New York Times, Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani’nin Cuma günü yapılan bir saldırı sonucu öldürülmesinin yankılarının Ortadoğu ve ötesine yayıldığını kaydediyor. Gazete, İran’ın 2015’te imzalanan nükleer anlaşmadan çekildiğini, Irak Parlamentosu’nunsa Amerikan güçlerinin ülkeden çıkması kararı aldığını yazıyor. Habere göre Süleymani’nin yasını tutan yüz binlerce İranlı sokaklara dökülürken Amerika önderliğindeki koalisyon, İran’dan gelebilecek herhangi bir misillemeye hazırlıklı olmak için IŞİD’e karşı yürüttüğü kampanyayı askıya aldı. İran Hükümeti’nden yapılan açıklamadaysa nükleer programın bundan böyle uranyum zenginleştirme dahil üretim açısından hiçbir kısıtlamaya uymayacağı bildirildi. Öte yandan Başkan Trump’un Amerika’nın İran’da aralarında kültürel değere sahip noktaların da bulunduğu 52 hedef belirlediği şeklinde hafta sonunda paylaştığı Twitter mesajı, tepki çekti. Trump’a yanıt vermekte gecikmeye İran Dışişleri Bakanı Cevat Zarif, “Amerika’nın Batı Asya’daki habis varlığı sona ermeye başladı” ifadesini kullandı ve kültürel varlıkları hedef almanın savaş suçu olduğu hatırlatmasını yaptı. Gazete, Başkan Trump’ın Süleymani’nin öldürülmesinin savaşı önleme amacı taşıdığını kaydetmesine rağmen saldırının beklenmedik sonuçlar doğurabileceği yorumu yapıyor. Bu sonuçlardan biri, İran’ın nükleer anlaşmadan çekildiği açıklaması. Habere göre Mayıs 2018’de Amerika’yı anlaşmadan çeken Trump’ın oynadığı kumar, geri tepti. Bu da bundan on yıl önce İsrail ve Amerika’nın İran’ın nükleer tesislerini ortadan kaldırma planı yaptığı dönemdeki şartlara geri dönmek anlamına geliyor.
Wall Street Journal ise Irak Parlamentosu’nun Kasım Süleymani'ye yönelik saldırının hemen ardından Amerikan askerlerinin ülkeden çıkarılması kararı alması üzerine Başkan Trump’ın Irak’ı yaptırımlarla tehdit ettiğini yazıyor. Habere göre Trump, Amerikan askerlerinin Irak’tan çıkmak zorunda bırakılması durumunda Amerika’nın milyarlarca dolarlık tazminat talebinde bulunacağını kaydetti. Irak Parlamentosu’nda Şii siyasetçilerin de desteğiyle geçen ancak bağlayıcı olmayan karar, Başbakan Adel Abdül Mehdi’nin, Amerikan güçlerine Irak’ın 2014’te IŞİD’le mücadele çabalarına destek olması için yapılan davetiyeyi geri çekmesini öngörüyor. Trump ise Florida’dan Washington’a dönerken yaptığı açıklamada, “Irak’ta çok yüksek maliyetli hava üssümüz var. İnşa etmesi milyarlarca dolara mal oldu. Bize üssün parasını vermezlerse Irak’tan çıkmıyoruz,” dedi. Trump ayrıca Amerika’nın Irak’tan “son derede dostane” şekilde çıkmaması durumunda Irak’ın “şimdiye kadar görmediği yaptırımlarla” karşı karşıya kalacağını belirtti. Amerika’nın İran’ın kültürel varlıklarını hedef alabileceği şeklindeki tehdidi de yineleyen Trump, “Onların insanlarımıza işkence etmesine, insanlarımızı yol kenarına bomba yerleştirip havaya uçurmasına, öldürmesine izin var, ama bizim onların kültürel varlıklarına dokunmamıza izin yok öyle mi? Bu işler öyle yürümüyor,” dedi. Gazete, Irak Parlamentosu’ndaki oylamanın, Süleymani saldırısının Amerika ve Irak ilişkilerini değiştirdiği, Bağdat’ı Tahran’a yakınlaştırdığı yorumunda bulunuyor.
Washington Post ise Venezuela’da Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun Ulusal Meclis’in başına kendi adayını getirerek yasamayı fiilen ele geçirme girişiminde bulunduğunu yazıyor. Gazete, Maduro’nun bu hamlesinin, Ulusal Meclis’e liderlik yapan muhalif Juan Guaido’nun uluslararası arenada güvenilirliğini zedeleme amacı taşıdığını kaydediyor. Habere göre Washington, Maduro’nun 36 yaşındaki muhalif lider Guaido’nun önünü kesme girişimini kınamakta gecikmedi. Venezuela’daki muhalif kanat, Madoru’nun girişimini “parlamento darbesi” olarak tanımlarken Guaido, “Maduro ve taraftarları, vatan haini bir grubun ortaklığıyla bugün hukukun üstünlüğünü yıktı, cumhuriyete suikast düzenledi,” ifadelerini kullandı. Gazete, 2018’deki hileli seçimleri kazandığını iddia eden Madoru’yu iktidardan indirme sözü veren ve bir yıl önce kendini devlet başkanı ilan eden Guaido’yu devre dışı bırakma girişiminin haftalardır planlandığını kaydediyor. Muhalifler, geçtiğimiz aydan bu yana Madoru hükümetinin Meclis üyelerine içi nakit para dolu bavullar verdiği uyarısı yapıyordu. Ulusal Meclis, uluslararası arenada Venezuela’daki son demokratik kurum olarak kabul ediliyor. Juan Guaido’nun Amerika dahil 60 ülke tarafından Venezuela’nın gerçek devlet başkanı olarak kabul edilmesinin temelinde de Guaido’nun meclis başkanlığı yatıyor.