkların yakınlarındaki otel ve turistik tesis sahipleri ise gönüllü olarak parklarda temizlik yapıyor. Öte yandan çevreciler, parkların giriş kapılarının açık olmasından ötürü kaygılı. Bunun nedeni, parkları bekçilerin rehberliği olmadan gezen ziyaretçilerin hassas ekosistemlere kalıcı hasar verme tehlikesi. Çevreciler bu nedenle İçişleri Bakanlığı’na bağlı Milli Parklar Dairesi’nin tüm parkları hükümet açılıncaya kadar ziyarete kapatılması talebinde bulunuyor.